LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te araca ifadesini içeren 24 kelime bulundu...

ahu / âhû / آهو

  • Ceylan, karaca. (Farsça)

ahuvan

  • (Tekili: Ahu) Ceylanlar. Karacalar. (Farsça)

cihan-nüma

  • Dünyayı gösteren harita veya coğrafya. (Farsça)
  • Çatının üzerinde her tarafa nezareti olan açık taraça. (Farsça)
  • Meşhur Türk Âlimi Kâtib Çelebi'nin 1654 (Hicri: 1065) tarihinde çizdiği Asya Kıt'asının haritası. (Farsça)

cihannüma / جهان نما

  • Dünya atlası. (Farsça)
  • Taraça. (Farsça)

firavuncuk

  • Küçük bir Firavun; kendini Firavun gibi ilâh seviyesine çıkaracak derecede büyük gören.

firavuncuklar

  • Kendini Firavun gibi ilâh seviyesine çıkaracak derecede büyük görenler.

harce

  • (Çoğulu: Hurc-Haracât) Deve sürüsü.
  • Sık bitmiş ağaç.

irtibak

  • Karışık ve çapraşık bir işe girişme.
  • Karaca, geyik gibi hayvanların tuzağa düşmeleri.
  • Bir kazâya uğrama.

kelave

  • İpek veya iplik saracak çark.

laübali / lâübâlî

  • Başkalarıyla saygısızlığa varacak şekilde senlibenli; çekinmesi ve sakınması olmayan.

ma'z

  • Keçi. Karaca.

maddi / maddî

  • (Maddiye) Cismâni. Madde ile alâkalı olan. Maddeye ait.
  • Paraca ve malca.
  • Paraya ve mala fazlaca ehemmiyet veren.
  • Dokunma, koklama, görme, işitme, tatma ile hissedilip duyulan şeyler.

melas

  • Saracak ve dürecek yer.

mence

  • Kurtaracak yer.

meral

  • (Aslı, marâl'dır) Ceylan, karaca, dişi geyik.

mevarid

  • Gelecek yerler. Varacak yerler. Caddeler, yollar. Bir yere vasıl olacak yollar.

meyelan-ı muhabbet / meyelân-ı muhabbet

  • Sevgiyi ortaya çıkaracak meyil ve eğilimler.

milkat

  • (Çoğulu: Melâkıt) Tandırdan ekmek çıkaracak âlet.

nakdi / nakdî

  • Paraca, peşin para ile. Para ile alâkalı ve paraya müteallik.

suddad

  • (Çoğulu: Sadâyid) "Sâm-ı ebras" denilen kertenkele.
  • Suya varacak yol.

sühulet / sühûlet

  • Kolaylık. Kolaylık vasıtası.
  • Yavaşlık. Nâzik muamele.
  • Elverişli. Kullanışlı.
  • Paraca kolaylık.
  • Kolaylık, kolaylık aracı, yavaşlık, nazik muamele, elverişli, kullanışlı, paraca kolaylık.

ta'mik

  • (Umk. dan) Derinleştirmek. Derin kazmak.
  • İnceden inceye araştırmak. Esasına varacak şekilde araştırmak.

üm'uz

  • Keçi veya karaca.

zaby

  • Geyik, karaca, gazâl denen hayvan.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın