REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Zorunlu olan ifadesini içeren 24 kelime bulundu...

cenab-ı vacibü'l-vücud / cenâb-ı vâcibü'l-vücud

  • Varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı bulunmayan Allah.

cenab-ı vacibü'l-vücud ve tekaddes / cenâb-ı vâcibü'l-vücud ve tekaddes

  • Varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı bulunmayan ve her türlü kusur ve eksikten uzak olan Allah.

hacat-ı zaruriye-i diniye / hâcât-ı zaruriye-i diniye

  • Dinen yapılması ve karşılanması zorunlu olan ihtiyaçlar.

ispat-ı vacibü'l-vücud / ispat-ı vâcibü'l-vücud

  • Varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı olmayan Allah'ın ispatı.

mevadd-ı hayatiye / mevâdd-ı hayatiye

  • Hayat için lüzumlu ve zorunlu olan maddeler.

mevsuf-u vacibü'l-vücud / mevsuf-u vâcibü'l-vücud

  • Varlığı zorunlu olan ve var olmak için hiçbir şeye ihtiyacı olmamakla nitelenen Allah.

mübayenet-i lazime / mübâyenet-i lâzime

  • İki şey arasında lâzım olan zıtlık ve zorunlu olan farklılık.

sani-i vacibü'l-vücud / sâni-i vâcibü'l-vücud

  • Varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı bulunmayan ve herşeyi san'atla yaratan Allah.

vacib / vâcib

  • Allah ve resulü tarafından yerine getirilmesi kesin olarak emredilmiş olan şey (diğer bir mânası; delili farz ifade edecek derecede kesin olmayan, fakat hiç terk edilmeden yapılması istenen amel; vitir ve bayram namazları gibi.
  • Varlığı zorunlu olan.
  • Gerekli, zorunlu olan, yerine getirilmesi her müslüman için gerekli ve zorunlu olan Allah'ın emirleri.

vacib-i ehad / vâcib-i ehad

  • Varlığı zorunlu olan ve her bir varlık üzerinde birliğinin izleri görünen Allah.

vacibü'l-vücud / vâcibü'l-vücud / vâcibü'l-vücûd

  • Varlığı zorunlu olan ve var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı bulunmayan Allah.
  • Varlığı zorunlu olan ve var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı olmayan Allah.

vahid-i vacib / vahid-i vâcib

  • Varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir şeye ve sebebe ihtiyacı olmayan ve herbir varlıkta birliği görünen Allah.

vücub mertebesi

  • Hiç değişikliğe uğramayan, varlığı zorunlu olan ve vasıflarının zıddı düşünülemeyen İlâhlık derecesi.

vücub-u vacib / vücub-u vâcib

  • Varlığı zorunlu olan Allah'ın varlığı.

vücub-u vücud / vücûb-u vücûd

  • Varlığı zorunlu olan, yok olması düşünülemeyen, var olmak için hiç bir sebebe muhtaç olmayan varlık; Allah.

vücud-u vacib / vücud-u vâcib

  • Varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı bulunmayan Allah'ın varlığı.

vücud-u vacibü'l-vücud / vücud-u vâcibü'l-vücud

  • Varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı bulunmayan Allah'ın varlığı.

vücud-u vücubi / vücud-u vücubî

  • Varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir şeye ve sebebe ihtiyacı olmayan ve diğer varlıkların var olması Kendisine bağlı olan, yokluğu düşünülemeyen varlık, Allah.

zarure-i naşie / zarure-i nâşie

  • Kendisinde bulunması zorunlu olan, ondan ayrılması mümkün olmayan zorunlu özellik.

zaruri / zarurî

  • İnkâr edilemeyen, zorunlu olan.

zaruriyat / zaruriyât

  • Dince yapılması zorunlu olan ve hükmü açıkça belirtilen işler.

zaruriyat-ı dini / zaruriyât-ı dinî

  • Dince yapılması zorunlu olan ve hükmü açıkça belirtilen emirler.

zaruriyat-ı diniye / zaruriyât-ı diniye

  • Dince yapılması zorunlu olan işler, dinî esaslar.

zat-ı vacibü'l-vücud / zât-ı vâcibü'l-vücud

  • Varlığı zorunlu olan, var olmak için hiçbir sebebe ihtiyacı olmayan Zât, Allah.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın