Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Yetki
ifadesini içeren
36
kelime bulundu...
adem-i merkeziyyet
Bir idâri taksimattaki parçaların (vilâyet, belediye ve köy) muayyen hususlarda kendi kendilerine idare yetkileri. Bir yere bağlı olmaksızın veya bir yerden idare edilmeksizin olan muamele. Bütün kısım ve şubelerin kendi kendilerini idare tarzı.
adem-i salahiyet / adem-i salâhiyet
Yetkisizlik.
Salâhiyetsizlik, yetkisizlik.
ashab / ashâb
(Tekili: Eshâb) (Sahib) Arkadaş olanlar. Sahip olanlar, kullanma yetkisine sahip kişiler.
Halk, ahali.
Sahabeler, yani Peygamberimiz Hz. Muhammed'i (A.S.M.) görmüş ve mü'min olarak ona ve onun mesleğine bağlı kalmış olan zatlar. Bu kişiler, insanlık, doğruluk ve her türlü faz
boşanmak
Eşi ile olan nikâh bağını bozmak. Eşinden ayrılmak. (Medeni kanun, boşama yetkisini mahkemeye bırakmıştır. İslâm dini evlenmeyi Allah'ın emirleri dahilinde karşılıklı rızaya bağlı hür bir sözleşme olarak gördüğünden kadınla erkek boşanma yetkisinin kimde olacağını da kararlaştırabilirler. İsterlerse
(Türkçe)
defterdar / defterdâr / دفتردار
İldeki en üst düzey maliye yetkilisi.
(Arapça - Farsça)
Maliye bakanı.
(Arapça - Farsça)
ehil
Yetkili, yetkin, ehliyetli.
ehl-i hall ü akit
Bir ülkeyi yönetme, bir devlet başkanını seçme veya azletme yetkisine sahip kişiler, millet vekilleri.
ehl-i hall ve akd
Hükümet ve Cumhurbaşkanının seçme ve azletme yetkisine sahip olan meclis.
ehliyyet / اهليت
Yeterlik, ustalık, yetki.
Beceri sahipliği, yeterlilik, yetki.
(Arapça)
Yeterlilik belgesi.
(Arapça)
erbab-ı hall-u akd / erbâb-ı hall-u akd
Halife seçmeye yetkili olan kişiler. Medine halkının ileri gelenleri.
evliya / evliyâ / اوليا
Velîler.
(Arapça)
Önderler.
(Arapça)
Yetkililer.
(Arapça)
had / hâd
Yetki, sınır.
hadd
Sınır, yetki.
haddi yok
Yetkisi yok; yetki sınırları müsait değil.
hakem
Bir işte karar vermeye yetkili kişi.
hıdane / hıdâne
Çocuğu kucağa almak, besleyip büyütmek üzere yanında bulundurmak. İslâm nikâhının bozulmasından sonra (ayrılıkta), çocuğu, selâhiyetli (yetkili) olan kimsenin yâni başkası ile evli olmayan annenin belirli bir yaşa gelinceye (oğlan çocuğu yedi, kız ye tişkin oluncaya) kadar yanında alıkoyması ve terb
icazet / icâzet
Diploma, yetki belgesi.
irade-i cüz'iyye / irâde-i cüz'iyye
Allah tarafından insanın yetkisine bırakılan cüz'î irade. İnsan iradesi.
istinabe / istinâbe / اِسْتِنَابَه
Duruşmada yasal gerekçelerle bulunamayan zanlının, ilgili mahkemece, yasal prosedürün yerine getirilmesi için zanlıya en yakın bölgedeki bir mahkeme veya kişileri yetkili kılması.
Başka bir mahkemenin muâmeleye yetkili kılınması.
kamil / kâmil
Yetkin, erişkin, olgun, tam.
mahcur
Malını kullanmaktan men edilmiş, mal üzerindeki tasarruf yetkisi elinden alınmış kimse.
mülkiyet
İnsanın bir şeyi başkasının rızâsını, iznini almadan kullanabilme yetkisi gücü.
murahhas
Devlet veya bir teşekkül adına yetkili olarak bir yere gönderilen kişi.
mutasarrıf-ı hakim / mutasarrıf-ı hakîm
Herşeyi hikmetle yapan ve dilediği gibi kullanan sonsuz tasarruf ve yetki sahibi Allah.
mutasarrıf-ı rahim / mutasarrıf-ı rahîm
Varlıklar üzerinde merhamet ve rahmetinin çok özel tecellîleri bulunan sonsuz tasarruf ve yetki sahibi Allah.
nutuk
Nutk.
Söz.
Söyleyiş, söyleme yetkisi.
sahib-i salahiyet / sahib-i salâhiyet
Yetki sahibi, yetkili.
salahiyet / salâhiyet / صلاحيت / صَلَاحِيَتْ
Yetki.
Yetki.
Yetki..
(Arapça)
Yetkili olma.
salahiyetdar / salâhiyetdâr / صلاحيت دار
Yetkili.
Yetkili.
(Arapça - Farsça)
salahiyetli / salâhiyetli
Yetkili.
salahiyettar / salâhiyettar
Yetkili.
selahiyet / selâhiyet
Yetki; uygunluk.
şeyhülislam / şeyhülislâm
İslâm devletinde en yüksek dînî yetkili. Dînî işlerde zamânın en yetkili ve söz sâhibi âlimi.
tevfiz
Yetki ve sorumluluğu başkasına veya Allah'a havale etme.
vekil / وكيل
Avukat.
(Arapça)
Biri tarafından yetki verilmiş.
(Arapça)
Bakan.
(Arapça)
yed-i salahiyet / yed-i salâhiyet
Yetki eli, alanı.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
lugat
evliya
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
müfrit
Hisar
Musellem
galat-ı meşhur
namik
teşrinievvel
cevşen
mihrab
istikraen
ala külli hal
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
kurucu
Yetki
badem
MÜCERRET
varta
Sohbet etmek
nahi
selcuklu
Güzel ses
Çeviri