REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Yerleşme ifadesini içeren 20 kelime bulundu...

aram / ârâm / آرام

  • Durma, dinlenme. (Farsça)
  • Yerleşme, rahat etme, karar kılma. (Farsça)
  • Eğlenme. (Farsça)
  • Dinlenme. (Farsça)
  • Yerleşme. (Farsça)
  • Ârâm etmek: Yerleşmek (Farsça)

banliyö

  • Bir şehrin yakın çevresinde bulunan mahalle ve yerleşme yerleri. (Fransızca)

eviy

  • Yerleşme. Yerine gelme. Koruma.

ikamet

  • Oturma, yerleşme.

istikrar / istikrâr

  • Karar ve sebat üzere olmak. Karar kılma. Sâkin olmak. Yerleşmek.
  • Karar kılma, yerleşme.

istitan

  • Vatan edinme, bir yerde yerleşme, yurt edinme.

ittitan

  • Bir memlekette veya bir şehirde yerleşme. Vatan edinme.

koloni

  • Bir ülkenin, sınırları dışında işgal ettiği ve yönettiği ülkeye sıkı bağlarla bağlı arazi. (Fransızca)
  • Başka bir memlekete yerleşmeğe giden göçmen topluluğu veya bir topluluğun yerleştiği yer. (Fransızca)
  • Bir memlekette bulunan yabancılar topluluğu. (Fransızca)

liva

  • Bayrak. Sancak.
  • Eskiden kazadan büyük, vilâyetten küçük yerleşme merkezlerine denirdi. Tugay.
  • Hz. Peygambere (A.S.M.) âit sancak.

nahiye

  • Yan taraf, kenar, civar, çevre.
  • Küçük yer, bölge. İdari taksimatta, kazadan küçük, köyden büyük olan yerleşme merkezi.

takarrur

  • Yerleşme, sabitleşme.

takarrür / تقرر

  • Yerleşme, karar kılma.
  • Kararı verilmek.
  • Yerleşmek. Kararlaşmak.
  • Kararlaşma, yerleşme.
  • Karar kılma. (Arapça)
  • Yerleşme. (Arapça)
  • Takarrür etmek: (Arapça)
  • Karar kılmak. (Arapça)
  • Kararlaştırılmak. (Arapça)
  • Yerleşmek. (Arapça)

tavattun / توطن

  • Bir yeri vatan edinmek. Bir yerde yerleşmek.
  • Vatan edinme, yerleşme.
  • Yerleşme, yurt tutma. (Arapça)
  • Tavattun etmek: Yerleşmek, yurt tutmak. (Arapça)

tavattun etme

  • Vatan edinme, yerleşme.

tavattun etmek

  • Vatan edinmek, yerleşmek.

teessüs

  • Temelleşmek. Yerleşmek. Kurulmak. Teşekkül.
  • Kurulma, yerleşme.
  • Kurulme, yerleşme.

teevvi

  • (İvâ. dan) Bir yerde yerleşme, yurt edinme. Oturacak yer edinme.

tegayyüz

  • Meşeliğe otlaması için davar salmak.
  • Meşelik içinde yerleşmek.

temekkün / تمكن

  • Mekânlanmak. Yerleşmek. Yer tutmak.
  • Vakar ve temkin sahibi olmak.
  • Sultan yanında rütbe sahibi olmak.
  • Yerleşme.
  • Yerleşme. (Arapça)

yad-ı daşt / yâd-ı daşt

  • Nakşibendiyye yolundaki on temel esastan biri. Zikrin, Allahü teâlâyı anmanın ve hatırlamanın kalbe yerleşmesi, meleke hâline gelmesi.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın