REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Vers ifadesini içeren 40 kelime bulundu...

ankara darülfünunu

  • Ankara Üniversitesi.

bab-ı seraskeri / bâb-ı seraskerî

  • Serasker kapısı. Eski Milli Müdafaa Vekâleti. Milli Savunma Bakanlığı. Şimdiki İstanbul Üniversitesi'nin kapısı.

balast

  • ing. Demir yollarında traverslerin altına; şoselerde ise düzeltilmiş toprak üzerine döşenen taş parçaları.

bayezid meydanı

  • İstanbul'da bulunan, tarihî Bayezid Camii ile günümüzde İstanbul Üniversitesi arasında yer alan meydan.

cami-ül ezher

  • Mısır'daki en büyük üniversitenin adı.

camiü'l-ezher

  • Ezher Üniversitesi.

camiü'l-ezher üniversitesi / câmiü'l-ezher üniversitesi

  • Mısır'da bulunan, İslâm dünyasının en önemli ve en eski sayılan üniversitesi.

cinan / cinân

  • Cennetler, bahçeler (üniversiteler, mektepler, zikirhaneler vs.).

daniş-gede / dâniş-gede

  • Üniversite.

danişgah / dânişgâh / دانشگاه

  • Üniversite. (Farsça)

dar-ül-fünun

  • Üniversite. (1 Ağustos 1933'de İstanbul Dâr-ul Fünunu yerine Üniversite kurulmuştur.)

darü'l-funun

  • Üniversite.

darü'l-fünun / dârü'l-fünun

  • Üniversite.

darülfünun / dârülfünun / dârülfünûn / دارالفنون

  • Üniversite.
  • Fenler yeri, üniversite.
  • Üniversite. (Arapça)

darülfünun-u islamiye / dârülfünun-u islâmiye

  • İslâmî Üniversite.

dekan

  • Lât. Üniversitelerde bir fakültenin başkanı.

esadekümullah / esâdekümullah

  • Allah saadet versin.

ezher

  • Mısırda bulunan büyük bir üniversite.

ezheri ulema / ezherî ulemâ

  • Ezher Üniversitesi âlimleri.

fakülte

  • (Faculty) Üniversitelerin, ihtisas mevzuu bakımından ayrılmış kollarından her biri. (Fransızca)
  • Hassa, meleke, iktidar. Kabiliyet, kuvvet. (Fransızca)
  • Meleke, üniversitenin bölümlerinden her biri.

hendesehane

  • Eskiden mühendis mektebi, teknik üniversitesi. (Farsça)
  • Bayındırlık ve belediye gibi dairelerin mühendislere mahsus şubesi. (Farsça)

hukuk

  • (Tekili: Hakk) Haklar.
  • İnsanın cemiyet hayatında riâyet etmesi lâzım gelen kaideler, esaslar, yâni; şer'i ve adli hükümler. Haklıyı haksızdan ayıran kaideler.
  • Şeriat kitablarında yazılı olan haklar, kanunlar ve kaideler.
  • Üniversitenin hukuk tahsili yaptıran kısmı.

islam darülfünunu / islâm darülfünunu

  • İslâm Üniversitesi.

istanbul darülfünun

  • İstanbul Üniversitesi.

külliye

  • (Külliyet) Bütünlük, umumilik, genellik.
  • Bolluk, çokluk, ziyadelik.
  • Tar: Osmanlı İmparatorluğu zamanında Arap vilâyetlerinde bazı medreselere, üniversite karşılığı verilen ad.

kur'an-ı ezher / kur'ân-ı ezher

  • Parlak Kur'ân (ayrıca burada Kur'ân, insanlığın bütün kabiliyet ve donanımının gelişmesine hitap ettiği için evrensel üniversite anlamında Ezher Üniversitesine benzetilmiş de olabilir.).

lisans

  • Herhangi bir mevzuda verilen izin. Müsaade belgesi. (Fransızca)
  • Üniversite tahsili tamamlanınca alınan diploma. (Fransızca)
  • Bir sporcunun resmi yarışmalara katılabilmesi için spor federasyonu tarafından kendisine verilen kayıt fişi veya kimlik kartı. (Fransızca)
  • İthal veya ihracı serbest bırakılmayarak (Fransızca)

mamizan

  • Vers denilen ot.

mana-yı ismi / mânâ-yı ismî

  • İsme dair mânâ. Bir şeyin sadece kendisini bilip tanımak. Bir şey başka şeyleri tanıttığı, bildirdiği veya sevdirdiği için olan mânâya da mânâ-yı harfî denir. Bir ağacı gölgesinden, zahirî görünüşünden, bize verdiği meyvesinden dolayı alâka gösterir ve seversek mânâ-yı ismî ile seviyoruz demektir. A

medrese

  • İslâm medeniyetinde üniversite seviyesindeki eğitim ve öğretim müesseseleri.

mekatib-i aliye / mekâtib-i âliye

  • Yüksek mektebler. Yüksek okullar. Üniversite ayarındaki mektebler.

rektör

  • Üniversitenin başkanı. (Fransızca)

sallallahü teala aleyh / sallallâhü teâlâ aleyh

  • "Allah (C.C.) onun şanını yüceltsin; duasını, isteklerini kabul etsin; her isteğini versin" meâlinde Peygamberimiz (A.S.M.) hakkında söylenilen duadır.

şark darülfununu

  • Doğu Üniversitesi.

şark darülfünunu / şark dârülfünunu

  • Doğu Üniversitesi.

şark üniversitesi

  • Doğu Üniversitesi.

selleme

  • "Selâm ve selâmet versin, kusur ve ayıptan hâli ve beri eylesin" meâlinde duâ.

sellemehullah ve afahu / sellemehullah ve âfâhu

  • "Allah ona selâmet ve âfiyet versin" mânâsına gelen saygı ve dua ifadesi.

yüksek tahsil

  • Yüksekokul, üniversite.

yüksek tahsil gençliği

  • Genç üniversite talebeleri, öğrencileri.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın