Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Ugursuz
ifadesini içeren
53
kelime bulundu...
agun
Baş aşağı, ters.
(Farsça)
Uğursuz.
(Farsça)
aksi / aksî
İnatçı.
Geçimsiz, huysuz. Uğursuz.
Ters, zıd.
ashab-ı meş'eme / ashâb-ı meş'eme
Uğursuz, şerli kişiler, kötüler.
Uğursuz, kötü, dine muhalif olanlar.
Solak, sol tarafta, alçak mevkide bulunanlar.
başgun / başgûn
Uğursuz.
(Farsça)
Ters, başaşağı.
(Farsça)
bazgun / bazgûn
Uğursuz.
(Farsça)
Ters, başaşağı.
(Farsça)
enhas
En uğursuz, pek uğursuz. Eş'em.
eş'em
(Çoğulu: Eşâim) En uğursuz, pek şom.
eşaim
(Tekili: Eş'em) En şomlar, en uğursuzlar.
husum
(Tekili: Hasim) Uğursuzluk.
İdman. Birbiri ardınca devam üzere olmak.
Bir şeyi kökünden kesip dağlayanlar.
Fırtına.
lahayr / lâhayr
Uğursuz, hayırsız.
lahus
Uğursuz, meş'um.
lezzet-i menhus
Çirkin ve uğursuz bir lezzet.
ma'kus
Tersine dönmüş, aksetmiş, başaşağı çevrilmiş, zıddı.
Uğursuz.
makus / makûs / معكوس
Ters.
(Arapça)
Uğursuz.
(Arapça)
medar-ı şeamet / medar-ı şeâmet / medâr-ı şeâmet / مَدَارِ شَآمَتْ
Kötülük, uğursuzluk vesilesi.
Uğursuzluk sebebi.
medeniyet-i meş'ume
Kötü, uğursuz medeniyet.
menahis
(Tekili: Minhas) Uğursuz şeyler.
menhus / menhûs / منحوس / مَنْحُوسْ
Uğursuz. Kötü. Meş'um.
Uğursuz, kötü.
Uğursuz.
Uğursuz.
(Arapça)
Uğursuz.
menhuse
Uğursuz, kötü kadın.
meş'eme
Sol taraf. Sol.
Kötü. Uğursuz.
meş'um / مشئوم / meş'ûm / مَشْئُومْ
Kötü. Uğursuz. Bedbaht.
Uğursuz, şom.
(Arapça)
Uğursuz.
meş'umane / meş'ûmâne
Uğursuzca.
mesaib
Felâketler. Uğursuzluklar. Suubetler. Güçlükler.
meşaim / meşaîm
(Tekili: Meş'um) Uğursuz olan şeyler. Meş'um şeyler.
meşême
Sol, kötü, uğursuz.
meşum / meşûm
Uğursuz.
meşumane / meşûmâne
Uğursuzcasına.
meşume / meşûme
Uğursuz.
minhas
(Çoğulu: Menâhis) Uğursuz şey.
muharebe-i meş'ume
Uğursuz, kötü savaş.
musibet / musîbet / مصيبت
Felâket, ansızın gelen belâ, uğursuz.
Bela.
(Arapça)
Şirret, uğursuz.
(Arapça)
mütelain
Lânetleşen, uğursuzlaşan.
müteşe'im
Uğursuz sayan.
na-mes'ud
Mes'ud ve mübârek olmayan. Uğursuz.
(Farsça)
na-mübarek
Uğursuz, meymenetsiz.
(Farsça)
nahis
Kıtlık.
Yümünsüz, uğursuz.
nahs / نحس
Uğursuzluk, yümünsüzlük.
Bahtsız, uğursuz.
Uğursuzluk.
(Arapça)
nekbeti / nekbetî
Tâlihsiz, bahtsız, şanssız, uğursuz.
(Farsça)
nigun
Tersine dönmüş, altüst olmuş, başaşağı.
(Farsça)
Ters, uğursuz, aksi.
(Farsça)
nuhuset
Uğursuzluk.
Uğursuzluk.
nühuset / nühûset
Yaramazlık, uğursuzluk. (Mübârek'in zıddı)
Uğursuzluk.
şeamat
(Tekili: Şeâmet) Uğursuzluklar, şeâmetler.
şeamet / şeâmet / شآمت / شَئَامَتْ
Uğursuzluk, kötülük, bedbahtlık.
Kötülük, uğursuzluk.
Uğursuzluk, kötülük.
Uğursuzluk.
(Arapça)
Uğursuzluk.
şu'm
(Şum) Uğursuzluk. Meş'um olma. Uğursuz.
(Farsça)
şum / şûm / شوم
Uğursuz.
Uğursuz, şom.
(Farsça)
tabu
(Polinezya dilinden) Var olduğu sanılan, mukaddes hususiyetlerinden dolayı dokunulamıyan. Uğursuz ve korkunç olan şey.
Uğursuz, hakkında konuşmaktan korkulan.
tatayyur
Teşe'üm addetmek. Uğursuzluk.
Uçmak.
tayere
Uğursuzluğa inanmak.
tefe'ül
Bir şeyi uğur saymak, hayıra yormak, bir hâdiseyi hayra alâmet, işâret olarak görmek. Tefe'ülün mukâbili (zıddı) teşe'üm yâni uğursuz saymaktır.
Falcılık.
teşe'üm
Kötüye yorma. Uğursuz sayma. Bu anlayış dinimizde men edilmiştir.
Sola dönme.
Sola yatma.
Bir şeyi uğursuz saymak, kötüye yormak.
tetayyur
Uğursuzluk, uğursuzluğa inanma.
vajgun
(Vâjgune) Ters, tersine dönmüş. Uğursuz.
(Farsça)
varun
Ters, uğursuz, aksi.
(Farsça)
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
hümapaye
durur
feylûle
tevdi'
ebter
Hükema-yı İşrakıyyun
İMTİSAL
mestüriyet
nagamat
Teravet
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Ugursuz
Keyfi
ZUFR
Nesr-i tair
Renk renk
yöneltmek
avrupavari
Fesad
TÜRKİSTAN
Devam