Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Uğraşma
ifadesini içeren
47
kelime bulundu...
beyavar
Meşguliyet, meşgul olma, uğraşma, iş.
(Farsça)
cidal / cidâl
Uğraşma, savaş.
gaflet
Dikkatsizlik, endişesizlik, vurdumduymazlık. En mühim vazifeyi düşünmeyip, Cenab-ı Hakk'a itaat gibi işleri bilmeyip, başka kıymetsiz şeylerle uğraşmak. Nefsine ve hevesâtına tâbi olarak Allahı ve emirlerini unutmak.
gayret-i batıla / gayret-i bâtıla
Faydasız ve boşu boşuna uğraşma.
gayret-i cahiliye / gayret-i câhiliye
Körü körüne uğraşmak. Allah'ın razı olmadığı lüzumsuz şeylere kıymet vererek didinmek.
guşiş
Çabalama, uğraşma, çalışma.
(Farsça)
halvet ve inziva
Yalnız başına bir yere çekilip dünya işleriyle uğraşmama.
ihzal
Şaka ve alay ile çok uğraşma.
iktitaf
Edb: Sözün özünü almak.
Ağaçtan meyve toplamak. Toplanma. Toplama.
Bir uğraşma sonucunda faydalanma.
inhimal
İhmal etme, önem vermeme.
Mühlet alma.
Göz yaşı dökme.
Ciddi bir şekilde çalışma, uğraşma.
inziva / inzivâ
Yalnız başına bir yere çekilip dünya işleriyle uğraşmama.
inzivagah / inzivagâh
İnziva yeri, yalnız başına bir yere çekilip dünya işleriyle uğraşmaksızın yaşanan yer.
irfaş
Yeme içme ile uğraşma.
Bir yerde daimi oturma.
irhasat
Hayırlı işlerle uğraşmak.
Sağlam şey.
Ist: Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) nübüvvetinden evvel zuhur eden hârikulâde haller ki, bunlar peygamberliğine delil teşkil eden hâdiselerdendir.
istibaa
Bir şeyi kendine sattırmağa uğraşma.
iştigal / iştigâl / اشتغال
Bir iş işlemek. Uğraşmak. Çalışmak. Meşgul olmak.
Meşgul olma, uğraşma.
Uğraşma.
Meşguliyet, uğraşma.
Uğraşı.
(Arapça)
İştigâl etmek:
Uğraşmak, meşgul olmak.
(Arapça)
iştigal etme
Meşgul olma, uğraşma.
iştigal etmek
Meşgul olmak, uğraşmak.
iştigalat / iştigalât
(Tekili: İştigal) Meşguliyetler, çalışmalar, uğraşmalar.
Meşguliyetler, çalışmalar, uğraşmalar.
istiktam
Gizlemeğe çalışma. Saklamak için uğraşma.
istinkas
Bir şeyin fiatını düşürmeye çalışma, ucuzlatmağa uğraşma.
istitmam
(Tamam. dan) Tamamlama, tamamlamağa çalışma. Tamamlamasını isteme. Bitirmek için uğraşma.
kampanya
Sıkı bir iş ve çalışma devresi.
Maksatlı uğraşma. Bir maksad için faaliyete geçme.
kedd
Emek. İş. Çalışma, uğraşma, çabalama.
kuşiş
Çalışma, çabalama, gayret sarfetme, uğraşma.
(Farsça)
meşguliyet
Meşgul olma, uğraşma.
metrukiyyet
(Terk. den) Terk edilme, boşanmış olma.
Bırakılmışlık, kullanılmazlık.
Bir işten çekilip uğraşmama.
mübareze
Cenk, kavga, uğraşma.
mücadele / mücâdele
(Cedel. den) İki kişinin bir şey üzerine çekişmesi. Uğraşma. Savaşma.
Çekişme, uğraşma, savaşma.
mücahede / mücâhede
(Çoğulu: Mücahedât) Cihad etme.
Din düşmanına karşı koyma. Çarpışma.
Uğraşma. Çalışma. Gayret gösterme.İslâmiyette mücahedenin ehemmiyeti hakkında Deylemî'den (R.A.) mervi Hadis-i Şerif meâli: "Allah bir kulu sevdiği vakitte onu Zât-ı Uluhiyetine hizmet etmek için seçer. Onu
Çalışma, mücâdele etme, uğraşma, cihâd etme.
Nefse zor gelen, nefsin istemediği şeyleri yapma.
muhasebe
Hesablaşmak. Hesab görmek. Hesab işi ile uğraşmak. Hesab işini gören resmi makam.
mümarete
Çabalama, uğraşma, gayret sarfetme.
müsaberet
Sürekli olarak uğraşma.
Bir şey yapmağa hemen girişme.
muvazebet
Bir işle dâimâ uğraşma. Bir işe durmadan çalışma.
nekz
Gayret etme, uğraşma, çok çabalama.
rehak
Gaşyetmek, sarıp bürünmek. Bir adamın arkasından yaklaşıp çatmak.
Haramlara ve menhiyata dalıp, hep onunla uğraşmak.
şevagil
(Tekili: Şagile) Uğraşmalar, meşguliyetler.
siyaset
Memleket idare etme san'atı. Devlet idare tarzı.
Dünya ve âhirette necatlarına sebeb olacak bir yola, insanları irşad ile beşeriyetin salâhına çalışmak.
Diplomatlık. Politika.
Seyislik, at idare işleriyle uğraşma.
siyasetçilik
Siyasetle uğraşma, ilgilenme.
takayyüd
Bağlanma. Bağlı olmak. Kayıtlı bulunmak.
Çalışmak. Çabalamak. Uğraşmak.
Dikkatli davranmak.
tavaggul
Fazla meşguliyet, çok uğraşmak.
Çok meşgul olmak, uğraşmak, kendini birşeye tamamen vermek.
tecahüd
Kuvvetini sarfedip uğraşmak. Çalışmak.
tencim
Yıldız ilmi ile uğraşmak. Yıldızların hareketlerinden mâna çıkarmağa çalışmak.
tevaggul
Çok uğraşma, meşgul olma. Bir işin çok ilerisine varmak.
tevaggulat / tevaggulât
(Tekili: Tevaggul) Tevagguller. Devamlı olarak uğraşmalar.
vehs
Bir işe girişip ısrar ile devamlı uğraşmak.
zafer
Muvaffak olma, maksada erme. Bir çok uğraşmadan sonra maksada erişme.
Düşmanı yenme, üstün gelme. Başarma.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
cemia
وضعيت
göj
teferrük
mechûd
heviye
imrar
sülb
febina
hevesat-ı süfliye
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Uğraşma
Sûd
Çeviri
zikr
Dakı
İkar
Cîm
sena
heveslenmek
yüzmek