REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Tulen ifadesini içeren 17 kelime bulundu...

ard

  • Buğday ve diğer tahıllardan öğütülen un. (Farsça)
  • Buğdayı değirmen taşına akıtan oluk. (Farsça)

çarşaf

  • Yatağın üstüne serilen veya yorgana kaplanan bez örtü.
  • Kadınların kullandığı baştan örtülen, pelerinli eteklikli sokak elbisesi. Kadınların örtünmesi farzdır. Bu maksatla çarşaf ucuz, pratik, hafif olması ve zengin fakir herkesin kolayca sağlıyabilmesi bakımından yaygın olarak kulanı

ce'vet

  • Kıtlık.
  • Bir şeyin üzerine örtülen.
  • Üzerine tencere konulan örtü.
  • Çömlek.

gıfare

  • Kat kat bulut.
  • Başa örtülen bez parçası.
  • Yama.

hayal-i şan

  • Hayalî olarak büyütülen şan ve şöhret.

ihtidar

  • Örtülenme, perdelenme, perde tutma.

izar

  • Peştemal. Futa. Göğüsten aşağı örtülen elbiseler.
  • İsmet, iffet.
  • Zevce.

izmam

  • Bir kimseden söz alma.
  • Bir insanı kötülenecek bir halde bulma.

libs

  • Kâbe-i Muazzama'ya örtülen örtü.

mazanne

  • Zan taşıyan, tahmin yürütülen mevzular, konular, yerler.

mezmum / mezmûm / مذموم

  • Yerilen, kötülenen, beğenilmemiş, çirkin.
  • Kötülenmiş, ayıplanmış. (Arapça)

rida

  • Örtü, belden yukarı örtülen şey, çar ve şal.
  • Akıl. İlim. Seha.
  • Zinet. Parlaklık veren şey.
  • Hırka.

rida'

  • Örtü, belden yukarıya örtülen örtü.

sanduka

  • Türbelerde mezarların üzerine tahtadan sandık şeklinde yapılan ve üstüne yeşil çuha örtülen yerin adıdır. Kadın sandukaları düz olduğu halde, erkek sandukalarının baş tarafına bir ağaç konarak üzerine kavuk, taç, sikke gibi sağlığında giydikleri başlık konurdu. Açık mezarlıklarda sandukalar taştan y

ta'n / طعن

  • Ayıplama, kınama, kötüleme, suçlama. (Arapça)
  • Ta'n edilmek: Ayıplanmak, kınanmak, kötülenmek, suçlanmak. (Arapça)
  • Ta'n etmek: Ayıplamak, kınamak, kötülemek, suçlamak. (Arapça)

tahdir

  • (Hader. den) Örtülendirme, örtülü bulundurma.
  • Uyuşturmak.

zemm / ذم

  • Kötüleme, yerme. (Arapça)
  • Zemm edilmek: Kötülenmek, yerilmek. (Arapça)
  • Zemm etmek: Kötülemek, yermek. (Arapça)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın