REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Terennum ifadesini içeren 19 kelime bulundu...

edvar-perdaz

  • Devirleri dile getiren. Devirleri terennüm eden.

mezmur

  • Terennümle okunan kaside, ilâhi ve münâcat.
  • Hz. Dâvuda (A.S.) inen "Zebur"un Surelerinden herbiri.

müteganni

  • Teganni eden. Terennüm eden.

müteganniyane

  • Teganni ederek. Terennüm ederek. (Farsça)

mütehezzic

  • (Çoğulu: Mütehezzicin) Makamla şarkı söyliyen. Terennüm eden.

müterennim

  • (Renim. den) Terennüm eden, güzel sesle şarkı söyleyen. Güzel güzel konuşan.

nağme-saz

  • Ahenkle söyleyen, terennüm eden. (Farsça)

ra'd

  • Gök gürültüsü.
  • Bulutları sevk ve nezaret ile vazifeli bir melek adı.
  • Tehdit etmek, korkutmak. (Terennümat-ı hava, na'rât-ı ra'diye, nağamat-ı emvac, birer zikr-i azamet. Yağmurun hezecatı, kuşların seceatı birer tesbih-i rahmet, hakikata bir mecaz... Lemeat'tan)

şedv

  • Irlamak; teganni ve terennüm.

sima'

  • Dinlemek, kulak vermek. İşitmek.
  • Çalgı dinlemek.
  • Herkesin işitmesi istenilen güzel zikir ve sözler.
  • Mevlevilerin ve sair dervişlerin "ney" veya "def" ile berâber ilâhi okuyarak raksları ve nağme terennüm etmeleri, dönmeleri.

sürud

  • Terennüm. Şarkı, türkü. (Farsça)

terane

  • Edb: Rübâinin başka bir ismi.
  • Terennüm. Nağme, âhenk, makam.
  • Bir şiiri makam ile okuma, şarkı söyleme.

teranekar / teranekâr

  • Terennüm eden. Öten, ötücü. (Farsça)

terennüm / ترنم

  • şarkı söyleme, şakıma. (Arapça)
  • Dile getirme. (Arapça)
  • Terennüm etmek: (Arapça)
  • Şarkı söylemek, şakımak. (Arapça)
  • Dile getirmek. (Arapça)

terennümat / terennümât

  • Terennümler, nameler, güzel, hoş sesler.
  • (Tekili: Terennüm) Terennümler. Güzel güzel anlatmalar.
  • Şarkı söylemeler. Ötmeler, musikîler.
  • Terennümler.

terennümsaz / terennümsâz

  • Terennüm eden, şarkı söyleyen. (Farsça)

zemzem

  • Çok mübarek bir su.
  • Kâbe-i Mükerreme'nin yanındaki maruf kuyu.
  • Kelimenin lügat manası: Yavaş yavaş teganni ve terennüm eylemek, hafif ve yavaş yavaş türkü söylemek.
  • Çok bol.

zemzeme

  • Ezgili ses, terennüm, teganni.
  • Mezamir'i okuyanların teranesi (Zebur).

zemzeme-pira / zemzeme-pirâ

  • Şarkı söyleyen, terennüm eden. (Farsça)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın