REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Tanesi ifadesini içeren 38 kelime bulundu...

birnis

  • At kestanesi. (Farsça)

bünduka

  • (Çoğulu: Bünduk, Benâdik) Fındık tanesi.
  • Kemankere taşı. Küçük yuvarlak taş.

büreyde bin el-husayb el-eslemi / büreyde bin el-husayb el-eslemî

  • Horasan diyarında en son hicri 62 veya 63 yılında vefat eden sahabedir. (R.A.). Müslümanların ilk sancaktarıdır. 177 Hadis-i Şerif nakletmiştir. 14 tanesi Buharî ve Müslim'de mezkûrdur.

cümame

  • (Çoğulu: Cümâm) Yuvarlak inci. Kıymetli taş. Gümüşlü boncuk. Büyük inci tanesi. Gümüşten yapılıp dizilen inci gibi toplar.

dane-i hakikat / dâne-i hakikat

  • Hakikat çekirdeği, tanesi.

dendane

  • Diş tanesi. (Farsça)
  • Çark vesaire dişi. (Farsça)

duhne

  • Tohum tânesi, tek tâne.
  • Darı.

dür

  • İnci, inci tanesi.

dür-dane

  • İnci tanesi. (Farsça)
  • Mc: Çok güzel ve sevimli çocuk. (Farsça)

dürdane / dürdâne / دردانه

  • İnci tanesi. (Arapça - Farsça)
  • Sevgili. (Arapça - Farsça)

dürer-i ahkam / dürer-i ahkâm

  • İnci tanesi gibi çok değerli hükümler, esaslar.

dürr

  • (Dürdâne, dürre) İnci. İnci tanesi. (Farsça)

elli dört farz

  • İslâm âlimlerinin, müslümanların hâtırlarında tutmalarını kolaylaştırmak için, öncelikle bilmeleri îcâbeden pek çok farzdan, Allahü teâlânın emirlerinden derledikleri elli dört tânesi.

ferid-ül-asr

  • Asrın bir tanesi, zamanın eşsizi.

ferik / ferîk

  • İnsan topluluğu, cemaat.
  • Askerî kolordu kumandanı.
  • Körpe, buğday tanesinin yarı olgunu, firik.
  • Buğday tanesinin olgunu, öğütülecek hâle gelmiş buğday tânesi.

gile / gîle

  • İki dağ arasındaki yol, vadi. (Farsça)
  • Şikâyet. (Farsça)
  • Üzüm tanesi. (Farsça)

habb

  • Tane, çekirdek.
  • Yuvarlak olarak hazırlanmış ilâç.
  • Buğday tanesi veya buna benzer tohum.

hacil

  • Ayaklarından üç tanesi beyaz olan at.

hardale

  • Hardal tanesi.
  • Nesneyi ufak edip kesmek.
  • Hardal tanesi.

hiff

  • Yağmurunu döküp hafiflemiş bulut.
  • Biçilmediğinden tanesi dağılmış ekin.
  • Bir nevi balık.

inebe

  • Üzüm tanesi.
  • Tıb: Göz kenarında çıkan sivilce, arpacık.

irziz

  • Dik ses.
  • Titreme.
  • Dolu tânesi.

jale-i eşk

  • Gözyaşı jâlesi. Kırağı tânesine benziyen gözyaşı.

katre-i gevher

  • Cevher damlası. İnci tanesi.
  • Pek kıymetli şey.

lügaz

  • Edb: Manzum bilmecelere denir. Lügaz çözülürse insan, hayvan, eşya veya başka bir mânâ çıkar. Meselâ: (Hikmetullah şehrinin bir tânesiOğlunun karnında yatar annesi.)Bu manzum çözülürse cevap olarak "İpek böceği" çıkar.

mercane

  • Mercan tanesi.

sahabe / sahâbe

  • Peygamber efendimizi sallallahü aleyhi ve sellem sağlığında bir an gören, eğer âmâ ise (gözü görmüyorsa), bir an konuşan, îmân etmiş büyük-küçük mü'minlerin birkaç tânesine veya daha fazlasına verilen isim. Sâhib kelimesinin çokluk şeklidir. Hürmet ve saygı için, "Resûlullah'ın kıymetli ve mübârek a

sahabi / sahâbî

  • Peygamber efendimizi sağlığında ve peygamber iken bir ân gören, eğer âmâ (gözü görmüyor) ise bir ân konuşan büyük ve küçük müslümanlardan bir tânesine verilen isim.

şahdane

  • İri inci tanesi. (Farsça)
  • Kenevir tohumu. (Farsça)

şaire

  • Bir tek arpa, arpa tanesi.
  • (Çoğulu: Şaâyir) Tıb: Arpacık.

saysa

  • Ham hurma çekirdeği.
  • İçi boş olan hanzal tanesi.

şifahane-i kalb / şifahâne-i kalb

  • Kalplerin şifâ yeri, kalp hastanesi.

sübha

  • Çekilen tesbih, tesbih tânesi.
  • Duâ ve nâfile namaz.

suhuf

  • Dört büyük ilâhî kitab dışında gönderilen kitapçıklar, formalar. Peygamberlere (aleyhimüsselâm) Allahü teâlâ tarafından gelen yüz dört kitaptan ilk yüz tânesi.
  • Amel defteri. İnsanların dünyâda iken yaptıkları iyilik ve kötülüklerinin yazıldığı ve kıyâmet günü herkesin eline verilecek ola

tımarhane

  • Ruh, sinir ve akıl hastalıkları hastanesi.

timarhane / tîmârhâne / تيمارخانه

  • Akıl hastanesi. (Farsça)

ülü'l-azm

  • Şerîat sâhibi, yeni din getiren peygamberlerden altı tânesine ve en büyüklerine verilen ad. Bunlar; Âdem, Nûh, İbrâhim, Mûsâ, Îsâ ve Muhammed aleyhimüsselâmdır. Allahü teâlânın emir ve yasaklarını insanlara anlatırken çok sıkıntı çektikleri ve bu sık ıntılara sabr ettikleri için kendilerine bu isim

veşme

  • Yağmur tanesi.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın