aliyy-ül murtaza

• Esedullah, Aliyy-ibni Ebi Talib, Ebutturâb, İmâm-ı Ali isimleri ile de anılır.Hz. Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) amcası Ebu Tâlib'in oğlu olup Hicretten yirmiüç yıl önce doğmuş ve Bi'setin ikinci günü daha on yaşında iken imân etmiş, hiç putlara tapmamıştır. Bunun için mübârek ismi söylendiğinde, Kerrema

atlab

• (Tekili: Tâlib) Arayanlar, talibler; bilhassa talebeler.
• (Tılb) Kadın peşinde dolaşanlar, zamparalar.

beni abdilmuttalib / benî abdilmuttalib

• Abdilmuttalib oğulları.

cedd-i nebi / cedd-i nebî

• Peygamber Efendimizin (a.s.m.) dedesi, Abdülmuttalib.

hahan

• İstekli, arzulu, tâlib. (Farsça)

hahişgeran / hâhişgeran

• Hâhişgerler, istekliler, tâlibler. (Farsça)

hamza

• Abdulmuttalib'in oğlu olup, Resulüllah'ın (A.S.M.) amcasıdır. Önceleri, İslâm dinine karşı olanlarla beraberdi. Ebucehil'in İslâm düşmanlığını çok ileri götürmesi karşısında, imana girip Ebucehil ve din düşmanlarına karşı çıktı ve İslâm'a büyük hizmetleri oldu. Uhud Gazası'nda 57 yaşında iken şehid

hıridar / hırîdar

• Alıcı, müşteri, tâlib. (Farsça)

hıtbe

• Huk: Bir kadının nikâhına talib olmaktır. Evlenmeyi taleb eden erkeğe: "hâtıb", evlenmesi taleb edilen kadına da "mahtube" denir.

ibn-i ebu talib

• Ebû Tâlib'in oğlu Hz. Ali.

ila'

• Çok istekli ve tâlib kılma, haris etme.

talebe

• (Tekili: Tâlib) İstekliler.
• Şakird. Tahsile çalışan. Öğrenen. Öğrenci.

talibe

• (Çoğulu: Tâlibât) Kız talebe. Mektebli kız.

tevacüd / tevâcüd

• Vecd ve muhabbette kemâle ermeyenin (olgunlaşmayanın) isteğiyle vecde kavuşmaya tâlib olması, istemesi.

tulleb

• (Tekili: Tâlib) İstekliler, tâlibler, isteyenler.

yetim-i ebu talib

• Ebu Talib'in Yetimi.