Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
TAn
kelimesini içeren
92
kelime bulundu...
akl-ı evvel / عقل اول
Tanrı.
allah / allâh / اﷲ
Tanrı, Allah.
(Arapça)
aşinalık / âşinâlık
Tanıma, yakınlık.
aşna / âşnâ / آشنا
Tanıdık, dost, aşina.
(Farsça)
aşnayan / âşnâyân / آشنایان
Tanıdıklar, dostlar.
(Farsça)
avarız-ı divaniye
Tanzimat-ı Hayriye'den önce geçerli olan kanunlara göre alınan vergiler.
barbut altını
Tanzimattan önce Osmanlılarda kullanılan bir çeşit altın sikke. Yüzlük Mecidiye altını kıymetinde ve ayarında, iki kırat ağırlığında idi.
çiznök
Tane, tohum.
dan
Tane.
(Farsça)
dane / dâne
Tane, tohum.
deşne-i subh
Tan yeri. (Bu tabir, tan yerinin ilkönce hançer şeklinde göründüğünden kinaye olarak denmiştir.)
el-i istiğrak
Tanımlama edatı olup başına geldiği isim, kendisiyle ilgili bütün mânâları içerir, örneğin el- insan = bütün insanlık.
esham-ı umumiye
Tanzimat devrinde devletin, halka borç karşılığı olarak verdiği hisse bedelleri.
eşhas-ı ma'rufe
Tanınmış kişiler, bilinen şahıslar.
fecir / فجر
Tan yerinin ağarması, sabah.
Tan ağartısı.
(Arapça)
fecr / فجر
Tan ağartısı.
(Arapça)
fecr-i sadık / fecr-i sâdık / فجر صادق
Tan ağartısı, şafak sökmesi.
fisebilillah / fîsebîlillah / فى سبيل اﷲ
Tanrı rızası için, Tanrı yolunda.
(Arapça)
güvah / güvâh / گواه
Tanık, şahıt.
(Farsça)
habbe / حبه
Taneler.
(Arapça)
hu / hû / هو
Tanrı.
(Arapça)
hubeb / حبب
Taneler.
(Arapça)
huda / hudâ / خدا
Tanrı.
(Farsça)
hudaşinas / hudâşinas / خداشناس
Tanrıtanır.
(Farsça)
hudaya / hudâyâ / خدایا
Tanrım.
(Farsça)
iane-i askeriye
Tanzimattan sonra cizye yerine Hristiyan tebeadan alınan vergi. Bu vergi sonradan "bedel-i askerî" adını almış ve 1908 Temmuz inkılâbına kadar devam etmiştir.
ikindi divanı
Tanzimattan evvel sadrazamların kendi konaklarında yaptıkları divanlar. Bu divan ikindi namazından sonra toplandığı için bu adı almıştı. Bâb-ı Âlî teşkilâtının ilk şekli olarak Divan-ı Hümayun, muayyen günlerde toplandığı zaman, vezir-i azamlar da divanda bitirilemeyen veya arza lüzum görülmeyen işl
(Türkçe)
ilah / ilâh / اله
Tanrı.
Tanrı, ilah.
(Arapça)
ilahe / ilâhe / الهه
Tanrıça.
Tanrıça.
(Arapça)
ilahi / ilâhî / الهى
Tanrım.
(Arapça)
ilahiyyat / ilâhiyyât / الهيات
Tanrıbilim, teoloji.
(Arapça)
inficar / inficâr
Tan yerinin ağarması, tohumun çatlaması.
inkar / inkâr
Tanımama.
işhad / işhâd / اشهاد
Tanık getirme.
(Arapça)
ized / îzed / ایزد
Tanrı.
(Farsça)
kadı
Tanzimat'a kadar her türlü davaya, Tanzimat ile Medeni Kanun arasındaki dönemde ise yalnız evlenme, boşanma, nafaka, miras davalarına bakan mahkemelerin başkanları.
kesb-i muarefe
Tanımak, alışkanlık kazanmak.
kesir-ül ahbab / kesir-ül ahbâb
Tanıdıkları, bildikleri çok olan.
kürek cezası
Tanzimattan önce ve yelkencilik devrinde işledikleri ağır cürümden dolayı harp gemilerinden kürek çekmek üzere gemi hizmetine verilen kimseler. Bu gibiler, gemilerde kürek çektikleri için bu tâbir meydana gelmiştir.
ledünni / ledünnî / لدنى
Tanrı sırlarıyla ilgili.
(Arapça)
ma'rifet / مَعْرِفَتْ
Tanıma.
ma'ruf / ma'rûf / مَعْرُوفْ
Tanınan.
mahudiyet / mâhudiyet
Tanınır, bilinir olma.
mansur / منصور
Tanrı'nın yardımıyla zafer kazanan.
(Arapça)
mecelle
Tanzîmât'ın îlânından sonra, Ahmed Cevded Paşa'nın başkanlığında bir komisyon tarafından hazırlanan; İslâm hukûkunun muâmelâta (alışveriş, şirketler, hibe v.b.) âit hükümlerinin Hanefî mezhebine göre maddeler hâlinde tertibinden meydana gelen kânunlar veya bu kânunları içerisine alan mecmûa.
meşhur
Tanınmış, herkesin bildiği. Çoklarının bildiği.
Tanınmış.
mihbeb
Tâne tâne kesecek âlet.
mikyas-ı ma'rifet / mikyâs-ı ma'rifet / مِقْيَاسِ مَعْرِفَتْ
Tanıma ölçüsü.
mıkzef
Tanbur.
muarefe / muârefe / مُعَارَفَه
Tanışma.
Tanışma.
muarefet
Tanıma, yakından bilme.
muarref
Tanıtılmış.
muarrif
Tanıtıcı.
mühlet / مهلت
Tanınmış süre.
(Arapça)
Mühlet vermek:
Süre tanımak.
(Arapça)
münacat / münâcat / مناجات
Tanrı'ya yakarma.
(Arapça)
munazzama
Tanzim olunmuş, yoluna konulmuş olan. İntizamlı teşkilât. Nizamlı. Adaletli.
mutantan
Tantanalı, gösterişli.
Tantanalı, gösterişli.
müvasat / müvâsât
Tanıdıklarını ve arkadaşlarını, kendisinde bulunan nîmetlere ortak etmek, onlarla iyi geçinmek.
na-ma'ruf
Tanınmayan, bilinmeyen, ma'ruf olmayan.
(Farsça)
navakıf / nâvâkıf
Tanımayan, bilmeyen.
perverdigar / perverdigâr / پروردگار
Tanrı.
(Farsça)
rabbi / rabbî / ربى
Tanrım.
(Arapça)
şafak
Tan zamanı.
şahit olma
Tanık olmak.
seher
Tan, sabah olmaya başladığı vakit.
Tan.
seher vakti
Tan yerinin ağarmaya başladığı zaman.
sepide
Tan vakti.
(Farsça)
sepidedem / sepîdedem / سپيده دم
Tan ağartısı.
(Farsça)
şinas
Tanıyan, bilen, anlayan. Tarih-şinas : f. Tarihten anlayan, tarih bilen.
(Farsça)
şirk / شرک
Tanrı'ya ortak koşma.
(Arapça)
sübhan / سبحان
Tanrı.
(Arapça)
sübhani / sübhânî / سبحانى
Tanrısal.
(Arapça)
ta'rif / تعريف
Tanıtma.
taarrüf / تَعَرُّفْ
Tanışma, tanıma.
Tanınma.
taarrüfat / taarrüfât
Tanıtmalar, tanımalar.
tanburi / tanbûrî / طنبوری
Tanbur virtüözü.
(Arapça)
tarif
Tanım, tanıtma.
tarif edici
Tanıtıcı.
tarife
Tanıtma yazısı.
tarifename
Tanıtma yazısı.
tarifname
Tanım yazısı.
tavsifname
Tanıtıcı yazı.
tearüf / teârüf
Tanışmak. Birbirini tanımak. Birbirine tanış çıkmak.
Tanışma, birbirini tanıma.
tertil
Tane tane ve düşünerek okuma veya konuşma.
teşhis / teşhîs / تَشْخ۪يصْ
Tanıyıp şahıslandırma.
tetimme-i tarif
Tanımın tamamlayıcısı, devamı.
uluhiyyet / ulûhiyyet / الوهيت
Tanrılık.
(Arapça)
vacibülvücud / vâcibülvücûd / واجب الوجود
Tanrı.
(Arapça)
vahdani / vahdânî / وحدانى
Tanrı'nın birliği ile ilgili.
(Arapça)
vahdaniyyet / vahdâniyyet / وحدانيت
Tanrı'nın tekliği.
(Arapça)
vehbi / vehbî / وهبى
Tanrı vergisi.
(Arapça)
yezdan / yezdân / یزدان
Tanrı.
(Farsça)
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Adeba
rahim-i mutlak
Adaba
vasiyle
bad-sene
Müzdarib
ehl-i veraset-i nübüvvet
telepati
ecnebi
Ab-u
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
TAn
Hira
serse
Faraz
Mecelle
ASLINDA
Zengin
cuv
yeği
unutmayan