LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Suva ifadesini içeren 27 kelime bulundu...

alay

  • (Ask.) 3-4 tabur piyade veya5 bölük süvari askerinden mürekkep kuvvet.
  • Debdebe ve gösterişle yapılan tören, geçit resmi.
  • Cemaat, topluluk, güruh, kalabalık, fevç.
  • Fazla miktar, muhtelif ve müteaddit kişiler veya şeyler.

başıbozuk

  • Bir harp çıktığında orduya süvari veya piyade olarak katılan gönüllü asker. Başıbozuk tâbiri, gelişigüzel ve intizamsız idare tarzına da alem olmuştur. Bir zamanlar bu tâbir, asker olmayan siviller için de kullanılmıştır. (Türkçe)

ceyş

  • Asker, ordu. En az dörtyüz nefer süvari ve piyadeden müteşekkil bir askeri kıt'a.
  • Dolup taşmak.
  • Ses, sadâ.

cimar

  • Toplu kabile.
  • Süvari alayı.

cümre

  • Süvari alayı, bin atlı cemaat.

cündi / cündî

  • Süvâri, sipâhi, ata iyi binen, binici.

cürd

  • Tüysüz, kılsız.
  • Cilt hastası (deve).
  • Tüyleri kısa olan (at).
  • Bitki örtüsü olmayan (arazi).
  • Piyâdesiz (süvâri).

ebu katade haris bin rib'iy

  • Ensardan ve Resül-ü Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın süvarilerindendir. 170 Hadis-i Şerif rivayet etmiştir. Uhud Gazvesinden itibaren bütün muharebelere iştirak etmiş bir kahraman olup 74 tarihinde 80 yaşında iken Medine'ye avdetinde vefat etmiştir. (R.A.)

esbran

  • At süren, süvâri, at koşturan. (Farsça)

esbsüvar

  • (Esb-süvâr) Ata binmiş. (Farsça)

faris

  • İran. İranlı.
  • Binici, süvâri.
  • Ferasetli, anlayışlı.
  • İrandaki Şiraz vilâyeti.

feraset

  • Binicilik, süvarilik, yiğitlik.

gureba-i yemin

  • İbrahim paşa, Galata ve Edirne saraylarından çıkanlarla, harpte fevkalâde yararlık gösteren yabancılar ve yeni Müslüman olmuşlardan teşkil olunan iki süvari bölüğünden birinin ismidir. Bu iki bölüğe birden "Gureba-i Yemin ve Yesar Bölükleri" denildiği gibi "Garip ve Yiğitler Bölükleri" veya "Aşağı B

hibriziyy

  • Acem askerlerinden şanlı bir süvârinin adı.

kazak

  • Her kavmin askerliğe, akın ve çapula ayrılmış efradı.
  • Çarlık Rusyasında ayrıca bir sınıf teşkil eden sipahiye benzer süvari askeri.

ketibe

  • Asker bölüğü. Ordudan ayrılmış toplu alay. Düşmana çapul eden birkaçyüz kişilik süvari kolu.

kevkebe

  • Necim, yıldız.
  • İnsan cemaatı. Süvari alayı.

pişva

  • (Pişuva) Reis, baş. Hâkim. (Farsça)
  • Mukteda, imâm. (Farsça)

rekb

  • Atlılar alayı, süvari takımı.
  • Diz ile vurmak. Dizi vurmak.

şahsüvar

  • (Çoğulu: şâhsüvârân) Ata iyi binen. (Farsça)

seriyye

  • Düşman üzerine gönderilen süvari müfrezesi.
  • Düşman üzerine gönderilen süvari müfrezesi.

sipahi

  • Ask: Osmanlı askerlik teşkilâtında "Timar" namiyle öşür ve rüsumunu aldıkları araziye mukabil, harp zamanlarında kendi hayvanları ve kanunen götürmeğe mecbur oldukları silâhlı askerlerle birlikte sefere iştirak eden bir sınıf süvari askeri. Bunlar akıncılık, çapulculuk ve karakol hizmetlerini ifa ed

sıvan / sıvân

  • (Bak: SUVAN)

sut

  • (Çoğulu: Suvâ-Esvâ) Yolda ve sahrada işaret için dikilen taş.

suvar

  • (Bak: Süvar)

şüvaz

  • (Bak: şuvaz)

yeksüvare

  • (Çoğulu: Yeksüvârân) Yalnız başına ata binen.
  • Mc: Arkadaşı olmayan kimse.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın