Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Sid
kelimesini içeren
156
kelime bulundu...
adüvv-ü şedid
Şiddetli düşman.
alam-ı şedide / âlâm-ı şedide
Şiddetli elemler, acılar.
ales
Şiddetli kıtal.
asıf / âsıf
Şiddetli rüzgar, fırtına.
aşık / âşık
Şiddetli seven.
aşk
Şiddetli sevgi.
Şiddetli sevgi, candan sevme.
azz
Şiddet.
azza'
Şiddet ve kıtlık yılı.
bagare
Şiddetle yağan yağmur.
bagda'
Şiddetli nefret, hiç sevmemek.
bagza
Şiddetli nefret, hiç sevmeme.
berah
Şiddet. Ezâ ve meşakkat.
berh
Şiddet, eziyet, meşakkat, zorluk, zahmet.
bevj
Şiddetli kasırga, su çevrintisi, girdap.
(Farsça)
bevl
Sidik, idrar.
Sidik.
beyzat-ül harr
Şiddetli sıcaklık.
bıgza
Şiddetli nefret. Hiç sevmeyiş.
buraha
Şiddet. Ezâ ve meşakkat.
büreha
Şiddetli azab. Sıkıntı.
darabat-ı anife / darabât-ı anife
Şiddetli vuruşlar.
darra
Şiddet, mihnet. Belâ. Naks. Ziyan. Sıkıntı. Kötürümlük.
delil-i sıdk
Sıdkın, doğruluğun delili.
derahis
Şiddetler.
derece-i şiddet
Şiddet derecesi, şiddetli bir derece.
efza'
Şiddetli, katı, eşed.
elendes
Şiddetli savaş eden kimse.
eşvak / eşvâk
Şiddetli arzular, istekler.
evca-i şedide
Şiddetli ağrılar.
faka-i şedide / fâka-i şedide
Şiddetli ihtiyaç.
fakr u zaruret / fakr u zarûret / فَقْرُو ضَرُورَتْ
Şiddetli fakirlik.
feyyih
Şiddetli adam.
fırtına
Şiddetli rüzgâr, korkutucu dalgalanma.
habt
Şiddetli vurma, battal etme, unutma.
hacuc
Şiddetli esen rüzgâr.
hadleka
Şiddetle bakmak.
hafif ikrah / hafîf ikrâh
Şiddetli olmayan zorlama. Canın veya uzvun telefine yol açmayan, yalnız acı ve eleme sebeb olacak derecedeki dövme ve hapsetme gibi şeylerle yapılan zorlama.
hakın
Sidik zorluğu olan kimse.
hareket-i şedide / hareket-i şedîde
Şiddetli hareket.
harr-ı şedid
Şiddetli hararet, fazla sıcaklık.
hayia
Şiddetli ses.
hecme
Şiddet, sertlik.
henie / henîe
Şiddetli emir.
hırs / حِرْصْ
Şiddetli istek ve arzu, açgözlülük.
Şiddetle, açgözlülükle isteme.
hiss-i şedit
Şiddetli his, duygu.
hülbe
Şiddet.
humeyya
Şiddet.
hurmet-i şedide
Şiddetli yasaklama.
ibtaş
Şiddetle tutma, kavrama.
ibtila-yi şedid / ibtilâ-yi şedid
Şiddetli tiryakilik.
idrar / idrâr / ادرار
Sidik.
Sidik.
(Arapça)
ihtiras / ihtirâs
Şiddetli arzu, aşırı heves, istek, gözün ve gönlün doymaması.
ihtirasat-ı dünyeviye / ihtirâsât-ı dünyeviye
Şiddetli arzu ve hırs ile dünyaya bağlılık.
ihtiyac-ı şedit
Şiddetli ihtiyaç.
ikab
Şiddetli azab, eziyet, ceza.
ışık tufanı
Şiddetli ışık, aydınlık.
ısparta süleymanları
Sıddık Süleyman Kervancı, Mübarek Süleyman, Süleyman Rüştü, Süleyman Rüştü Çakın.
iştiyak / iştiyâk
Şiddetli istek.
Şiddetli arzu, istek.
iştiyakat / iştiyakât
Şiddetli istekler.
kadda'
Şiddetli.
kahif
Şiddetli yağmur.
kahit
Şiddetli kıtlık olan sene.
kars
Şiddetli soğuk.
kenz
Şiddet, zorluk, meşakkat.
kesb-i şiddet
Şiddet kazanma, şiddetlenme.
lahf
Şiddetli vuruş.
lümta
Şiddet. Mihnet.
maht
Şiddetli.
mekaza / mekâza
Şiddetli mümârese. Alışkanlık.
meraset
Şiddet.
merzih
Şiddetli ses.
mesane / mesâne
Sidik torbası. Sidik kavuğu.
Sidik torbası.
meyl-i şedid
Şiddetli meyil, arzu.
mukabede
Şiddet ve zahmet vermek.
müşedded
Şiddetlendirilmiş.
natş
Şiddet. Kuvvet.
ne'ş
Şiddetle ve kahirle almak. Zorla almak.
nec'e
Şiddetli nazar. Şiddetli bakış.
nekal / nekâl
Şiddetli azap.
Şiddetli azap.
nevatıh
Şiddetler.
nikal
Şiddetli işkence.
nıkmet
Şiddetli ceza, intikam alma.
nikmet / نِقْمَتْ
Şiddetli ceza. Hoş olmayan muamelelerle olan mücâzat.
Şiddetli ceza, hoşlanmayan muamelelerle olan mücazat.
Şiddetli ceza.
ra'
Şiddetle sürmek.
racife
Şiddetle sarsan sarsıntı. Dünyayı yerinden oynatan vakıa. İlk nefha.
recf
Şiddetle sarsmak veya sarsılmak.
recif
Şiddetli ıztırab.
resa'
Şiddetli hırs.
sa'ka-i şedide
Şiddetli baygınlık.
sababet
Şiddetli sevgi. Âşıklık.
saik-i şedid / sâik-i şedid
Şiddetli sevk edici gerekçe.
saıka
Şiddet sesi.
sakme
Şiddetle ve kakarak vurmak.
sanabir
Şiddet.
sayha
Şiddetli ses; korkunç gürültü.
şedaid / şedâid
Şiddetli durumlar, belâlar.
Şiddetliler, şiddetli belâlar.
şedid / şedîd / شديد / شدید
Şiddetli.
Şiddetli.
Şiddetli.
Şiddetli.
(Arapça)
şedid-ül mihal
Şiddetli kuvvet. Ağır ve şiddetli azab.
şedidane / şedîdâne
Şiddetlice.
Şiddetli bir şekilde.
şedidü'l-ihtiyaç
Şiddetli ihtiyaç.
şedit
Şiddetli.
sefi'
Şiddetle tutup çekme.
şevk
Şiddetli istek.
Şiddetli arzu ve istek.
şevk u cezbe
Şiddetli arzu ve istek ve kendinden geçme.
şiddet-i alaka / şiddet-i alâka
Şiddetli ilgi ve alâka gösterme.
şiddet-i fakr ve istiğna
Şiddetli fakirlik ve tokgözlülük; çok fakir olmasına rağmen kimseden bir şey beklememe.
şiddet-i galeyan
Şiddetli coşkunluk, coşup taşma.
şiddet-i hararet
Şiddetli sıcaklık.
şiddet-i havf
Şiddetli korku.
şiddet-i hiddet
Şiddetli öfke, kızgınlık.
şiddet-i hücum
Şiddetli saldırı.
şiddet-i ihtiyac
Şiddetli ihtiyaç.
şiddet-i iltihab
Şiddetli bir şekilde tutuşma.
şiddet-i inat
Şiddetli, aşırı inat.
şiddet-i istiğrak
Şiddetli şekilde Allah aşkıyla kendinden geçme, derine dalma.
şiddet-i kubh
Şiddetli çirkinlik.
şiddet-i lüzum
Şiddetli gereklilik, ihtiyaç.
şiddet-i nefret
Şiddetli nefret.
şiddet-i rağbet
Şiddetli arzu, istek.
şiddet-i sevk
Şiddetli gönderme, yönlendirme.
şiddet-i şevk
Şiddetli bir istek ve arzu.
şiddet-i soğuk
Şiddetli soğuk.
şiddet-i takva / şiddet-i takvâ / شِدَّتِ تَقْوَا
Şiddetle günahlardan sakınma.
şiddet-i tazyik
Şiddetli bir sıkıştırma, baskı.
şiddet-i zulmet
Şiddetli karanlık.
sıddikin / sıddîkîn
Sıddık olanlar, Allah yolunda sadakatte, doğrulukta en ileri olanlar.
Sıddık olanlar, Hazret-i Ebubekir (R.A.) gibi olanlar. Hazret-i Ebubekir (R.A.) gibi olanlar ve Onun izini takib edenler. Allah yolunun sadakatte en ileri olanları.
Sıddîkler.
sıddikiyet / sıddîkiyet
Sıddîklik, manen pek yüksek bir makam.
sidrenişin / سدره نشين
Sidretülmüntehâda oturan melek.
(Arapça - Farsça)
sırr
Şiddetli ateş veya soğuk.
sühuk
Şiddetli rüzgâr. Katı yel.
ta'nif
Şiddetli azarlama.
taassub
Şiddetli taraftarlık.
tanif / tânif
Şiddetle kınama.
Şiddetle azarlama.
tasarruh
Şiddetle çağırmak.
teşdid / teşdîd / تشدید
Şiddetlendirme.
Şiddetlendirme.
Şiddetlendirme, sağlamlaştırma, kuvvet verme, güç verme.
Şiddetlendirme, arttırma, çoğaltma.
(Arapça)
Teşdîd etmek:
Şiddetlendirmek.
(Arapça)
teşdid etmek
Şiddetlendirmek.
teşdit
Şiddetlendirme, artırma.
teşeddüd / تَشَدُّدْ
Şiddetlenme.
Şiddetlenme.
teşeddüt
Şiddetlenme.
Şiddetlenme.
tevbihat-ı şedide
Şiddetli tekdir ve azarlamalar.
tevekkuh
Şiddetli ve haşin olmak.
tufan / tûfân
Şiddetli yağmur, büyük su baskını.
tufan-ı şedid
Şiddetli fırtına.
übab
Şiddetli ve taşkın sel suyu.
unfen
Şiddetle, sertlikle. Zor kullanarak.
üsr
Sidik tutulması, sidik zoru.
ütam
Sidik tutulması. İdrar tutukluğu.
uva
Şiddetli ses. Avaz, sayha.
uzriyy
Şiddetli muhabbet. Şiddetli sevgi.
vebal / vebâl
Şiddet, ağırlık, günah.
verentel
Şiddet, mihnet.
yerku'
Şiddetli açlık.
za'zaa
Şiddetle hareket ettirmek, sarsmak.
zaar
Şiddetli korku.
zalumiyet / zalûmiyet
Şiddetli zalimlik.
zecirkarane / zecirkârâne
Şiddetle sakındırarak, engelleyerek.
zevh
Şiddetle yürümek.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
مختار
hamame
salisen
evsaf-ı kemaliye
Hüzün-engiz
ŞEHEVİ
Gavs-i Âzam
i'kar
Lisân-ı hal
beyzī
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Sid
Görüş
Sarik
kans
Vers
göz aydınlığı
Gelmis
Sırdaş
pelt
zili