Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Seyyid
ifadesini içeren
47
kelime bulundu...
abkari / abkarî
Mutlaka kusuru olmayan. Kâmil.
Bir kavmin seyyid ve şerifi, efendisi. Beşer san'atı olmayan.
Çok güzellik.
Bir nevi döşek.
ahmed-i bedevi / ahmed-i bedevî
(Seyyid) (Hi. 596-675) Mısır'ın en büyük velilerindendir. Hz. Ali neslinden gelir. Bir çok lâkabı vardır. Ona Afrika bedevileri tarzında (yüzü örten peçe) taşıdığından dolayı (el-Bedevi) deniyordu. 626 yılına doğru onda deruni bir tahavvül vukua geldi. Yedi kıraat üzere Kur'an okudu ve Şafii fıkhı t
aktab-ı erbaa / aktâb-ı erbaa
Ehl-i sünnet âlimleri ve mütebahhir ve maneviyatta çok ileri zatlar tarafından şimdiye kadar dört büyük kutup olarak bilinen veliler. (Seyyid Abdulkadir-i Geylâni, Seyyid Ahmed-i Bedevi, Seyyid Ahmed-i Rufâi, Seyyid İbrahim Desuki.)
Dört büyük kutub zât (Seyyid Abdülkadir-i Geylâni, Seyyid Ahmed-i Bedevî, Seyyid Ahmed-i Rufâî ve Seyyid İbrahim Desukî).
bedevi / bedevî
Çölde yaşayan. Göçebe. Medeni olmayan ve şehir hayatı yaşamıyan.
Seyyid Ahmed-i Bedevî nâmındaki büyük bir zâtın tarikatı ve onun mensubu olan.
bedeviyye
Evliyânın büyüklerinden Seyyid Ahmed Bedevî hazretlerinin tasavvuftaki yolu.
bü'bü'
Her nesnenin aslı.
İzzet, kerem.
Zeyrek akıllı, zarif kişi.
Hâkim, seyyid.
Gözbebeği.
Mc: Çok kıymetli ve değerli olan şey.
cebhe
Yüz, ön taraf. Harp sahası. Muharebe edilen yer.
Alın.
Bir binanın veya o cinsten bir şeyin ön tarafı.
Gökteki ayın menzillerinden birisinin ismi olup arslan suretinin cephesidir, dört yıldız arslan alnına benzetilmiştir.
Bir kavmin ve cemaatin seyyidi.
cürcani / cürcanî
(Seyyid Şerif Ali Bin Muhammed) : (Hi: 760-830) Astarabad (Cürcan) civarında Tacu'da doğmuştur. Mısır'a giderek orada çeşitli âlimlerden ders okumuştur. Şiraz'da müderrislik yapmıştır. Sa'duddin-i Taftazanî ile kapanan Mütekaddimîn devrinden sonra açılan Müteahhirîn-i Ulemâ devrinin birincisi bu Sey
dıame
(Çoğulu: Diam-Deâyim) Evin direği.
Ulu, şerif kişi, seyyid.
emir
Emredici olan. Seyyid. Şerif. Bir memleketin, bir aşiretin veya kabilenin reisi.
Büyük ve meşhur bir soydan gelen.
Hz.Peygamber'in (A.S.M.) soyundan gelen.
Zengin.
fahr-i kainat / fahr-i kâinat
(Fahr-i Âlem, Zübde-i Kâinat, Seyyid-i Kâinat) Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) nâmları. Bütün âlemin kendisi ile şeref bulduğu, iftihar ettiği Hz. Muhammed (A.S.M.).
geylani / geylanî
Seyyid Abdulkadir-i Geylanî, Gavs-ül A'zam, Gavs, Kutub gibi mecâzi nâm ile bilinen bu zât (Hi: 470-561) yılları arasında yaşamış ve Kadirî Tarikatının müessisidir. Müteaddid müridlerinden bir çoğu sonradan veli olarak meşhurdurlar. Derslerinin te'siriyle birçok Hristiyan ve Museviler Müslüman olmuş
harici / haricî
Dışarıya âit olan. İçeriye âit olmayan. Dış ile alâkalı. Ecnebiye âit.
Zorba ve âsi olan.
Seyyid olmadığı halde seyyidlik iddia eden.
Vaktiyle Hazret-i Ali Kerremallâhü veche'ye âsi olan fırka-i dâlle ashabından herbiri.
hz. hasan
Hz. Ali'nin (R.A.) oğludur. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) sevgili torunudur. Cennet'le tebşir olunmuştur. Hz. Peygamber (A.S.M.) kendisi için cennet gençlerinin seyyidi buyurmuştur.
kalmes
Ulu kişi, seyyid.
kari'
Ulu kişi, seyyid.
keramat-ı gavsiye / kerâmât-ı gavsiye
Seyyid Abdülkadir-i Geylâni'nin kerâmetleri.
keramet-i gavsiye / kerâmet-i gavsiye
Seyyid Abdülkadir-i Geylâni'nin kerâmeti.
kerbela
Irakta Seyyid-üş şühedâ Hz. İmam-ı Hüseyin Efendimizin (R.A.) meşhed-i mübârekleri olan yer. (Cibril var haber ver Sultân-ı Enbiyâya.Düşdü Hüseyin atından sahra-yı Kerbelâya) (Kâzım)
mirza
Reis. Bey.
Büyük kimselerin çocuğu. Beyzâde.
Bazı İslâm topluluğunda iyi sülâleden olanlara, şehzâdelere, seyyidlere verilen ünvân olmakla beraber, bugün bir isim olarak çokca kullanılmaktadır.
mukrem
Bir kavmin ulusu, seyyidi.
müteseyyid
Seyyidlik isnad eden, seyyid olmadığı halde kendini seyyid gibi gösteren.
rabb
Sâhib, mâlik, seyyid. Cenab-ı Hak (C.C.)
Besleyen, yetiştiren, terbiye eden. Müstahik. Hüdâvend.
rett
Şerif, seyyid.
rıfaiyye / rıfâiyye
Evliyânın büyüklerinden Seyyid Ahmed Rıfâî hazretlerinin tasavvuftaki yolu.
sadat / sâdat / sâdât
(Tekili: Seyyid) Seyyidler. Hazret-i Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ın soyundan gelenler ve onun izinden gidenler. Hususen Hazret-i Hasan neslinden gelenlere seyyid; Hazret-i Hüseyin neslinden gelenlere de Şerif denmektedir.
Seyyidler, Hz. Peygamber'in soyundan gelenler.
Seyyidler, Peygamberimizin neslinden olanlar.
Seyyidler. Hazret-i Hüseyin'in soyundan gelenler.
Evliyânın büyüklerinden olan zâtlar.
sadat-ı azime / sâdât-ı azîme
Büyük seyyidler, Hz. Peygamberin neslinden gelenlerin büyükleri.
sadat-ı ehl-i beyt / sâdât-ı ehl-i beyt
Hz. Muhammed'in (a.s.m.) soyundan gelen seyyidler.
sade
(Tekili: Seyyid) Seyyidler.
salat u selam / salât u selâm
Peygamber efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem ism-i şerîfleri anılınca, işitilince veya yazılınca söylenen veya yazılan hayır duâlardan ibâret olan sözler yâni sallallahü aleyhi ve sellem, Allahümme salli ve sellim alâ seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli seyyidinâ Muhammed, Essalâtü ves-selâmü aleyk
şerhu'l-mevakıf / şerhu'l-mevâkıf
Meşhur kelâm âlimlerinden Seyyid Şerif Cürcânî'nin eseri.
server
Reis. Baş. Seyyid.
(Farsça)
seyda
Efendi, hoca, şeyh, seyyid mânasına talebelerin hocalarına karşı söylediği bir hürmet lâfzıdır.
seyyid-ül beşer
İnsanların seyyidi, efendisi olan Hz. Muhammed (A.S.M.)
seyyid-ül kevneyn
İki âlemin efendisi, seyyidi. Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir nâmı.
seyyid-ül mürselin / seyyid-ül mürselîn
Resüllerin Seyyidi.
seyyid-üs-sakaleyn
Sevgili Peygamberimiz Muhammed aleyhisselâmın lakablarından. İnsanların ve cinlerin efendisi, iki cihânın seyyidi Muhammed aleyhisselâm.
seyyidü'l-alemin / seyyidü'l-âlemîn
Âlemlerin seyyidi, efendisi olan Hz. Muhammed (a.s.m.).
seyyidü'l-kevneyn
İki cihanın seyyidi, efendisi.
silsile-i şerafet ve siyadet / silsile-i şerâfet ve siyadet
Soyunun bir taraftan Hz. Hasan—şeriflik—, diğer taraftan da Hz. Hüseyin—seyyidlik—vasıtasıyla Hz. Muhammed'in (a.s.m.) soyundan gelme silsilesi.
sitt
Hanım. (Aslı seyyidet iken muharref ve âmi arapçada sitt ve sitte olarak kullanılır.)
siyadet / siyâdet / سيادت
Seyyidlik.
Seyyidlik, efendilik.
Seyyidlik.
(Arapça)
Efendilik.
(Arapça)
süeda / süedâ
Seyyidler, efendiler.
sünusi / sünusî
(Seyyid Muhammed bin Ali) (Hi: 1206 - 1276) Şâzelî (Şazilî) Tarikatının sonradan teşekkül eden kollarından birisinin kurucusudur. Cezayir'in büyük velilerindendir. Memleketinin bir çok yerlerini ve Mekke-i Mükerreme'yi ziyaret etmiş; Mısır'da, Bingazi'de tederrüsle iştigal etmiştir. Bingazi'de zaviy
ümera
(Tekili: Emir) Emirler, beyler. Seyyidler. şerifler.
Yüksek rütbeli zabitler.
umud
(Tekili: Amud) Direkler. Sütunlar.
Mc: Seyyidler. Askerî elçiler.
yasin
Yâ Seyyid yâ insan gibi muhtelif manalar rivayet edilir. Şifredir Hazret-i Peygamber'in (A.S.M.) fıtraten, hilkaten, edeben ve ahlâken en yüksek olduğu herkesçe bilindiğinden bu isim kendisine verilmiştir.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
ahker
âh
keşire
MUkaseme
peymane
hassasıyyet
halâvet
Ferai
merdud
ömr
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Seyyid
kudur
Kanser
Aceleci
Azı
Nasirsiz
edüb
Kâl
seyler
of