REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Sasa ifadesini içeren 62 kelime bulundu...

amih

  • Şaşkın, şaşırmış, şaşakalmış.

başgun / başgûn

  • Uğursuz. (Farsça)
  • Ters, başaşağı. (Farsça)

bazgun / bazgûn

  • Uğursuz. (Farsça)
  • Ters, başaşağı. (Farsça)

beht / بهت

  • Şaşkınlık. (Arapça)
  • Behte uğramak: Şaşakalmak, şaşkınlığından donakalmak. (Arapça)

bütlal

  • Şaşa kalan, hayret eden, hayran olan. (Farsça)

cihad

  • (Cehd. den) Düşman ile muharebe. İlim ve imanla, sözle, fiile, mal ve canla bütün kuvvetini sarf etmek. Allah (C.C.) yolunda muharebe. Din için çalışmak. Erkân-ı imâniye ve esasât-ı diniyeyi muhafaza ve imânı takviye için cehd ve gayret etmek. Şeriat-ı Garrâ'nın ahkâmını muhafaza, Kelimetullah'ı i'l

cüz'i

  • Azdan olan. Parçaya âit olan. Biraz. Pek az. Kıymetsiz. Mühim olmayan. Esasa ait olmayan. Cüz'e âit olan. Külli olmayan.

dervah

  • Şaşkın, şaşırmış olan, hayran. (Farsça)
  • Başaşağı asılmış. (Farsça)
  • Lâzım, zaruri, lüzumu olan, gerekli. (Farsça)

düstur-u esasi / düstûr-u esâsî / دُسْتُورِ اَسَاس۪ي

  • Esasa âit kāide.

ehsa

  • Şaşmış, şaşa kalmış, hayret etmiş ve taaccübüne gitmiş olan kimse.

eimme-i isna aşer / eimme-i isnâ aşer

  • On iki imâm. Silsile-i sâdâttan olup müceddit olan imâmlar hakkındaki bir tâbirdir. Bu zâtlar esasât-ı İslâmiye ve hakaik-i Kur'âniye ve imâniyenin, dini esasların ve şeriatın muhafazasına çalışan, saltanat işlerine karışmayan mânevi riyâset ve ilim sahibi şahsiyetlerdir.

esasiyye

  • Asılla temelle alâkalı. Esasa ait ve müteallik.

fer' / فَرْعْ

  • Esasa âit olmayan.

fer'i / fer'î / فَرْع۪ي

  • (Fer'iyye) Esasa âit olmayan. Kollara ve şu'belere âit ve müteallik.
  • Esasa ait olmayan, ayrıntı.
  • Esasa âit olmayan.

hayran

  • Takdirkârlığından dolayı şaşa kalmış. Çok takdir etmiş. Çok beğenmiş.

hulel-i fahire / hulel-i fâhire

  • Kıymetli, şaşaalı, parlak elbiseler.

inhişaş

  • (Çoğulu: İnhişâşât) Birbirine dokunup hışırdama, hışırtı. Şakırtı, şakırdama.

intikas / intikâs

  • (Nüks. den) Başaşağı dönme veya düşme.

kanun-u esasi / kanun-u esasî

  • Temel kanun. Temel ve esasa ait kanun. Bir bünyenin aslını ve mahiyetini teşkil eden kanun.

kefa'

  • Kabı başaşağı etmek, ters çevirmek.

lal ü ebkem / lâl ü ebkem

  • Şaşa kalmış. Sükuta mecbur olmuş. Susmuş.

ma'kus

  • Tersine dönmüş, aksetmiş, başaşağı çevrilmiş, zıddı.
  • Uğursuz.

madde

  • Zahir duygularla hissedilen, ruhâni olmayıp, ağırlığı olan, cismâni bulunan.
  • Asıl, esas, cevher, mâye.
  • Bend, fıkra, kısım.
  • İlm-i Kelâmda: His âzâmız üzerine bir takım muayyen ihtisâsât husule getiren veya getirebilen, her şey.
  • Tıb: Çıbanın içinde hasıl olan ya

meftunane

  • Meftuncasına, kendinden geçmiş olarak, tutkuncasına. Şaşarak, hayrancasına.

münekkes

  • Başaşağı edilmiş.

münhadir

  • İnişli, eğik.
  • Yokuşaşağı inen.

müntekis

  • Başaşağı dönen. Tersine yuvarlanan.

muşa'şa / muşa'şâ

  • Şaşaalı, gösterişli.

müşa'şa / مشعشع

  • Parlak, şaşâlı, gösterişli.
  • Gösterişli, şaşaalı. (Arapça)

muşa'şa'

  • Şaşaalı, gösterişli, parlak.

müsta'cib

  • (Aceb. den) Şaşan, taaccüb eden.

müsta'ciben

  • Şaşakalarak, şaşırarak, taaccüb ederek.

müstagrib

  • (Çoğulu: Müstagribîn) Gurbete gitmek isteyen.
  • (Garabet. den) Şaşakalan, şaşıran, garibine giden.

müstagribin / müstagribîn

  • (Tekili: Müstagrib) (Garabet. den) şaşakalanlar. Garibine gidenler, taaccüb edenler.

müsteham

  • Şaşırmış, şaşa kalmış, hayran.

müteaccib

  • Taaccüb eden, şaşan, şaşakalan.

müteaccibane / müteaccibâne

  • Şaşakalma suretiyle. Taaccüb eder şekilde. (Farsça)

mütenekkis

  • Ters dönüp başaşağı olan kimse.

mütevellih

  • Hayran olup şaşıran. Şaşan, şaşmış.

neks

  • Başaşağı etmek, ters döndürmek.
  • Aynı hastalığın geri gelmesi.

nigun

  • Tersine dönmüş, altüst olmuş, başaşağı. (Farsça)
  • Ters, uğursuz, aksi. (Farsça)

nigunsar / nigunsâr

  • Başaşağı. (Farsça)

nuşirevan-ı adil / nuşirevân-ı âdil

  • Adaletiyle ün salmış meşhur, eski bir İran Sâsânî Hükümdarı.

nuşirvan

  • İran'da Milâdi (531 - 579) tarihleri arasında hükümdarlık etmiş Sâsâni padişahı olup adâlet ve doğruluğu ile meşhur olmuştur.

rehk

  • Aradan yetişip yaklaşma.
  • Yürüme.
  • şaşa kalma, taaccüb etme, hayrette kalma.
  • Kötü şeylere düşkünlük.

sadir

  • Şaşan, hayrette kalan.

şaşaa-i medeni / şâşaa-i medenî

  • Medeniyetin şâşaası, gösterişi.

sasaniler

  • İran'da ikibin yıl önce devlet kuran bir sülâledirler. İlk meşhur hükümdarları Erdeşir'dir. Devleti kuvvetlendirdi ve Doğu Anadolu'yu Romalılardan aldı. Ünlü pâdişahlarından ve âdil ismi ile tanınan Nuşirevan İslâmiyetten önce yaşamıştır. Altıyüz seneden ziyade devletleri devam eden Sâsâniler, İslâm

şasıye

  • (Çoğulu: şevâss-şasâyât) Dolu sokak.

sebbabegeza / sebbabegezâ

  • Şaşarak parmağını ısıran. (Farsça)

sernigun / سرنگون

  • Başaşağı, tepetakla. (Farsça)
  • Sernigûn olmak: Tepetakla olmak, başaşağı gelmek, yenilmek. (Farsça)

suretperest

  • Görünüşe, surete çok kıymet veren. Esasa kıymet vermeyen. (Farsça)
  • Resimleri çok seven ve meftun olan. (Farsça)

tahayyür / تحير

  • Şaşakalmak. Hayret etmek. Şaşırmak. Hayran olmak.
  • Şaşakalma.
  • Hayranlık. (Arapça)
  • Tahayyür etmek: Hayran kalmak, şaşakalmak. (Arapça)

tahayyürat / tahayyürât

  • (Tekili: Tahayyür) Hayrete düşüp şaşakalmalar. Hayran olmalar.

tenekküs

  • (Nüks. den) Başaşağı olma.

tenkis

  • Başaşağı etme. Sernigun etme.
  • Boşaltma.

teşa'şu'

  • Şaşaalanma, parıldama.

tevellüh

  • (Çoğulu: Tevellühât) (Veleh. den) Şaşakalma. Şaşırıp sersemleşme.
  • Hayran etme.
  • Kadını çocuğunden ayırma.

valih / vâlih

  • Şaşa kalmış, şaşırmış.

varun / vârûn / وارون

  • Ters, başaşağı. (Farsça)

varune / vârûne / وارونه

  • Ters, başaşağı. (Farsça)

velhan

  • Şaşakalmış, şaşkın, sersem.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın