Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
SABIR
ifadesini içeren
63
kelime bulundu...
ab'ab / ab'âb
Uzun boylu kimse.
Güzel huylu ve sabırlı adam.
acul / acûl
Çok acele eden sabırsız.
Aceleci, sabırsız.
aculiyet
Acelecilik. Sabırsızlık.
Acelecilik, sabırsızlık.
ahen-can / ahen-cân
Demir canlı.
(Farsça)
Katı yürekli.
(Farsça)
Sabırlı, tahammüllü.
(Farsça)
alz
(Çoğulu: Alzât) Sabırsızlık.
Hastaya ârız olan titremek.
Hafiflik.
Acele
aman
(Emân) Emniyet. İmdat. Yardım dileği. Afv, ricâ, niyâz.
Sabırsızlıkla hiddet ve infiâl ifâdesi.
Tenbih, sakındırma.
arif / ârif
(İrfan. dan) Bilen, bilgide ileri olan. Aşinâ, vâkıf. Hakkı, hakkı ile bilen.
Sabırlı ve mütehammil.
Çok düşünmeğe ihtiyaç kalmaksızın, tekellüfsüz gördüğünü bilen ve anlayan.
Zevkî ve vicdanî irfan sâhibi olan.
bar-berdar
Sabırlı, tahammüllü.
(Farsça)
Yük kaldıran.
(Farsça)
Hamal.
(Farsça)
bar-keş
Hamal, yük taşıyan.
(Farsça)
Mütehammil, tahammül eden, sabırlı.
(Farsça)
bürdbar / bürdbâr / بردبار
Ağırbaşlı. Sabırlı, mütehammil, uysal, tahammüllü kimse.
(Farsça)
Sabırlı.
(Farsça)
bürdbari / bürdbarî
Ağırbaşlılık, sabırlılık.
(Farsça)
ceza' / جَِزَعْ
Hüzünle ağlayıp sızlanmak. Sabırsızlık yüzünden telâş ve teessür göstermek.
Sabırsızlanma.
giran-seng
Ağır başlı kişi. Ciddi ve vakar sahibi kimse.
(Farsça)
Sabırlı, kanaatkâr.
(Farsça)
hamul
(Haml. den) Sabırlı, metanetli, tahammüllü, dayanıklı kimse.
hamuli / hamulî
Tahammüllülük, sabırlılık, dayanıklılık.
hazm
Düşünceli hareket, sabır, sindirme.
helu'
Sabrı az, hırsı çok olan. Sabırsız olup her halini halka şikâyet eden insan.
izzi / izzî
Tahammüllü, sabırlı kimse.
kabına sığmamak
t. Sabırsızlık, acelecilik.
Şişmanlamak.
kemal-i sabır / kemâl-i sabır / كَمَالِ صَبِرْ
Tam ve mükemmel sabır.
Tam bir sabır.
kemal-i sabır ve metanet / kemâl-i sabır ve metanet
Tam ve mükemmel bir sabır ve dayanıklılık.
kemal-i sabır ve şükür / kemâl-i sabır ve şükür
Tam ve mükemmel sabır ve şükür.
ma'ceme
Sabırlı, tahammüllü kimse.
metanet
Sağlamlık. Kavilik. Sözünden ve kararından dönmemeklik. İnsanın, fikrinde sabır, azminde kavi ve akidesinde rüsuh sahibi olması. (Mukabili zaaf'dır) (Hak, iman ve İslâmiyet uğrunda metanet göstermek, çok kıymetli bir seciyyedir.)
misbar
(Çoğulu: Mesâbir) Yaraya konulan fitil.
musaberet
Karşılıklı sabır. Sabırlılık. Katlanmak.
mütehammil
Tahammül eden, katlanıp sabır ile kabul eden. Dayanabilen, kaldırabilen.
na-şikib
Sabırsız.
(Farsça)
na-şikibane / na-şikibâne
Sabırsızlıkla.
(Farsça)
na-şikibani / na-şikibânî
Sabırsızlık.
(Farsça)
na-şikibi / na-şikibî
Sabırsızlık.
(Farsça)
necih
Galip ve muzaffer.
Sabırlı.
Sağlam rey.
ribatet
Kalb kuvveti.
Tahammül, sabır.
Kalbi sağlam olma.
risl
Vakar, ciddiyet, sekinet.
Sabır.
sabbar
Çok sabırlı, sabur.
sabir / sâbir / صابر
Sabırlı.
(Arapça)
sabır-suz / sabır-sûz
Sabır taşıran.
sabire
(Bak: SABİR)
sabırşiken / صَبِرْ شِكَنْ
Sabır kırıcı.
sabırsuz / sabırsûz
Sabrı yakan, sabırsızlık veren.
(Farsça)
sabirun / sâbirûn
(Bak: SABİRÎN)
sabr / صبر
Sabır, acıya katlanma.
Sabır.
(Arapça)
sabr-ı cemil / sabr-ı cemîl / صَبْرِ جَم۪يلْ
Allah'tan gelen bir acıya sabretme. Şükrederek sabır.
Başa gelen belâ ve musîbetten dolayı feryad etmeden, insanlara şikâyette bulunmadan yapılan sabır, gösterilen tahammül.
Güzel sabır; rıza göstererek katlanma.
Güzel sabır.
sabrıcemil / sabrıcemîl
Güzel bir sabır.
sabur / sabûr / صبور
Çok sabır gösteren, çok sabreden.
(Farsça)
Kullarına sabır gücü ihsan eden Allah.
Çok sabırlı.
Çok sabırlı.
(Arapça)
saburane / saburâne / sabûrâne
Çok sabır göstermek suretiyle.
(Farsça)
Sabırlı olarak.
şekib
Sabır, tahammül.
şekiba / şekîbâ / شكيبا
Sabırlı, tahammüllü, mütehammil.
(Farsça)
Sabırlı.
(Farsça)
şikiba
(Şikibende) Sabırlı.
şürefa
(Tekili: Şerif) Şerifler. Hazret-i Hüseyin Radıyallahü Anh vasıtasiyle Peygamberimiz (A.S.M.) soyundan gelenler.
Şerefliler. Allah (C.C.) yolunda sabır ve sebat ile devam eden temiz insanlar.
ta'ziye
Ölen kimsenin yakınlarına sabır, ölene rahmet dileme.
tahammülsuz
Tahammülü yok eden. Sabırsızlık veren.
(Farsça)
tasabbur
(Sabr. dan) Sabırlanma. Sabretme.
teessi
Sabır gösterme. Teselli bulup sabretme. Avutma.
tenük-havsala
Sabırsız adam, tahammülsüz kimse.
(Farsça)
tiltile
Sabırsız olmak.
İşi güç olmak.
Hurma çöpünden yapılan bardak.
ulü'l-azm
Azamet, ciddiyet, sabır ve sebat sahibi büyük peygamberler; Hz. Mûsâ, Hz. İsa, Hz. Nuh, Hz. İbrahim ve Peygamberimiz Hz. Muhammed (a.s.m.).
ulü'l-azmane / ulü'l-azmâne
Büyük sabır ve metanet sahibi olan büyük insanlara yakışır şekilde.
ulü-l azm
Kat'i azim sahibi, ciddiyet, sabır, sebat sahibi büyük zâtlar, hususan peygamberler (Aleyhimüsselâm). Başta Hz. Muhammed (A.S.M.), İsa, Musa, İbrahim, Nuh (A.S.).
ulülazm peygamberler
Azimet, gayret, ciddiyet, sabır ve sebat sahibi büyük peygamberler; Hz. Nuh, Hz. İbrahim, Hz. Mûsâ, Hz. İsa, ve peygamberimiz Hz. Muhammed'e verilen sıfat.
vekar
Vakar, sabır, onur.
ya sabur / yâ sabûr
Ey çok sabırlı olan Allah.
zeluli / zelulî
Başı yumuşak. Dayanıklı. Sabırlı, tahammüllü.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
naseza
suabat
GIRAN
hüsn-i
Ruh-ul emin
mihin
müseytır
ila etme
BALİG
ahdar
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
SABIR
itimad
Nasibin
sikiş
Kabil-
Ma-i
pert
Dere
Dönem
Sui