Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Sırlar
ifadesini içeren
128
kelime bulundu...
müteşabihat / müteşâbihât
Mânâsı kapalı âyet-i kerîmeler ve hadîs-i şerîfler. Müteşâbihâta îmân etmeli, mânâsını Allahü teâlâya bırakmalıdır. Bunlar, Allahü teâlânın sevdiklerine bildirdiği sırların sembolleri, işâretleridir. Bunları anlıyanlar açıklamamışlardır.
a'sar / â'sâr / a'sâr / اَعْصَارْ
(Tekili: Asr) Asırlar. Yüzyıllar.
Asırlar, dönemler.
Asırlar.
a'sar-ı salife / a'sâr-ı sâlife
Geçmiş yüzyıllar. Geçmiş asırlar.
a'sar-ı tavile / a'sâr-ı tavîle
Uzun asırlar.
a'sarnişin olan / a'sârnişîn olan
Asırlar içinde oturmuş olan.
ahilik
Asırlar önce Anadolu'da gelişen bir halk ocağı. Sosyal bir kuruluş olan ahilik iş alanında adam yetiştirmek, çalışma sevgisini aşılamak, istihsali çoğaltmak gibi gayeleri vardı. Günlük hayatta ise teavün, yoksulları koruma gibi insani duyguları; ayrıca müzik, silah kullanma, binicilik kabiliyetlerin
anahtar-ı gaybi / anahtar-ı gaybî
Görünmeyen âlemlerdeki sırları açan anahtar.
asar / âsar
Asırlar, çağlar.
asar-ı tavile / asâr-ı tavîle
Uzun asırlar, yüzyıllar.
ashab-ı keşif
İmanın hakikatlerine ve sırlarına, mânevi terakki ile ulaşan kimseler.
asır ba'de asır / عصر بعد عصر
Asırlarca, yüzyıllarca.
(Arapça)
avakır
(Tekili: Akıra) Fakirler, yoksullar.
Kısırlar, verimsiz olanlar.
Kudurmuş olanlar.
bevari
(Tekili: Bâriyye) Hasırlar, ince kumaştan örülmüş hasırlar.
brahma dini / brahma dîni
Hindistan'da mîlâddan asırlarca önce ortaya çıkmış, Allahü teâlânın varlığına inandığı gibi, başka tanrıları (ilâhları) da kabûl eden ve bütün peygamberleri inkâr eden bozuk yol ve inanış.
casus
(Çoğulu: Cevâsis) Hafiye. Gizli sırları haber veren. Kendi asıl şahsiyetini gizleyip, kendini iyi şahsiyet şeklinde göstererek ve gizli yollarla bir devletin askeri, siyasi ve mâli durumlarına dair haberleri başka bir devlet menfaatına olarak toplayıp bildiren kimse.
Gizli sırları haber veren, ajan.
cifir / جِفِرْ
Harflerin sırlarıyla ma'nâ çıkaran ilim.
cifr / جفر
Harflerin sırları ilmi.
dahiye-i ilm-i esrar / dâhiye-i ilm-i esrâr
Mânevî sırlarla ilgili ilim alanında dehâ olan.
dellal-ı kitab-ı mübin / dellâl-ı kitab-ı mübîn
Bütün hakikatleri açıklayan Kur'ân-ı Kerimdeki gizil sırları insanlara duyuran.
ehl-i ihtisas
İhtisas sahibi olan kimseler. Bu kişiler yalnız kendi meslekleriyle uğraşırlar, çeşitli meslek ve meselelerle fikirlerini dağıtmazlar.
ehl-i keşif / اَهْلِ كَشِفْ
İlâhî sırları görenler.
ehl-i şuhud
Kâinatta tevhid delillerini aynen seyreden, İlâhi ve gizli sırlarını Hakkın izni ile gören şuhud ehli. Veli.
(Farsça)
Görecek derecede kat'i kanaat sâhibi olan enbiyâ ve evliyalar.
(Farsça)
ehl-i zevk / اَهْلِ ذَوْقْ
İlahî sırların ruh ve kalbten, nefis ve hislere geçmesiyle bundan zevk alan kimseler.
engizisyon
XVI. ve XVII. asırlarda Hristiyan Katolik Mezhebine âit kiliselerden alâkayı kesen veya Papa'ya karşı gelenlere yapılan -insanları arslanlara parçalatmak, fırında yakmak gibi- dehşetli işkenceler veya onları bu azaba mahkûm eden mahkemelere verilen isim.
(Fransızca)
Çok ağır ve çok zâlimce cezây
(Fransızca)
enişe
Hafiye, gizli polis.
(Farsça)
Casus. Gizli haberler öğrenerek veya sırları çözerek düşmanlara haber veren kimse.
(Farsça)
Dalkavuk, yaltakçı.
(Farsça)
envar-ı esrar / envâr-ı esrar
Sırların nurları, bilinmeyen gizli şeylerin ışıkları.
esarir
Gizli sırlar.
Yüz ve avuçtaki çizgiler.
esrar / esrâr / اسرار / اَسْرَارْ
(Tekili: Sır) Sırlar. Gizli hikmetler ve mânalar. Bilinmeyen şeyler.
Keyif veren zehir. Uyuşturucu madde.
Elinde ve el ayasında olan hatlar.
Sırlar, gizli gerçekler.
Sırlar, gizli ve akıl ermeyen şeyler.
Sırlar, gizli mânâlar.
Sırlar.
Sırlar, gizler.
(Arapça)
Sırlar.
esrar-ı acibe / esrar-ı acîbe
Acaip, tuhaf sırlar.
esrar-ı belagat / esrar-ı belâgat
Belâgatın sırları.
esrar-ı beyaniye
Beyân ilminin sırları; söze sırlar katmak.
esrar-ı cehennem ve cinan / esrar-ı cehennem ve cinân
Cehennem ve Cennetin sırları.
esrar-ı din
Dinin sırları.
esrar-ı gaybiye / esrâr-ı gaybiye / اَسْرَارِ غَيْبِيَه
Görünmeyen, dünya ile ilgili gizli sırlar.
Gayba dâir sırlar.
esrar-ı gaybiye-i kur'aniye / esrar-ı gaybiye-i kur'âniye
Kur'ân'ın gizli sırları.
esrar-ı guna-gun / esrar-ı gûnâ-gûn
Çeşit çeşit, rengarenk sırlar.
esrar-ı hafiyye
Gizli ve saklı sırlar.
esrar-ı hak / esrâr-ı hak
Hak sırları; Cenâb-ı Allah'ın bahşettiği, açtığı sırlar.
esrar-ı hakikat
Hakikat sırları.
esrar-ı huruf
Harflerde gizli olan sırlar.
esrar-ı huruf ve cifir ilmi
Cifir ve harflerin sırlarının ilmi.
esrar-ı huruf-u kur'aniye / esrar-ı huruf-u kur'âniye
Kur'ân harflerinde gizli olan sırlar.
esrar-ı hüsn ü an / esrar-ı hüsn ü ân
Güzelliğin sırları.
esrar-ı ilmiye
İlmin sırları.
esrar-ı kainat / esrar-ı kâinat
Kâinatın sırları.
esrar-ı kelam / esrâr-ı kelâm / اَسْرَارِ كَلَامْ
Kelâmın sırları; vahiy, İlâhi kelam.
Sözün sırları.
esrar-ı kur'an / esrar-ı kur'ân
Kur'ân'ın sırları.
esrar-ı kur'aniye / esrâr-ı kur'âniye / اَسْرَارِ قُرْاٰنِيَه
Kur'ân'ın sırları.
Kurânın sırları.
esrar-ı mesture / esrar-ı mestûre / esrâr-ı mestûre / اَسْرَارِ مَسْتُورَه
Üzeri örtülü kalan sırlar.
Örtülü sırlar.
esrar-ı mühimme / esrâr-ı mühimme
Önemli sırlar.
esrar-ı rabbaniye / esrar-ı rabbâniye
Rabbânî sırlar.
esrar-ı rahmet
Rahmetin içinde gizli olan sırlar.
esrar-ı şehadet
Görünen âlemin sırları.
esrar-ı şeriat
İslâmiyet'in içindeki sırlar.
esrar-ı tevafukiye
Tevafukun, uygunluğun sırları.
esrarlı
Sırlarla dolu.
evavin
(Tekili: İyvan) Büyük salonlar, sofalar, holler. Kasırlar, köşkler.
evkaf
(Tekili: Vakıf) Allah yoluna hizmet için verilip devamlı bırakılan şeyler. Sahibi tarafından şeriata uygun olarak bir hayır iş ve hasenata tahsis olunmuş mülk veya mallar.Osmanlı devletini asırlar boyu kuvvetli bir devlet olarak ayakta tutan kuruluşlardan biri de vakıftır. Osmanlı tarihini inceleyen
guref
(Tekili: Gurfe) Köşkler, kasırlar, çardaklar.
hafaya / hafâyâ
(Tekili: Hafi) Gizli şeyler. Sırlar.
Gizli şeyler, sırlar.
Sırlar.
havass / havâss
(Tekili: Hâss - Hâssa) Hâslar. Hâssalar. Keyfiyetler. Hususlar.
Dindarlık ve doğruluğu ile, ilmiyle âmil olup mâneviyat mertebelerinde yükselmekle makbul ve muteber olan zatlar.
Zenginler sınıfı.
Kur'anî ve manevî sırlara ve hususlara vâkıf bulunan, ilim, ibadet, tâat
hazine-i esrar
Sırlar hazinesi.
hazine-i esrar-ı rabbani / hazine-i esrar-ı rabbânî
Allah'a ait sırların hazinesi.
hizmet-i esrar-ı kur'aniye / hizmet-i esrar-ı kur'âniye / hizmet-i esrâr-ı kur'âniye / خِدْمَتِ اَسْرَارِ قُرْاٰنِيَه
Kur'ânın sırlarının hizmeti.
Kur'ânın sırlarına dâir hizmet.
idrak-i maali / idrak-i maâlî
Büyük mes'eleleri ve sırları kavramak, akıl erdirmek.
ikam
Kısırlar, akamete uğrayanlar.
ilm-i esrar
Sırlar ilmi.
ilm-i esrar-ı huruf
Harflerin sırlarını ve hikmetlerini konu alan ilim.
ilm-i esrarü'l-huruf
Harflerin sırlarını araştıran ilim.
ilm-i huruf
Harflerin sırlarını ve hikmetlerini konu edinen ilim dalı.
ilm-i ledünn
Gayb ilmi, Allah'ın sırlarına ait ilim.
inkişaf
Açılma. Meydana çıkma.
Yetişme.
Terakki etme, ilerleme.
Gizli sırların bilinmesi.
israr-ı esrar
Sırların gizlenmesi.
istihrac-ı esrar
Sırları ortaya çıkarma.
istihrac-ı esrar-ı kur'ani / istihrac-ı esrar-ı kur'ânî
Kur'ân'ın ince sırlarını keşfedip ortaya çıkarmak.
izaa-i esrar
Gizli sırları açığa vurma, açıklama.
izhar-ı esrar
Sırların açığa vurulması.
kaddesallahü esrarehüm / kaddesallahü esrârehüm
Allah onların sırlarını (kalplerini mukaddes kılsın.
kaddesallahü teala esrarehümül'aziz / kaddesallâhü teâlâ esrârehümül'azîz
Daha çok tasavvuf büyüklerinin, evliyâ zâtların isimleri anılınca ve yazılınca söylenen veya yazılan Allahü teâlâ onların kıymetli sırlarını temiz, mübârek eylesin mânâsına duâ ve saygı ifâdesi. Bir kişi için Kaddesallahü sırrehü; iki kişi için Kadde sallahü sırrehümâ denir.
kaddesallahüesrarehüm
Allah onların sırlarını mukaddes kılsın.
keramet-i esrar-ı kur'aniye / keramet-i esrar-ı kur'âniye / kerâmet-i esrâr-ı kur'âniye / كَرَامَتِ اَسْرَارِ قُرْاٰنِيَه
Kur'ân'ın sırlarının kerameti.
Kur'an sırlarının kerameti.
keşf-i esrar
Sırları keşfetme, incelikleri meydana çıkarma.
ketm-i esrar / ketm-i esrâr
Sırları saklama.
kuddise sirruhu / kuddise sirruhû
İlâhî hikmetten öğrendiği sırlar mübarek ve pak olsun anlamında, büyük veliler için kullanılan bir hürmet ifadesi.
kurun / kurûn
(Tekili: Karn) Asırlar. Devirler. Çağlar.
Çağlar, asırlar, devreler.
kurun-i ahire / kurun-i âhire
Son asırlar.
kurun-i salife / kurun-i sâlife
Geçmiş asırlar.
kurun-u ahire / kurun-u âhire
Son asırlar. İstanbul'un Fatih Sultan Mehmed tarafından zaptedildiğinden sonraki zaman. Hicri 857, Mi. 1453 yılından sonraki devir.
kurun-u salife / kurun-u sâlife
Geçmiş asırlar.
kurun-u ula / kurun-u ûlâ / kurûn-u ûlâ
İlk asırlar.
İlk asırlar.
kurun-u vusta / kurun-u vustâ
Eski Roma Devleti'nin ikiye ayrılmasından, İstanbul'un Müslümanlar tarafından zabtedildiği tarihe kadar olan zamandır. Orta asırlar.
kurunlar
Asırlar.
kuşur
(Tekili: Kışr) Kabuklar, kışırlar.
kusur / kusûr / قصور
Kasırlar.
(Arapça)
Eksiklik, hata, ihmal.
(Arapça)
ledün ilmi
Allah'ın sırlarına ait gaybî bilgi.
ledünni / ledünnî / لدنى
Tanrı sırlarıyla ilgili.
(Arapça)
ledünniyat
Allah'ın sırlarına ait bilgi, mecazen bir şeyin iç yüzü.
maden-i esrar
Sırların madeni.
mahrem-i esrar
Gizli sırlara vakıf olan çok yakın kimse. Gizli sır söyleyen kimse.
mahreman
(Tekili: Mahrem) Sırlar. Gizli şeyler. Esrar.
Sırdaşlar.
mahzen-i esrar
Sırlar hazinesi, kaynağı.
mahzen-i esrar-ı ilahiye / mahzen-i esrar-ı ilâhiye
İlâhî sırların hazinesi.
mecadil
(Tekili: Micdel) Köşkler, kasırlar.
muallim-i hikmet
Hikmet öğretmeni; varlıklardaki hikmetleri, gaye ve sırları insanlara ders veren öğretmen.
mübdi
(Bedâ. dan) Herşeyi hiçten halk eden.
Başlayan.
Gizli sırları açıklayan.
mükaşefe / mükâşefe
Gizli şeyleri birbirine açıp keşf ve izhar etmek, açığa çıkarmak. Meydana çıkarmak.
Bir hususu keşif yolu ile anlamak, bilmek.
Cenab-ı Hakk'ın zât ve sıfatlarına ve sâir sırlarına vukufiyyet.
Sırların açılması.
mürur-u a'sar / mürur-u a'sâr / mürûr-u a'sâr / مُرُورُ اَعْصَارْ
Asırların geçmesi.
Asırların geçmesi.
neşr-i esrar-ı kur'aniye / neşr-i esrar-ı kur'âniye / neşr-i esrâr-ı kur'âniye / نَشْرِ اَسْرَارِ قُرْاٰنِيَه
Kur'ân'ın içindeki sırları anlatan risaleleri neşretme, yayma.
Kurânın sırlarını yayma.
razan
Gizli sırlar, gizlilikler.
(Farsça)
risale-i hasbiye
"Hasbünallahü ve ni'me'l-vekîl (Allah bize yeter O ne güzel vekildir.)" âyetinin sırlarını ve mertebelerini anlatan risale.
sabil
Gezkere denilen nesne. (Onunla ters, balçık ve gayri ne olursa taşırlar).
Yolcu kimse.
serair / serâir / سرائر
(Tekili: Sır) Gizli şeyler, sırlar.
Sırlar.
Sırlar.
(Arapça)
serair-i ilahi / serâir-i ilâhî
İlâhî sırlar.
serair-i ilahiye / serâir-i ilâhiye
İlâhî sırlar, gizemler.
serair-i vücud
Yaradılış sırları.
şiar-ı raz / şiar-ı râz
Sırların şiarı, sırları gizleyen perde, alamet, belirti.
Sırların şiârı, sırrı gizleyen perde, işâret.
(Farsça)
sutur-u kainat-ı dehr / sutur-u kâinat-ı dehr
Kâinatın her biri asırlara karşılık gelen satırları, kâinat zamanlarının satırları.
tekeşşüf
Açılmak, görünmek, sıyrılmak, meydana çıkmak.
Rüsvay olmak. Sırları açığa çıkmak.
tılsımat-ı kur'aniye / tılsımât-ı kur'âniye
Kur'ân'da bulunan sırlar, gizli gerçekler.
ukama'
(Tekili: Akîm) Kısırlar. Zürriyeti olmayanlar.
ulema-i zahir ve batın / ulema-i zâhir ve bâtın
Dinin hem açık hükümlerini hemde sırlarını ve mânâlarını bilen büyük âlimler.
ulum-u hafiye / ulûm-u hafiye
Gizli ilimler, ancak peygambere ve bir kısım hakikatlerin sırlarını bilen alimlerce bilinen ilimler.
usur
Asırlar.
vakıf-ı esrar / vâkıf-ı esrar
Gizli şeyleri, sırları bilen.
vakıf-ı esrar-ı sübhan / vâkıf-ı esrar-ı sübhân
Gizli sırları bilen, her türlü eksiklikten sonsuz derecede yüce olan Allah.
vefk
Ebced ve cifir ilmi çerçevesinde, bir takım sırlara işaret eden uygunlukların bulunduğu tevafuk sistemini gösteren tılsımlı kare alan.
zahir ulema
Dinin sırlarından, gizli mânâlarından çok, açık hükümlerini bilen âlimler.
zahir ve batın hocası / zahir ve bâtın hocası
Dinin hem açık hükümlerini hem de sırlarını ve mânâlarını bilen büyük âlim.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Nüzul
hatun
zat-ı zülcelal
lümme
ismet
muktedir
Harik
sayd-ı mahi
imrac
vuhu
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Sırlar
AÇıĞA
alış veriş
Kardeş
rayd
bireysel
ahkam
Dimâğı
Güzel koku
memnuniyet