Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Riken
ifadesini içeren
28
kelime bulundu...
ab-gah
Havuz, küçük göl, su biriken yer.
(Fransızca)
Tıb : Karnın kaburga kemikleri kıkırdağı ve kısa kaburgalar altında olan kısmı. Böğür.
(Fransızca)
agiyye
İçine su biriken çukur.
cemm
Çokluk. Mecmu.
Kuyuda biriken su.
Hırs ve tama ile mal biriktirmek.
escer
Kırmızı gözlü kimse.
Su biriken yer.
evk
(Çoğulu: Evâk) Ağırlık, yük.
İçinde su biriken çukur yer.
evzak
İçinde su veya başka birşey biriken çukur yer.
fika / fîka
(C Efavık-Efvak) İki defa sütü sağmak arasında biriken süt.
hadid / hadîd
Dağ eteği.
İçinde yağmur suyu biriken alçak çukur.
Arz, yer, dünya.
hazf ve kalb
Bazı harflerini silme ve ters çevirme; misâl olarak müdriken kelimesinin bazı harflerini silerek Arapça kök harfleri olan d-r-k'nin k-r-d (kürd) olarak ters çevrilmesi gibi.
hibs
Suyun aktığı yöne konan ve içinde su biriken ağaç veya taş.
kalet
(Çoğulu: Kılât) Helâk olmak.
Dağlarda, içinde su biriken çukur.
Göz çukuru.
Baş parmağın dibinde olan çukur.
müddehar
Biriken.
müddeharat / müddeharât
Birikenler.
muhteşid
Biriken, toplanan.
mütecemmi'
(Çoğulu: Mütecemmiîn) (Cem'. den) Toplanan, yığılan, biriken, tecemmü' eden.
mütecemmiin / mütecemmiîn
(Tekili: Mütecemmi') Toplananlar, yığılanlar, tecemmu' edenler, birikenler.
mütehaşşid
(Çoğulu: Mütehaşşidîn) Yardım için koşuşup toplanan, biriken, yığılan.
mütehaşşidin / mütehaşşidîn
(Tekili: Mütehaşşid) Birikenler, toplananlar.
müterakim / müterâkim
Birikmiş, biriken.
mütezahim
(Çoğulu: Mütezahimîn) (Ziham. dan) Birbirini iterek, herbirinin üstüne çıkarak biriken kalabalık.
Halkın kalabalığından sıkıntıya uğrayan.
reddiye
Ferâiz yâni İslâm mîrâs hukûkunda, Eshâb-ı ferâiz adı verilen Kur'ân-ı kerîmde hisseleri bildirilen mîrâsçılar hisselerini aldıktan sonra terike (ölenin bıraktığı mal) artmış ise ve kalanı alacak kimse yoksa, artan terikenin yine aynı mirasçılar aras ında payları oranında taksim edilmesi. Bu sûretle
segab
(Çoğulu: Sügbân) Kesmek.
Dere içinde yağmurdan biriken su.
İyi ve tatlı su.
sücre
(Çoğulu: Sücür) Yağmur suyundan biriken su.
teraküm eden
Biriken, toplanan.
teraküm edilen
Biriken, yığılan.
ünkua
Yağ biriken yer.
vakt
(Çoğulu: Vikat) İçinde yağmur suyu biriken çukur.
Su ile faydalanacak mekân.
(Horoz) tavuğa binmek.
zerecun
(Zerâcin) Üzüm ağacı.
Üzüm asması.
Kızıl boya.
Çukur taş içinde biriken yağmur suyu.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Musabe
Temma
سلب
alem-i uh
idare-i örfiye
maşi
kamil
Kayz
Mensib
münevver
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Riken
muhti
rabia
Gilan
fazla dikkat
Kapar
CUM
Lesi
Mecel
Sabaha karşı