Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Rahme
ifadesini içeren
333
kelime bulundu...
acizane / âcizâne
Âciz olarak. Beceriksizce. Tevâzu ile. (Alçak gönüllülük ifâdesi için söylenir) "Allah'a karşı kusurlarını bilen bir mü'min âcizâne ancak Allah'tan rahmet diler."
(Farsça)
adalet-i rahmet
Rahmet ve merhametin adaleti.
adil-i rahim / âdil-i rahîm
Adâletle iş gören, sonsuz rahmet ve merhamet sahibi Allah.
alem-i rahmet / âlem-i rahmet
Allah'ın sonsuz rahmetin yaşanacağı âlem.
alim-i rahim / alîm-i rahîm
Herşeyi hakkıyla bilen ve rahmetinin çok özel tecellîleri olan sonsuz şefkat ve merhamet sahibi Allah.
arafat
Mekkenin 16 kilometre doğusunda Hacıların arefe günü toplandıkları tepe ve bunun eteğindeki ova. Tepenin diğer bir adı Cebel-ür Rahme (Rahmet dağı)dır. Adem (A.S.) ile Havva anamız Cennet'ten çıkarıldıktan sonra burada bir araya geldiler. İbrahim Peygamber (A.S.) Cebrail ile burada konuştu. Hz. Muha
arş-ı rahmet
Rahmet ve merhametin tecellî ettiği yer, makam.
asar-ı rahmet / âsâr-ı rahmet
Rahmet eserleri.
ata-yı rahmet / atâ-yı rahmet
Rahmet ve merhametin ihsanı, vergisi.
ayet-i rahmet / âyet-i rahmet
Rahmet âyeti, delili.
ayine-i rahmet-i alem / âyine-i rahmet-i âlem
Kâinatı kuşatan İlâhî rahmeti yansıtan bir ayna.
ayn-ı nimet ve rahmet
Rahmetin ve nimetin ta kendisi.
ayn-ı rahmet
Rahmetin tâ kendisi.
bab-ür-rahme / bâb-ür-rahme
Rahmet kapısı. Medîne-i münevverede Peygamber efendimizin yaptırdığı mescidin batı duvarındaki iki kapıdan biri. Bâb-ül-Âtike ve Bâb-üs-Sûk diye de bilinir.
baran / bârân
Yağmur. Rahmet.
(Farsça)
baran-ı feyz ve rahmet / bârân-ı feyz ve rahmet
İlâhî rahmet, feyz ve bereket yağmuru.
baran-ı feyz-i rahmet / bârân-ı feyz-i rahmet
İlâhî rahmet, feyz ve bereket yağmuru.
bast fi makam-il-kalb / bast fî makam-il-kalb
Nefis makamında ricâ mesabesindedir. Lütuf ve rahmeti, kurb ve ünsü kabule işarettir.
bereket
Allahü teâlânın bol nîmet vermesi.
Hayır, fayda.
Rahmet.
cazibe-i rahmet
Rahmet çekimi.
cazibe-i rahmet-i rahman / cazibe-i rahmet-i rahmân
Rahmeti her şeyi kuşatan Cenâb-ı Allah'ın merhametinin çekiciliği.
cebel-i rahmet
"Rahmet dağı" mânâsına, Arafat ovasındaki tepe.
ceda
Bol yağmur, rahmet.
Hediye, ihsan. İn'âm.
Avantaj, kazanç.
cedva
Bol yağmur, rahmet.
Armağan hediye.
cemal-i rahmet / cemâl-i rahmet / جَمَالِ رَحْمَتْ
Rahmetin güzelliği.
Rahmetin güzelliği.
cemali / cemalî
Allah'ın sonsuz lütuf, ihsan, rahmet ve merhametine dair isim ve sıfatlarının tecellisiyle ilgili; lütuf ve cemal tecellisi gibi.
cennet-i rahmet
Rahmet cenneti.
çeşme-i rahmet
Rahmet çeşmesi.
cezbe-i rahman / cezbe-i rahmân
Allah'ın hayır ve rahmet için verdiği ve duygulara yerleştirdiği mânâ ve coşku hâli.
cihet-i rahmet
Rahmet yönü.
cilve-i rahmet / جِلْوَۀِ رَحْمَتْ
Rahmetin cilvesi, görüntüsü.
Rahmetin görünmesi.
cilve-i rahmet-i alem / cilve-i rahmet-i âlem
Cenâb-ı Allah'ın bütün âlemleri kuşatan rahmetinin yansıması.
cilve-i rahmet-i rahmaniye / cilve-i rahmet-i rahmâniye
Sonsuz şefkat ve merhameti bütün varlık âlemini kuşatan Allah'ın rahmetinin yansıması.
da'va / da'vâ
Takib edilen fikir, iddia.
Bir kimsenin hakkını aramak üzere mahkemeye müracaat etmesi.
Hakkı olanın iddia etmesi. Kendini haklı görüp veya zannedip üstün fikirlilik iddia etmek.
Mes'ele.
İnat. Ayak diremek.
Cenab-ı Hak'tan hayır ve rahmet dilemek.
daire-i rahmet
Rahmet dairesi.
decn
Bol yağmur, rahmet.
Havanın bulutlu olması.
Bir yerde mukim olma. Bir yerde oturma.
derece-i rahmet
Rahmet derecesi.
dergah / dergâh
Makam, kapı girişi, eşik. Tasavvuf mektebi. Tasavvufta yetişmiş ve yetiştirebilen evliyâ zâtlar tarafından, talebelere, tasavvuf, İslâm ahlâkı ve diğer dînî ilimlerin ve zamânın fen ilimlerinin okutulduğu yer.
Cenâb-ı Hakk'ın rahmet kapısı.
dergah-ı ilahi / dergâh-ı ilâhî
Cenâb-ı Allah'ın rahmet kapısı.
dergah-ı rahmet / dergâh-ı rahmet / دَرْكَاهِ رَحْمَتْ
Allah'ın rahmet kapısı.
Rahmete mürâcaat kapısı.
derya-i rahmet
Rahmet denizi.
divanhane-i rahman / divanhane-i rahmân
Rahmet ve şefkati sınırsız olan Allah'ın büyük salonu, yeryüzü.
dua
Allah'a (C.C.) karşı rağbet, niyaz, yalvarış, tazarru.
Salât, namaz.
Cenab-ı Hak'tan hayır ve rahmet dilemek. Allah'ın rızâsını, hidayet ve istikamete muvaffakiyyeti dilemek, yalvarmak.
Peygamber'e (A.S.M.) salavat getirmek.
Birisini çağırmak.
Birisini
dua-yı rahmet
Rahmet duâsı.
dua-yı rahmet ve saadet
Rahmet, mutluluk ve huzur duâsı.
düstur-u rahmet
Rahmet prensibi.
ebu zerr-i gıffari / ebu zerr-i gıffarî
İlk İslâm olanların beşincisi olup ilimde İbn-i Mes'ud hazretlerine müsavi sayılırdı. Resül-ü Ekrem Aleyhissalâtu Vesselâmdan 281 Hadis-i Şerif nakletmiştir. Hazreti Ali Kerremallahu Vechehu kendisine "İlim dağarcığı" lâkabını vermiştir. Hi: 31'de Hakkın rahmetine kavuşmuştur. (R.A.)
ebvab-ı rahmet / ebvâb-ı rahmet
Rahmet kapıları.
eczahane-i rahmaniye / eczâhane-i rahmâniye
Rahmân'ın eczanesi "Kur'ân müminler için rahmet ve şifadır".
eczahane-i rahmet-i alem / eczahane-i rahmet-i âlem
Kâinatı kuşatan İlâhî rahmetin bir neticesi olarak bütün mânevî hastalıkları tedavi edecek ilâçların bulunduğu eczahane.
ef'al-i rahmaniyet / ef'âl-i rahmâniyet
Rahmeti sonsuz, yarattıklarını esirgeyip koruyan, şefkat eden ve rızıklandıran Allah'ın fiilleri.
emr-i rahmani / emr-i rahmânî
Rahmet ve merhameti sonsuz olan Allah tarafından bildirilen emir.
enva-ı rahmet / envâ-ı rahmet
Rahmet çeşitleri.
enva-ı rahmet ve şefkat / envâ-ı rahmet ve şefkat
Rahmet ve şefkat çeşitleri.
er-rahmanü'r-rahim / er-rahmânü'r-rahîm
Bütün varlıklara olduğu gibi tek tek her bir varlığa şefkat gösteren sonsuz rahmet sahibi Allah.
errahmanirrahim / errahmânirrahîm
Bütün varlıklara genel olarak ve her bir varlığa özel olarak rahmet tecellîleri olan Allah.
eser-i inayet ve rahmet / eser-i inâyet ve rahmet
Allah'ın özel yardımının ve rahmetinin eseri, sonucu.
eser-i rahmet
Rahmet eseri.
eser-i rahmet-i ilahiye / eser-i rahmet-i ilâhiye
Allah'ın herşeyi kuşatan sonsuz rahmetinin eseri.
esrar-ı rahmet
Rahmetin içinde gizli olan sırlar.
esselamü aleyküm ve rahmetullahi ve berekatühü / esselâmü aleyküm ve rahmetullahi ve berekâtühü
Allah'ın selâmı rahmeti ve bereketi sizlerin üzerine olsun.
et-tevvab
Tevbeleri kabul edici olan Allah. Kendine tevbe ve rücu' eden kulları çok. Tevbeyi kabulde çok beliğdir. Tevbe edeni hiç günah yapmamış gibi afv u rahmeti ile bahtiyar eder.
fail-i hakim-i rahim / fâil-i hakîm-i rahîm
Herşeyi sonsuz hikmet ve rahmetle yapan Allah.
fatır-ı rahim / fâtır-ı rahîm
Rahmeti herşeyi kuşatan ve benzersiz şeyleri üstün sanatıyla yaratan Allah.
fatır-ı rahman / fâtır-ı rahmân
Rahmet ve şefkati sınırsız olan ve herşeyi yoktan yaratan Allah.
feyyaz-ı rahmani / feyyaz-ı rahmânî
Kullarına karşı çok merhametli olan ve rahmet eserleri bütün varlık âlemini kuşatan Allah'ın feyiz, bereket ve ihsanı.
feyz-i rahman / feyz-i rahmân
Kullarına karşı çok merhametli olan ve rahmet eserleri bütün varlık âlemini kuşatan Allah'ın lûtfu, ihsanı.
gafurü'r-rahim / gafûrü'r-rahîm
Kullarının günahlarını çok bağışlayan ve kullarına özel rahmet, merhamet ve şefkat gösteren Allah.
garik-ı rahmet / garîk-ı rahmet
Rahmete gark olan, rahmetin içine girip onda fâni olan.
gına-i rahmet / gınâ-i rahmet
Rahmetin zenginliği, rahmet ve merhametin geniş tecellîleri.
gufran
Cenab-ı Hakk'ın günahları affedip örtmesi, rahmeti.
hafiz-i rahim / hafîz-i rahîm
Sonsuz rahmetiyle kullarını koruyup gözeten Allah.
hakikat-i rahmet
Rahmet ve şefkat içinde gizli olan gerçek.
hakim-i rahim / hakîm-i rahîm / حَك۪يمِ رَح۪يمْ
Her işi hikmetli olup çokça rahmet sâhibi olan (Allah).
halık-ı hakim-i rahim / hâlık-ı hakîm-i rahîm
Her şeyin yaratıcısı olan, her şeyi hikmetle yaratan ve herbir şeye özel rahmet ve merhamet tecellîsi olan Allah.
halık-ı rahim / hâlık-ı rahîm
Rahmeti herşeyi kuşatan, her bir varlığa ayrı ayrı şefkatini gösteren ve herşeyi yaratan Allah.
halık-ı rahman / hâlık-ı rahmân
Rahmeti her şeyi kaplayan, yaratıklarını esirgeyip koruyan, şefkat eden ve rızıklandıran yaratıcı, Allah.
halık-ı rahman ve rahim / hâlık-ı rahmân ve rahim
Rahmeti herşeyi kaplayan ve herbir varlıkta rahmet ve şefkati tecelli eden yaratıcı, Allah.
halık-ı rahman-ı rahim / hâlık-ı rahmân-ı rahîm
Dünya ve âhirette yarattığı varlıklara sonsuz rahmet, şefkat ve merhametiyle davranan her şeyin yaratıcısı Allah.
halık-ı rahmanü'r-rahim / hâlık-ı rahmânü'r-rahîm
Çok merhamet sahibi olan ve şefkatle bütün yaratıkların rızkını veren, sonsuz rahmetiyle her bir varlığa ayrı ayrı şefkatini gösteren ve bütün varlıkların yaratıcısı olan Allah.
hamd-i zekeriyya-yı rahmet
Hz. Zekeriyya'nın (a.s.) rahmete vesile olan hamd ve şükrü.
hannan / hannân
Rahmetlerin en lâtif cilvesini gösteren, Rahman ve Rahîm olan ve çok merhametli olan Allah (C.C.)
Rahmetin en hoş cilvelerini gösteren ve çok merhametli olan Allah.
hannan-ı mennan / hannân-ı mennân
Rahmetlerin en hoş cilvesini kullarına bağışlayan ve sonsuz minnete lâyık olduğunu gösterecek şekilde kullarını nimetlendiren Allah.
harf-i rahmani / harf-i rahmânî
Rahmet ve merhameti sonsuz olan Allah'tan gelen ve Ona ait harf.
hatem-i rahmaniyet / hâtem-i rahmâniyet
Allah'ın bütün varlıklar üzerinde rahmet ve merhametini gösteren mührü.
hatem-i rahmet / hâtem-i rahmet
Rahmet mührü.
havarık-ı rahmet / havârık-ı rahmet
Rahmet harikaları.
havf vereca / havf verecâ
Allahü teâlâdan korkmak (havf) ve rahmetini ümid etmek (recâ).
hazain-i rahmet / hazâin-i rahmet
Allah'ın rahmet hazineleri.
hazine-i gaybiye-i rahmet
Allah'ın görünmeyen rahmet hazinesi.
hazine-i hassa-i rahmet nazırı / hazine-i hassa-i rahmet nâzırı
İlahi rahmetin çok özel hazinelerinin gözlemcisi.
hazine-i rahman / hazine-i rahmân
Rahmet ve merhameti bütün varlıkları kaplayan Allah'ın hazinesi.
hazine-i rahmet
Allah'ın rahmet hazinesi.
hazine-i rahmet-i ilahiye / hazine-i rahmet-i ilâhiye
Allah'ın rahmet hazinesi.
hedaya-yı rahmaniye / hedâyâ-yı rahmâniye
Allah'ın rahmet hediyeleri.
hedaya-yı rahmet / hedâyâ-yı rahmet
Rahmet hediyeleri.
hediye-i rahmaniye / hediye-i rahmâniye
Sonsuz rahmet sahibi Allah'ın hediyesi.
hediye-i rahmet
Rahmet hediyesi.
hikmet ve rahmet-i rabbaniye / hikmet ve rahmet-i rabbâniye
Herbir varlığı terbiye edip idaresi ve tasarrufu altında bulunduran Allah'ın rahmet ve hikmeti.
hızlan / hızlân
Zarar, rahmetten mahrumiyet.
hizlan / hizlân
(Hezlan) Yalnız başına kalıp zelil olmak, yardımcısız kalmak.
Muhafaza ve rahmet-i İlâhiyeden mahrumiyet.
İlâhî rahmetten mahrum kalmak.
hüccet-i rahmet-i alem / hüccet-i rahmet-i âlem
Kâinatı kuşatan İlâhî rahmeti gösteren kesin ve güçlü delil.
huccet-i rahmet-i alem / huccet-i rahmet-i âlem / حُجَّتِ رَحْمَتِ عَالَمْ
Âleme rahmet olan zatın delili.
hulle-i rahmet
Rahmet elbisesi.
hüsn-i zan
Kulların Allahü teâlâdan rahmetini ummaları.
Bir kimse veya bir hâdise hakkında iyi kanâat sâhibi olmak.
ihata-i rahmet
Rahmetin kuşatıcılığı.
ihsanat-ı rahmet
Rahmetin, merhametin ihsanları.
ikramat-ı rahmaniye / ikrâmât-ı rahmâniye
Rahmeti sonsuz olan Allah tarafından gönderilen ikramlar.
iltifat-ı rahmani / iltifat-ı rahmânî
Allah'ın sonsuz rahmetiyle kuluna yönelip ona lütufta bulunması.
iltifat-ı rahmet
İlâhî rahmet tarafından gelen lütuf.
iltifatat-ı rahmaniye / iltifâtât-ı rahmâniye
Allah'ın sonsuz rahmetiyle kullarına lütuf ve iyilikte bulunması.
iltifatat-ı rahmet / iltifâtât-ı rahmet
Allah'ın sonsuz rahmetinin iltifâtları.
ima-i rahmet / îmâ-i rahmet
Rahmete işaret etme, üstü kapalı olarak rahmeti gösterme.
imdad-ı rahmani / imdad-ı rahmânî
Rahmet ve merhameti sonsuz olan Allah'ın yardımı.
imdadat-ı rahmaniye / imdâdât-ı rahmâniye
Sonsuz rahmet sahibi Allah'ın yardımları.
inayet ve rahmet-i ilahi / inayet ve rahmet-i ilâhi
Allah'ın özel rahmeti, şefkat ve merhameti, lütuf ve yardımı.
inayet-i rahmaniye / inayet-i rahmâniye
Kullarına karşı çok merhametli olan ve rahmet eserleri bütün varlık âlemini kuşatan Allah'ın özel yardımı.
inne rahmetallahi karibün mine'l-muhsinine / inne rahmetallâhi karîbün mine'l-muhsinîne
"Şüphesiz ki Allah'ın rahmeti ihsan sahiplerine yakındır.".
inşaallahü'r-rahman / inşaallahü'r-rahmân
Kullarına karşı çok merhametli olan ve rahmet eserleri bütün varlık âlemini kuşatan Allah dilerse.
ism-i rahman / ism-i rahmân
Allah'ın sonsuz rahmet ve merhamet sahibi olduğunu ifade eden ismi.
istihdam-ı rahmani / istihdam-ı rahmânî
Rahmet ve merhameti sonsuz olan Allah'ın çalıştırması, hizmet ettirmesi.
kadir-i rahim / kadîr-i rahîm / قَد۪يرِ رَح۪يمْ
Gücü herşeye yeten, rahmeti herşeyi kuşatan Allah.
Nihâyetsiz kudret ve rahmet sâhibi (Allah).
kadir-i zülcemal / kadîr-i zülcemâl
Kudreti herşeyi kuşatan ve sonsuz rahmet sahibi olan Allah.
kanun-u rahmet
Rahmet kanunu.
kavanin-i rahmet / kavânîn-i rahmet
Rahmet kanunları.
kebair
(Tekili: Kebire) Büyük şeyler, büyük günahlar. Kebairin sıralanışı:-Allah'ı inkâr etmek.-Allah'a şirk koşmak.-Kat'iyyen sâbit olan dini bir hükme inanmamak.-Allah'ın rahmetinden ümidini kesmek.-Allah'ın cezasından, mekrinden ve azabından emin olmak.-Günah üzerinde ısrar etmek. Yâni, herhangi bir gün
kelam-ı rahmani / kelâm-ı rahmânî
Sonsuz rahmet sahibi Allah'ın kelâmı.
kemal-i rahmet / kemâl-i rahmet / كَمَالِ رَحْمَتْ
Rahmet ve merhametin nihayet kemalde olması.
Tam bir rahmet.
kemal-i rahmet ve hikmet / kemâl-i rahmet ve hikmet
Mükemmel ve kusursuz bir rahmet ve hikmet.
kitab-ı rahmani / kitab-ı rahmânî
Allah'ın sonsuz rahmet ve merhamet sahibi olduğunu anlatan kitap.
la'net
Nefret. Tiksinti. Allah'ın rahmetinden mahrumiyyet.
lafz-ı salavat / lâfz-ı salâvat
Salâvat kelimesi; Peygamberimize rahmet ve esenlik dileme sözü.
lain / laîn
Lânetlenmiş, kovulmuş, merdud. Allahın rahmetinden mahrum.
Lânet edilmiş, kovulmuş. Allahü teâlânın rahmetinden mahrum olan şeytân.
lain şeytan / lâîn şeytan
Allah'ın rahmetinden mahrum olan şeytan.
lemeat-ı rahmet / lemeât-ı rahmet
Rahmet parıltıları.
letaif-i rahmet / letâif-i rahmet
Rahmetin güzellikleri.
lütf-u rahman / lütf-u rahmân
Rahmeti sonsuz, yarattıklarını esirgeyip koruyan, şefkat eden ve rızıklandıran Allah'ın iyilik ve bağışı.
ma-i rahmet / mâ-i rahmet / مَاءِ رَحْمَتْ
Rahmet suyu.
Rahmet suyu.
maden-i rahmet
Rahmet kaynağı.
magdub
Hiddet ve gadaba uğramış. Doğru ve hak dini tanıyamamış ve rahmetten mahrum kalmış. Lütf-u İlâhîden mahrum olmuş.
Fık: Gasbolan mal.
magfiret
(Mağfiret) Cenab-ı Hakk'ın kullarının günahlarını örtmesi, affetmesi, rahmeti ile lütfu.
magfur
(Mağfur) Rahmetlik olmuş. Günahlarının afvı için kendine dua edilmiş olan. Allah'ın, kendisini affı için dua edilen ölmüş kimse.
mağfur
Günahları bağışlanmış, ölmüş kimse, rahmetli olmuş.
mahall-i sarf
Harcama, kullanma alanı; burada rahmetin tecellî ettiği yer kastediliyor.
mahz-ı rahmet / مَحْضِ رَحْمَتْ
Tam anlamıyla rahmet.
Tam bir rahmet.
makes-i rahmet-i alem / mâkes-i rahmet-i âlem
Kâinatı kuşatan İlâhî rahmetin aynası.
manzume-i rahmet
Rahmet dizilişleri.
matbaha-i rahmet
Allah'ın rahmet mutfağı.
mazhar-ı rahmet-i alem / mazhar-ı rahmet-i âlem / مَظْهَرِ رَحْمَتِ عَالَمْ
Kâinatı kuşatan ilâhî rahmetin mazharı, aynası.
Aleme rahmet olan zata nail olan.
medar-ı rahmet
Rahmet kaynağı.
mektub-u rahmani / mektub-u rahmânî
Sonsuz rahmet sahibi Allah'a ait herbiri birer mektup gibi mânâlar ifade eden varlıklar.
melaike-i rahmet / melâike-i rahmet
Rahmet melekleri.
merhamet-i umumiye-i ilahiye / merhamet-i umumiye-i ilâhiye
Allah'ın her şeyi kuşatan rahmeti, merhameti.
merhum / merhûm / مَرْحُومْ
(Rahm. den) Kendine rahmet edilmiş.
Rahmete kavuşmuş. Dünyanın sıkıcı ahvâlinden kurtulup rahmet-i İlâhiyeye kavuşmuş olan. Dünya imtihanından kurtulup, vazifesini bitirmiş, paydosa kavuşmuş olan. (Vefat etmiş müslüman hakkında söylenir.)
Rahmete kavuşmuş, vefat etmiş.
Rahmetli, ölmüş.
Rahmete eren (ölmüş kimse).
Rahmete eren.
merhume
Rahmete kavuşmuş, vefat etmiş bayan.
Vefât etmiş, rahmete kavuşmuş kadın.
mertebe-i rahmet
Rahmet derecesi.
millet-i merhume
Müslümanlar, İslâm Milleti. (Allah'a ve onları ebedi saadete sevkeden emirlerine itaat ettiklerinden, kendileri rahmete mazhar olmuşlardır.)
mir'at-ı rahmet-i alem / mir'ât-ı rahmet-i âlem / مِرْاٰتِ رَحْمَتِ عَالَمْ
Kâinatı kuşatan İlâhî rahmetin aynası.
Aleme rahmet aynası.
misafir-i rahman / misafir-i rahmân
Sonsuz rahmet sahibi olan Allah'ın misafiri.
misafirhane-i rahman / misafirhane-i rahmân
Allah'ın sonsuz rahmetiyle kulları için bir konak gibi hazırladığı dünya.
misafirhane-i rahmani / misafirhane-i rahmânî
Allah'ın sonsuz rahmetiyle kulları için bir konak gibi hazırladığı dünya.
misafirhane-i rahmaniye / misafirhane-i rahmâniye
Allah'ın sonsuz rahmetiyle kulları için bir konak gibi hazırladığı dünya.
misal-i rahmet-i alem / misal-i rahmet-i âlem / misâl-i rahmet-i âlem / مِثَالِ رَحْمَتِ عَالَمْ
Kâinatı kuşatan İlâhî rahmetin misali, örneği.
Aleme rahmet olan örnek.
mu'cizat-ı rahmet / mu'cizât-ı rahmet
Rahmet mu'cizeleri.
mu'cizat-ı rahmet ve ihsan / mu'cizât-ı rahmet ve ihsan
Rahmet ve ihsan mu'cizeleri.
mühdi / mühdî
Hediye veren. Hediye gönderen. İhda eden.
Hidayete getiren. Hidayete vesile olan.
Mürşid, muvaffak.
Risalet ve nübüvveti bütün âlemlere rahmet ve saadet sebebi olduğundan, Cenab-ı Hakk'ın bütün âlemlere hediye ve atiyyesi mânasında Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) mübarek bi
mühr-ü rahmani / mühr-ü rahmânî
Sonsuz rahmet sahibi olan Allah'ı gösteren mühür.
mühr-ü rahmet
Rahmet mührü.
mukteza-yı hikmet ve rahmet
Hikmet ve rahmetin gereği.
mukteza-yı rahmet ve hikmet
Allah'ın rahmetinin ve hikmetinin gereği.
münezzil
(Nüzul. den) Tenzil eden, indiren.
Kur'an-ı Kerim'i vahiy ile insanlara rahmet olarak ihsan eden Allah (C.C.)
mürahhim
(Rahmet. den) Rahmetle yâd eden. Rahmetle anan.
mutasarrıf-ı rahim / mutasarrıf-ı rahîm
Varlıklar üzerinde merhamet ve rahmetinin çok özel tecellîleri bulunan sonsuz tasarruf ve yetki sahibi Allah.
nabigat-ül ca'di / nabigat-ül ca'dî
Resül-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın duasına mazhar olmuş mühim bir Arab şâiridir. İran'ın fethinde bulundu. Rivayete göre Mi: 684'de İsfehan'da Rahmet-i Rahman'a kavuştu.
nebean-ı rahmet / nebeân-ı rahmet
Rahmetin fışkırması, kaynaması.
nebiyyü-r rahmet
Bütün âlemler için Rahmete vesile olduğundan peygamber Efendimiz için söylenmiş bir isimdir.
nefes-i rahman / nefes-i rahmân
Sonsuz merhamet sahibi Cenab-ı Hakkın varlıklar üzerindeki rahmet esintisi.
netaic-i rahmet / netâic-i rahmet
Rahmetin neticeleri.
niyaz-ı istirhamkarane / niyaz-ı istirhamkârâne
Rahmet dilercesine dua.
nümune-i rahmet-i alem / nümune-i rahmet-i âlem
Cenâb-ı Allah'ın bütün âlemleri kuşatan rahmetinin nümunesi, örneği.
nur-u rahmani / nur-u rahmânî
Rahmet ve şefkati bütün varlıkları kaplayan Allah'ın nuru.
nur-u rahmet-i alem / nur-u rahmet-i âlem / نُورُ رَحْمَتِ عَالَمْ
Kâinatı kuşatan İlâhî rahmetin bu asırda yansıyan nuru.
Aleme rahmet olan zatın nuru.
nuristan-ı rahman / nuristan-ı rahmân
Sonsuz rahmet sahibi olan Allah'ın nurlu memleketi.
nüzul-ü rahmet
Rahmetin inişi.
perde-i rahmet
Rahmet perdesi.
perde-i rahmet-i amme / perde-i rahmet-i âmme
Herşeyi kaplayan rahmet perdesi.
ra'd
Gök gürültüsü.
Bulutları sevk ve nezaret ile vazifeli bir melek adı.
Tehdit etmek, korkutmak. (Terennümat-ı hava, na'rât-ı ra'diye, nağamat-ı emvac, birer zikr-i azamet. Yağmurun hezecatı, kuşların seceatı birer tesbih-i rahmet, hakikata bir mecaz... Lemeat'tan)
racim / racîm
"Allahü teâlânın rahmetinden kovulmuş uzaklaştırılmış" mânâsına şeytanın Kur'ân-ı kerîmde bildirilen sıfatı.
rahim / râhim / rahîm / رَح۪يمْ
(Rahmet. den) Rahmet edici, merhamet eyleyen. Rahmedici. Muhafaza eden, bağışlayan. Rahmet ve merhamet sahibi, şefkat eden, gufran sahibi. (Kur'an-ı Kerim'de bu isim 220 defa zikredilir.)
(Rahm. dan) Rahmet edici, acıyan, merhamet eden.
Rahmeti herşeyi kuşatan, sonsuz şefkat ve merhamet sahibi Allah.
Çokça rahmet edici (Allah).
rahim-i mutlak / rahîm-i mutlak / رَح۪يمِ مُطْلَقْ
Nihâyetsiz rahmet edici (Allah).
rahim-i rahman / rahîm-i rahmân
Rahmân ve Rahîm olan Allah; herbir kuluna karşı sınırsız rahmet sahibi olan ve rahmetinin eserleri dünya ve âhireti dolduran Allah.
rahim-i zat-ı zülcelal / rahîm-i zât-ı zülcelâl
Rahmeti herşeyi kuşatan sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Zât, Allah.
rahim-i zülcelal / rahîm-i zülcelâl
Kullarına karşı özel rahmeti olan haşmet ve ikram sahibi Allah.
rahim-i zülkemal / rahîm-i zülkemâl
Sonsuz mükemmellik ve sınırsız rahmet sahibi olan Allah.
rahimallah
Allah rahmet eylesin.
rahimane
Şefkat ederek, acıyarak. Merhamet ve rahmet ile Cenab-ı Hakk'a yakışır tarzda.
rahime
Rahmet eylesin.
rahimehullah
"Allah ona merhamet eylesin, Allah rahmet eylesin" meâlinde duâdır.
Allah ona merhamet eylesin, rahmet eylesin.
Daha çok Eshâb-ı kirâmdan başka İslâm büyüklerinden birisinin ismi anıldığı veya yazıldığında, söylenen ve yazılan, Allahü teâlâ ona rahmet eylesin mânâsına, duâ, hürmet ve saygı ifâdesi. İki kişi için rahimehumallah daha çok kimse için, rahimehumullah denir.
rahimehumallah
"Onların ikisine de Allah rahmet eylesin" meâlinde duâdır.
rahimehumullah
"Allah onlara rahmet eyleye" meâlinde duadır.
rahimin / rahimîn
(Rahîmûn) Merhametliler, acıyıp esirgeyenler, rahmet edenler, şefkat edenler.
rahman
Bütün yaratıklara rızıklarını veren, her an bütün mahlukat hakkında hayır ve rahmet irade buyuran, bütün mahlukatına sayısız nimetler veren. Nizam ve adâlet sâhibi. (Allah)
rahman-ı rahim / rahmân-ı rahîm
Dünya ve âhirette yarattığı varlıklara sonsuz rahmet, şefkat ve merhametiyle davranan Allah.
rahman-ı rahim-i zülcelali ve'l-ikram / rahmân-ı rahîm-i zülcelâli ve'l-ikram
Kullarına karşı özel rahmeti olan ve rahmetinin eserleri dünya ve âhireti dolduran haşmet ve ikram sahibi Allah.
rahman-ı rezzak / rahmân-ı rezzâk
Rahmet ve merhameti bütün varlıkları kuşatan ve bütün varlıkların rızıklarını bol bir şekilde tekrar tekrar veren ve ihtiyaçlarını karşılayan Allah.
rahmanane / rahmânâne
Allah'ın yarattığı varlıkları esirgeyip koruyarak, rahmetiyle muamele etmesi ve şefkatle idare etmesi.
rahmani / rahmânî
Rahmeti sonsuz olan Allah'a ait.
rahmaniyyet
Cenab-ı Hakk'ın Rahman oluşu. (Yâni: Gözümüzle görüyoruz, birisi var ki, bize zemin yüzünü rahmetin binlerle hediyeleri ile doldurmuş, bir ziyafetgâh yapmış ve Rahmâniyetin yüz binlerle ayrı ayrı lezzetli taamları içinde dizilmiş bir sofra etmiş ve zemin içini rahimiyyet ve hakîmiyetin binlerle kıym
rahmanü'r-rahim / rahmânü'r-rahîm
Bütün varlıklara rahmet ve şefkat gösteren ve herbir varlığa özel rahmet tecellîsi olan Allah.
rahme
(Çoğulu: Ruham) Kartal.
Rahmet, muhabbet.
rahmet ve hikmet ve adalet-i ilahiye / rahmet ve hikmet ve adalet-i ilâhiye
Allah'ın rahmet, hikmet ve adaleti.
rahmet ve inayet-i ilahiye / rahmet ve inayet-i ilâhiye
Allah'ın rahmet, şefkati ve yardımı.
rahmet-i alem / rahmet-i âlem
Bütün âlemleri kuşatan İlâhî rahmet.
rahmet-i amme / rahmet-i âmme
Her şeyi kaplayan rahmet.
rahmet-i binihaye / rahmet-i bînihâye
Sonsuz rahmet.
rahmet-i binihaye-i ilahiye / rahmet-i bînihaye-i ilâhiye
Allah'ın sonsuz rahmet hazineleri.
rahmet-i bipayan / rahmet-i bîpayan
Sonsuz rahmet.
rahmet-i bipayan-ı ilahiye / rahmet-i bîpâyân-ı ilâhiye
Allah'ın sonsuz rahmeti, sonsuz İlâhî rahmet.
rahmet-i cemal / rahmet-i cemâl
İlâhî güzelliğin rahmet ciheti.
rahmet-i hak
Hakkın, Allah'ın rahmeti.
rahmet-i hakime / rahmet-i hâkime
Allah'ın herşeye hükmeden rahmeti.
rahmet-i ilahi / rahmet-i ilâhî
Allah'ın rahmeti, şefkat ve merhameti.
rahmet-i ilahiye / rahmet-i ilâhiye
Allah'ın herşeyi kuşatan sonsuz rahmeti.
rahmet-i ilahiyenin hazineleri / rahmet-i ilâhiyenin hazineleri
Allah'ın rahmet hazineleri.
rahmet-i mücesseme
Allah'ın sonsuz rahmetinin maddî cisim haline gelmiş hali olan Hz. Muhammed (a.s.m.).
rahmet-i muhita
Herşeyi kuşatan geniş rahmet.
rahmet-i mutlaka
Tam ve kesin rahmet.
rahmet-i nurani / rahmet-i nuranî
Nurlu rahmet.
rahmet-i rabbani / rahmet-i rabbânî
Herşeyin Rabbi olan Allah'ın sonsuz rahmeti.
rahmet-i rahman / rahmet-i rahmân
Rahmet eserleri bütün varlık âlemini kuşatan Allah'ın rahmeti.
rahmet-i rububiyet / rahmet-i rubûbiyet
Herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri veren ve onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında tutan Allah'ın rahmeti.
rahmet-i sübhani / rahmet-i sübhânî
Her türlü kusur ve eksiklikten yüce ve uzak olan Allah'ın rahmeti, merhamet ve şefkati.
rahmet-i umumiye-i ilahiye / rahmet-i umumiye-i ilâhiye
Allah'ın her şeyi kuşatan rahmeti, merhameti.
rahmet-i uzma-yı ilahiye / rahmet-i uzmâ-yı ilâhiye / رَحْمَتِ عُظْمَايِ اِلٰهِيَه
Allah'ın en büyük rahmeti.
rahmet-i vasia / rahmet-i vâsia
Geniş rahmet.
rahmet-i vasia-i muhita / rahmet-i vâsia-i muhîta
Allah'ın herşeyi kuşatan geniş rahmeti.
rahmet-i zülcelal / rahmet-i zülcelâl
Sonsuz haşmet ve yücelik sahibi olan Allah'ın her şeyi kuşatan rahmeti.
rahmeten li'l-alemin / rahmeten li'l-âlemîn
Âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (a.s.m.).
rahmeten lil alemin / rahmeten lil âlemîn
"Âlemlere rahmet" mânâsına Peygamber efendimizin mübârek isimlerinden.
rahmeten lil'alemin / rahmeten lil'âlemîn
Bütün âlemlere rahmet olan; Hz. Muhammed (a.s.m.).
rahmeten-li-l-alemin / rahmeten-li-l-âlemin
Bütün âlemlere rahmet olan Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm.
rahmetenlilalemin / rahmetenlilâlemîn
Âlemler için rahmet olan Peygamberimiz.
rahmetfeşan
Rahmet saçan.
rahmetiyet
Rahmet olma özelliği.
rahmetullah
Allah'ın rahmeti.
rahmetullahi aleyh
Allah'ın rahmeti onun üzerine olsun.
Daha çok Eshâb-ı kirâmdan (Peygamber efendimizin arkadaşlarından) başka din büyüklerinden birinin ismi anıldığı veya yazıldığında, söylenen veya yazılan "Allahü teâlâ ona rahmet eylesin" mânâsına duâ, hürmet ve saygı ifâdesi. İki kişi için rahmetulla hi aleyhimâ, daha çok kimse için rahmetullahi ale
rahmetullahi aleyhi ebeden daima / rahmetullahî aleyhi ebeden dâimâ
Allah'ın rahmeti sonsuza kadar devamlı onun üzerine olsun.
rahmetullahi aleyhi rahmeten vasiaten / rahmetullahi aleyhi rahmeten vâsiaten
Allah bol bol rahmet etsin.
rahmetullahi aleyhi ve ala hasan feyzi / rahmetullahi aleyhi ve alâ hasan feyzi
Allah'ın rahmeti onun (Halil İbrahim'in) ve Hasan Feyzi'nin üzerine olsun.
rahmetullahi-aleyh / rahmetullâhi-aleyh
"Allah'ın (C.C.) rahmeti onun üzerine olsun" meâlinde vefat etmiş müslümanlar için söylenen duâ.
rahmetullahialeyh
Allahın rahmeti üzerine olsun!
rahmi
Rahmete mensub, rahmetle alâkalı, rahmete müteallik.
ravh
Rahatlık. Rahmet ve kolaylık.
Serin serin esen rüzgârın vücuda dokunmasiyle verdiği serinlik ve sefa.
Koklamak.
reca / recâ
Ümid etmek, Allahü teâlânın rahmetini ummak.
rehmet
Yağmur, rahmet.
reşed
Hayır. Rahmet. Hidayet.
resul-i rahman / resul-i rahmân
Rahmet ve şefkati bütün varlıkları kaplayan Allah'ın elçisi, Hz. Muhammed (a.s.m.).
resül-ür rahmet
Peygamberimize (A.S.M.) verilen bir isim. Çünkü bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmiştir. Rahmeten lil-âlemîn'dir.
revh
İç açıklığı. Rahat.
Rahmet.
Hafif esen rüzgârın verdiği tatlılık, canlılık.
reyhan
Hoş güzel koku.
Rızık ve maişet, rahmet.
Ekin yaprağı.
Fesleğen denilen kokulu bir ot.
rezzak-ı alim-i rahim / rezzâk-ı alîm-i rahîm
Sonsuz ilmiyle her şeyi hakkıyla bilen ve rızkını veren ve rahmetinin çok özel tecellîleri olan Allah.
rih
Rüzgar, yel.
Sızı, romatizma.
Mc: Galebe, kuvvet. Rahmet.
Devlet. Hoş ve iyi şey.
Koku.
rivayet yolu / rivâyet yolu
İctihâdda Medîne-i münevvere halkının âdetlerini kıyastan üstün tutan. Hicâz âlimlerinin yolu. Rivâyet yolundaki müctehidlerin büyüğü İmâm-ı Mâlik rahmetullahi aleyhtir.
riyah
(Tekili: Rih) Rüzgârlar, yeller.
Letaif ve in'amlar.
Mc: Galebe, kuvvet, rahmet, devlet.
Mazarrat.
ruhaniyan / rûhâniyân
Rahmet meleklerine verilen isim.
ruhum
Esirgemek, korumak, rahmet.
salat / salât / صلات
Namaz. Belirli vakitlerde Kur'an'da emredildiği tarzda ve Hz. Peygamber'in tarifi vechi ile yapılan ibadet.
Tebrik, tezkiye.
Dua. Peygamberimize (A.S.M.) yapılan dua.
İstiğfar.
Rahmet.
Allahü teâlâdan rahmet, meleklerden istiğfâr, mü'minlerden duâ.
İslâm'ın beş esâsından (temelinden) birisi olan namaz.
Peygamber efendimizin ism-i şerîfleri anıldığında, işitildiğinde veya yazıldığında söylenen ve yazılan "sallallahü aleyhi ve sellem". sözü ve benzerleri. Çoğ
Namaz, rahmet duası.
salavat / salâvât
Peygamberimize (a.s.m.) edilen rahmet ve esenlik duaları.
salavat-ı nuriye / salâvat-ı nuriye
Peygamberimiz için yapılan, manevî yönden tüm karanlıkları aydınlatan nurlu rahmet ve esenlik duaları.
salavat-ı şerife / salâvat-ı şerîfe
Peygamberimize edilen rahmet ve esenlik duaları.
salavatullah
Allah'ın rahmet ve inayeti, kusur ve günahları aff u mağfiret etmesi.
saman / sâmân
Servet. Zenginlik.
(Farsça)
Rahmet.
(Farsça)
Dinçlik.
(Farsça)
Düzen, tertip.
(Farsça)
Bir kimsenin varı-yoğu, serveti.
(Farsça)
san'at-ı şuuriye-i rahmaniye / san'at-ı şuuriye-i rahmâniye
Rahmeti sınırsız olan Allah'ın sonsuz ilminin neticesi olarak ortaya çıkan san'atı.
savaik-i rahmet
Rahmet yağmur ve yıldırımları.
sehab-ı rahmet
Rahmet bulutu.
şehid
Şâhid olan.
Meşhude. Allah (C.C.) yolunda canını feda eden müslüman. Hak için hayatını feda ederek ölen. Allah'ın rızasına eren. (Naklinde ve gaslinde Rahmet melekleri hazır oldukları için yahut kıyamette ümem-i sâlife hakkında istişhad olunan zevattan olduğu için yahut vefat etmeyip
şehr-i rahmani / şehr-i rahmânî
Rahmet ve merhameti sınırsız olan Allah'ın şehri; kâinat.
şehr-i rahmet ve mağfiret
Rahmet ve bağışlama ayı; Ramazan ayı.
şehrayin-i rahman / şehrâyin-i rahmân
Cenâb-ı Hakkın sonsuz rahmetiyle bir şenlik haline getirdiği yeryüzü.
semerat-ı rahmet
Rahmet meyveleri.
seyf-i rahmet-i alem / seyf-i rahmet-i âlem / سَيْفِ رَحْمَتِ عَالَمْ
Cenâb-ı Allah'ın kâinatı kuşatan rahmet kılıcı.
Âleme rahmet kılıcı.
şeytan
İblis. (Cenab-ı Hakk'ın emrine isyan ettiğinden rahmetinden kovulmuş, şerleri ve muzır şeyleri temsil eder ve ateşten yaratılmıştır. Bütün melekler Cenab-ı Hakk'ın emriyle Hazret-i Âdem'e secde ettiği halde Şeytan: "O, topraktan yaratılmıştır, ben ateşten yaratıldım. Ben ondan daha kıymetli ve yükse
Kovulmuş, uzaklaştırılmış. Kibir ve gurûru sebebiyle Allahü teâlânın "Âdem'e secde ediniz" emrine isyân edip, karşı geldiği için, O'nun rahmetinden uzaklaştırılan varlık, İblis.
sıfat-ı ilahiye / sıfât-ı ilâhiye
Allah'a aid sıfatlar. Kendisini ve mânasının zıddını Cenab-ı Hakk'a nisbet caiz olan vasıflar. (Rıza, Rahmet, Gazab... gibi)
sikke-i rahmet
Rahmet mührü.
sikke-i ulya-yı rahimiyet / sikke-i ulyâ-yı rahîmiyet
Rahmeti herşeyi kuşatan Allah'ı gösteren yüce damga.
sırr-ı rahmet
Rahmet sırrı.
sofra-ı rahman / sofra-ı rahmân
Allah'ın sınırsız rahmetiyle kulları önüne serdiği sofra.
sofra-i rahman / sofra-i rahmân
Dünya ve âhirette yarattıklarına sonsuz rahmet, şefkat ve merhametiyle muamele eden Allah'ın sofrası.
sofra-i rahmani / sofra-i rahmânî
Cenâb-ı Hakkın rahmet sofrası.
sofra-i rahmanü'r-rahim / sofra-i rahmânü'r-rahîm
Dünya ve âhirette yarattıklarına sonsuz rahmet, şefkat ve merhametiyle muamele eden Allah'ın sofrası.
sofra-i rahmet
Rahmet sofrası.
şuaat-ı rahmet / şuâât-ı rahmet
Rahmet ışınları.
şule-i rahmet-i alem / şule-i rahmet-i âlem
Kâinatı kuşatan İlâhî rahmetin bir parıltısı.
şümul-ü rahmet
Cenâb-ı Hakkın rahmetinin herşeyi içine alması, kuşatması.
ta'ziye
Ölen kimsenin yakınlarına sabır, ölene rahmet dileme.
tabakat-ı rahmet
Rahmet tabakaları.
tabla-i rahmet
Rahmet tablası, tezgâhı.
takviye-i rahmet
Rahmet takviyesi, rahmetle kuvvetlendirme.
tecelli-i rahmet / tecellî-i rahmet
Rahmet yansıması.
tecelliyat-ı rahmet / tecelliyât-ı rahmet
Rahmet yansımaları.
tel'in
Lânetleme, lânet etme. Bir kimsenin Allahü teâlânın rahmetinden uzak olmasını dileme.
temsil-i rahmet-i alem / temsil-i rahmet-i âlem
Kâinatı kuşatan İlâhî rahmetin örneği.
tesbih-i rahmet
Rahmet tesbihi, zikri.
teşekkürat-ı rahmaniye / teşekkürat-ı rahmâniye
Sonsuz rahmet sahibi Allah'a yapılan teşekkürler.
teşmiyet
Aksırana karşı hayır ve bereketle duâ etmek. (Yerhamükümullâh: Allah size merhamet ve rahmet ihsan etsin) meâlinde dua etmek.
teveccüh-ü ilahi / تَوَجُّهُ اِلٓهِي
Allahın beğenerek (rahmetiyle) yönelmesi.
teveccüh-ü rahmet
İlâhî rahmetin yönelmesi, gelmesi.
tevhid-i rahman / tevhid-i rahmân
Rahmet eserleri bütün varlık âlemini kuşatan Allah'ı bir olarak bilme ve ilân etme.
tezahür-ü rahmet
Rahmet belirmesi, görünmesi.
timsal-i rahmet
Rahmet örneği.
ümmet-i merhume-i muhammediye
Hz. Muhammed'e inanıp onun yolundan giden, Allah'ın rahmetine ermiş olan Müslümanlar.
ümmid ve korku / ümmîd ve korku
Allahü teâlânın rahmetini ummak ve azâbından korkmak.
va'd
Hayır ve iyilik yapmaya söz verme; rahmet, cennet.
vasi' / vâsi'
Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Rahmeti, ilmi, kudreti, ihsânı ve nîmetleri her şeyi kuşatan ve her şeye kâfi olan, kudretinin ve ilminin nihâyeti olmayan.
(Vasia) Geniş, enli. Bol. Engin. Meydanlı.
Her ihtiyacı olana vergisi kâfi ve bol bol ihsan eden. İlmi cümle eşyayı muhit, rızkı bütün mahlukata şâmil ve rahmeti bütün şeyleri kaplamış olan Allah (C.C.)
vasıta-i rahmet
Rahmet vasıtası.
vech-i rahmet
Rahmet yönü.
veçh-i rahmet
Rahmet yönü.
vech-i rahmet / وَجْهِ رَحْمَتْ
Rahmet yönü.
veçh-i rahmet ve inayet / veçh-i rahmet ve inâyet
Rahmet ve özel yardım yönü.
vesile-i rahmet
Rahmet aracı.
vüs'at-ı rahmet
Rahmetin genişliği, büyüklüğü.
vüs'at-i rahmet / vüs'ât-i rahmet / وُسْعَتِ رَحْمَتْ
Rahmetin genişliği, bolluğu.
Rahmetin genişliği.
vüs'at-i rahmet-i ilahiye / vüs'at-i rahmet-i ilâhiye
Allah'ın rahmetinin bolluğu, genişliği.
ya rahim / yâ rahîm
Ey rahmeti herşeyi kuşatan, sonsuz şefkat ve merhamet sahibi Allah.
yed-i rahmet
Allah'ın rahmet eli.
Rahmet eli, Rahmetle ihsan edilmesi.
yerhamükümullah
"Allah (C.C.) size rahmet ve merhamet eylesin" meâlinde dua olup, aksıran kimseye söylenmesi sünnettir.
zat-ı rahim / zât-ı rahîm
Rahmeti herşeyi kuşatan, sonsuz şefkat merhamet sahibi Zât; Allah.
zat-ı rahim ve kerim / zât-ı rahîm ve kerîm
Sonsuz rahmet ve ikram sahibi olan Zât, Allah.
zat-ı rahim-i kerim / zât-ı rahîm-i kerîm
Sonsuz rahmet ve ikram sahibi olan Zât, Allah.
zat-ı rahman ve rahim / zât-ı rahmân ve rahîm
Kullarına karşı sınırsız rahmeti olan ve rahmetinin eserleri dünya ve âhireti dolduran Zât, Allah.
zat-ı rahman-ı rahim / zât-ı rahmân-ı rahîm
Kullarına karşı özel rahmet ve şefkat tecellîleri olan ve rahmetinin eserleri dünya ve âhireti dolduran Zât, Allah.
zat-ı rahmanü'r-rahim / zât-ı rahmânü'r-rahîm
Dünya ve âhirette yarattıklarına sonsuz rahmet, şefkat ve merhametiyle muamele eden Zât, Allah.
zeyn-ül abidin
(Zeynel âbidîn) Lügat mânası: İbadet edenlerin zineti.
(Hi: 38-94) Oniki İmamın dördüncüsü olan zât (R.A.). Peygamber Aleyhissalâtü Vesselâm'ın torunu olan Hazret-i Hüseyin'in ortanca oğlu. Asıl adı: Ali'dir. Tâbiînin büyüklerindendir. Medine-i Münevvere'de vefat etmiştir. (Rahmetull
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
illa hu
musallat
MUTAASSIB
cibab
Eynel mefer
Besait
Aynel
Mürafaa
itiyad
istifsar
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Rahme
Calisan
Seriyy
barat
Cesm
avuz
hazi
miyet
Nefis
Sevgi