derece

• (Çoğulu: Derecât) Yukarıya çıkacak basamak.
• Dairenin bölündüğü dilim. 360 kısmın beheri ki, açıları ölçmeye yarar.
• Termometrenin bölündüğü kısımların beheri. Mertebe, paye.
• Miktar, rütbe.

erca

• (Tekili: Recâ) Taraflar, yönler, cihetler.

havf vereca / havf verecâ

• Allahü teâlâdan korkmak (havf) ve rahmetini ümid etmek (recâ).

istirca

• (Recâ. dan) Yalvarma, dileme, rica etme.

mürteca

• (Recâ. dan) Ümit ve rica olunan şey. Umulmuş olan.

mürteci

• (Recâ. dan) Arzulu, ümitli, ümitvâr olan.

müsterca

• (Reca. dan) Rica edilmiş, yalvarılmış.
• Umulmuş, ümid edilmiş.

terecci

• (Recâ. dan) Rica etme, yalvarma.
• Ümidetme, umma.