REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Püru ifadesini içeren 31 kelime bulundu...

behim

  • Düz siyah şey.
  • Alacasız hayvan.
  • Dik, pürüzsüz ses.

berdaht

  • Pürüzünü giderme. Pürüzsüz yapma. (Farsça)
  • Cilâlama, parlatma. (Farsça)
  • Düzleme, düzeltme. (Farsça)

carub-zen / cârûb-zen

  • Süpürücü, çöpçü. (Farsça)

çarub-zen / çârub-zen

  • Süpürücü. (Farsça)

davlumbaz

  • Çarkları yandan olan vapurlarda çarkların döndükleri yerleri örtmek için vapurun iki tarafında bulunan iki büyük yarım daire.

edib / edîb

  • Güzel hasletleri kendinde toplayan, haddini bilen.
  • Düzgün, güzel ve pürüzsüz söz söyleyen ve yazan, edebiyatçı.

eser-i itkan-ı san'at

  • Sağlam ve pürüzsüz san'at eseri.

feraşet

  • Süpürücülük ve döşeyicilik. Kâbe-i şerifeyi süpürenin hizmeti.

feribot

  • ing. Araba vapuru.

harisa / harîsa

  • Yağmuruyla yer yüzünü süpürüp gideren bulut.
  • Kan çıkmayan azıcık baş yarığı.

icaz / îcâz

  • Az söz ile pürüzsüz ve kusursuz olarak çok mânâ ifâde etme.

ihtimam

  • Süpürmek, süpürülmek.

insicam

  • Suyun dökülüp devamlı akışı. Düzgünlük. Sağlam ve ıttırad ile ârızasız tertib üzere olmak.
  • Devamlı yağmur yağmak.
  • Edb: Düzgün, tertibli, pürüzsüz söz. Kitabın ifadesi güzelce ve düzgün tertib üzere olmak.

itkan

  • Pürüzsüz yapmak veya yapılmak. Sağlamlaştırmak. Hakikata yakından vakıf olmak, delileriyle bilmek, inanmak. Bilerek emin olmak. Muhkem kılmak, muhkem yapmak. Sâbit kılmak.

itkan-ı san'at

  • San'atın sağlam, mükemmel ve pürüzsüzlüğü.

ittikan

  • Sağlam ve pürüzsüz san'at yapma.

kıtmir

  • Ashab-ı Kehf'in köpeğinin adı.
  • Hurma ile çekirdeğinin arasındaki ince zar. Çekirdeğin arasındaki ince pürüz.
  • Hakir ve küçük olan şeylerde mesel olmuştur.

kusur / kusûr

  • Eksiklik, pürüz, özür, kabahat.

lemsa

  • Pürüzsüz, düz.

meknus

  • Süpürülmüş.

melsa'

  • Pürüzsüz ve düz yer.
  • şarap.

mücrif

  • Süpürüp götüren.
  • Alan.

protestan

  • Purut mezhebinden olan.

protestanlık

  • Purutluk, Hıristiyanlıkta bir mezhep.

rende

  • Tahtaların yüzlerini pürüzlerden kurtarıp dümdüz etmek için marangozların kullandıkları âlet. (Farsça)
  • Mutfakta peynir, soğan, havuç gibi şeyleri ufalamak için kullanılan tenekeden veya ona benzer maddelerden yapılan âlet. (Farsça)

rendeçlenme

  • Pürüzsüz hâle getirilme.

rendelemek

  • Pürüzlerini gidermek. Rende ile düzlemek, pürüzlü yerlerini kazımak. Rende ile ufalamak.

tasaykul

  • Pürüzsüzlük.

teennuk

  • Varlıklardaki hikmetli, kusursuz ve pürüzsüz yaratılma özelliği.
  • Nazarında ve fikrinde dikkatli olmak. İttikan. Eşyanın hikmetli, kusursuz ve pürüzsüz yapılışı.

temlis

  • (Melis. den) Pürüzlerini giderme. Düzleme.

tezehhur

  • Denizin köpürüp taşması.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın