REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Ovulmus ifadesini içeren 37 kelime bulundu...

ceriş

  • İri bulgur.
  • İri dövülmüş tuz.

hal' edilme

  • Hükümdarın tahttan indirilmesi.
  • Boşanmış olmak.
  • Kovulmuş olmak.

hali'

  • Boşanmış erkek, zevcesini şer'an terketmiş adam. (Müennesi: Hâlia'dır.)
  • İtaatsız, isyan eden, utanmaz, kayıtsız, hayasız.
  • Kovulmuş.
  • Soyulmuş.

haslet-i memduha / haslet-i memdûha / خَصْلَتِ مَمْدُوحَه

  • Övülmüş ve methedilmiş özellik.
  • Övülmüş huy.

kufte / kûfte

  • Kıyılıp ezilmiş veya dövülmüş et, köfte. (Farsça)

lain / laîn

  • Lânetlenmiş, kovulmuş, merdud. Allahın rahmetinden mahrum.
  • Lânet edilmiş, kovulmuş. Allahü teâlânın rahmetinden mahrum olan şeytân.

lethurde

  • Dayak yemiş, dövülmüş, kötek yemiş. (Farsça)

ma'zul

  • (Azl. den) İşinden çıkarılmış, kovulmuş, azledilmiş.

madrub / madrûb

  • Vurulmuş, dövülmüş.

madrup

  • Dövülmüş.

mahmud / mahmûd / محمود

  • Hamd olunmuş, övülmüş, övülmeye layık.
  • Ebrehe'nin Kâbe'yi yıkmak için getirdiği filin adı.
  • Övülmüş, övülen.
  • Peygamber efendimizin güzel isimlerinden biri. Ahmed, Muhammed, Mahmûd, hep över seni Allah Senin isminle biter lâ ilâhe illallah Bundaki ince sırrı anlamaz, bilmez gümrâh, Kendi adıyla yazmış senin adını Rahmân
  • Ebrehe'nin, Kâbe'yi yıkmak üzere ordusunda geti
  • Övülmüş.
  • Övülmüş. (Arapça)
  • Hamd edilmiş. (Arapça)

matrud / matrûd / مطرود

  • Kovulmuş. Tardedilmiş. Uzaklaştırılmış olan.
  • Kovulmuş ve saf dışı bırakılmış.
  • Kovulmuş. (Arapça)

matrudin / matrudîn

  • Kovulmuş olanlar. Kovulmuşlar.

mazrub

  • (Zarb. dan) Zarbolunmuş. Çarpılmış. Dövülmüş.
  • Basılmış, damgalanmış.
  • Mat: Çarpılan.

medfu'

  • Dışarı çıkarılmış, def olunmuş, kovulmuş.
  • Verilmiş, vezneden çıkarılmış.

medhur

  • Uzaklaştırılmış veya kovulmuş olan. Tardedilmiş olan.

meduf

  • Islanmış.
  • Dövülmüş.

mefruk

  • Ovulmuş nesne.
  • Zâ'ferân ile boyanmış nesne.

mel'un / mel'ûn

  • Lânetlenmiş. Lânete lâyık.
  • Kovulmuş, tard olunmuş.
  • Lânetlenmiş, tard olunmuş, kovulmuş.

memduh / ممدوح / memdûh / مَمْدُوحْ

  • Beğenilmiş. Medholunmuş. Övülmüş.
  • Fık: Peygamberimizin (A.S.M.) sevmiş olduğu hareket, iş.
  • Övülmüş.
  • Övülmüş. (Arapça)
  • Övülmüş.

memduha

  • Övülmüş.

merdud / merdûd

  • Reddolunmuş. Kabul edilmemiş. Geri döndürülmüş. Kovulmuş. (Namaz kılmayan hâindir, hâinin hükmü merduddur.)
  • Reddedilen, kabûl edilmeyen.
  • Allahü teâlânın huzûrundan kovulmuş, reddedilmiş mânâsına, şeytan.

merdudiyet

  • Merdudluk. Kovulmuşluk, geri çevrilmişlik.

merzuz

  • Dövülmüş.
  • Parçalanmış.

mu'cize-i ahlak-ı hamide / mu'cize-i ahlâk-ı hamîde

  • Güzel ve övülmüş ahlâkın mu'cizesi.

muhammed / محمد

  • Pek çok tekrar tekrar övülmüş, medhedilmiş meâlinde bir isim olup ilk olarak Peygamberimize (A.S.M.) verilmiştir.
  • Methedilmiş, övülmüş.
  • Övülmüş.

racim / racîm

  • "Allahü teâlânın rahmetinden kovulmuş uzaklaştırılmış" mânâsına şeytanın Kur'ân-ı kerîmde bildirilen sıfatı.

şetim

  • Küfredilmiş sövülmüş kimse.
  • Kerih ve kabih olan, çirkin.

şeytan

  • İblis. (Cenab-ı Hakk'ın emrine isyan ettiğinden rahmetinden kovulmuş, şerleri ve muzır şeyleri temsil eder ve ateşten yaratılmıştır. Bütün melekler Cenab-ı Hakk'ın emriyle Hazret-i Âdem'e secde ettiği halde Şeytan: "O, topraktan yaratılmıştır, ben ateşten yaratıldım. Ben ondan daha kıymetli ve yükse
  • Kovulmuş, uzaklaştırılmış. Kibir ve gurûru sebebiyle Allahü teâlânın "Âdem'e secde ediniz" emrine isyân edip, karşı geldiği için, O'nun rahmetinden uzaklaştırılan varlık, İblis.

şeytan-ı lain / şeytan-ı lâîn

  • Kovulmuş, lanetlenmiş şeytan.

şeytan-ı racim / şeytan-ı racîm / şeytân-ı racîm / شَيْطَانِ رَج۪يمْ

  • Kovulmuş, lânetlenmiş şeytan.
  • Kovulmuş, taşlanmış şeytan.

sude

  • Ezilmiş, dövülmüş. Sürmüş, sürülmüş. (Farsça)

sütude / sütûde / ستوده

  • (Çoğulu: Sütudegân) Övülmüş, medhedilmiş. (Farsça)
  • Övülüp medhedilmeğe değer. (Farsça)
  • Övülmüş. (Farsça)

tarid

  • Kovulmuş, uzaklaştırılmış, sürülmüş, çıkarılmış.
  • Bir kimsenin birinci çocuğundan sonra doğan ikinci çocuğu.

tuva / tuvâ

  • Övülmüş.

vaşüde

  • Defolunmuş, kovulmuş, geri çekilmiş. (Farsça)

zede / زده

  • Vurmuş, dövmüş. (Farsça)
  • Vurulmuş, dövülmüş. (Farsça)
  • Uğramış, müptela olmuş. (Farsça)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın