REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te OLABİLİR ifadesini içeren 36 kelime bulundu...

algı

  • (İdrak) İnsanın kendi varlığından veya çevresinden aldığı uyarımların, zihinde yorumlanması, mânalandırılması. Doğru idrak gibi yanlış idrak da olabilir. Yanlış idrak göz yanılması yâhut olmıyan bir şeyi görmek şeklinde olabilir. Dünyayı, idrak sayesinde tanıyoruz. Bir idrakte hem afâki (objektif, n

amnezi

  • Psk. Hafıza kaybı, erken bunama, ihtiyarlık bunaması, histeri, beynin zedelenmesi gibi hâllerde meydana gelir. Hafıza kaybı kısmî veya umumi (genel) olabilir. Hasta, belli bir olaydan öncekini (retrofrat), yahut sonrakini (anterofrat) hiç hatırlamaz, yahut tamamen hafızasını kaybeder.

belki / بلكه

  • Umulur, ihtimal, olabilir.
  • Hattâ.
  • Kat'iyyetle. Dahi. Şüphesiz.
  • Olabilir, belki. (Farsça - Arapça)

caiz / câiz

  • Mümkün, olur, olabilir.
  • Fık: Yapılması sahih ve mübah olan herhangi bir fiil veya akit.
  • Ruhsat, izin verilmiştir, olabilir, yapılabilir, günah değildir.
  • Sahîhdir, doğrudur.
  • Tenzîhen mekruh.

caka

  • (Argo) Gösteriş, çalım. Caka, mal mülk, giyim, kuşam, yahut hareket davranış yoluyla olabilir. İslâm'da gösterişin her şekli haram ve günahtır. Bugün bazı kimseler ve aileler gösteriş belâsı yüzünden maddî sıkıntılara düşmekte, israfa sürüklenmektedir. İşledikleri günahın cezasını bu dünyada da çeki

cereyan / cereyân

  • Akma, akış, gidiş. Hareket. Akıntı. Gezme. Mürûr. Vuku, vâki olma.
  • Mc: Aynı fikir ve gaye etrafında toplananların meydana getirdikleri faaliyet ve hareket. Bu hareket; dinî, fikrî veya siyasî hareketler gibi birbirlerinden farklı sahalarda olabilir.

hadd-i imkan / hadd-i imkân

  • Mümkünün son haddi. Olabilirlilik. İmkân nisbetinde olan.

hadis / hâdis

  • Yaratılmış. Yok iken var, var iken yok olabilir. Sonradan olan.

hayrat

  • (Tekili: Hayr) Sevap için Allah rızâsı yolunda yapılan iyilikler. Haseneler.Hayır iki çeşittir. Birincisi: Mutlak hayırdır; her halde, herkes için rağbet edilir ve sevilir, herkes için iyidir. İkincisi: Mukayyed olan hayırdır; birisinin yanında hayır olan, başkası için şer olabilir. İsraf ve sefâhet

ihtimal

  • Olabilirlik.

ihtimal-i kat'i / ihtimal-i kat'î

  • Kesin ihtimal, olabilirlik.

iltiyam-pezir

  • İyi olabilir, kapanabilir yara. (Farsça)

imkan / imkân

  • Mümkün olma, bir şeyin olabilirlik derecesi.
  • Olabilirlik.

imkan derecesi / imkân derecesi

  • Olabilirlik derecesi, seviyesi.

imkan ve ihtimal dairesi / imkân ve ihtimâl dairesi

  • Olabilirlik, varlığı ile yokluğu eşit olan ve varlığı Allah'ın var etmesine bağlı olan daire.

imkan-ı örfi / imkân-ı örfî

  • Bir şeyin olabilirliğinin genel kabul görmesi.

kabil / kâbil

  • Kabul eden. Olabilir, istidatlı, mümkün olan, önde ve ileride olan.
  • Olabilir, gibi, türlü.
  • Kabul eden, kabul edici.
  • Olan, olabilir.

kabiliyet

  • Dıştan gelen te'sirleri alabilme gücü.
  • İstidat, anlayış, kabul edebilirlilik. Kabul edici yüksek bir kuvvete mâlik olmak, olabilirlilik.

kaziye-i mümkine

  • Mümkün olan hüküm; olabilirlik içeren önerme.

keffaret-üz zünub

  • Günahların keffareti. Mü'min insanların çeşitli hastalık ve musibetlerine denir. Çünkü günahlarından afvına vesile olabilir. (Huk. İslâmiye ve Ist. Fık. K.)

kur'an-ı ezher / kur'ân-ı ezher

  • Parlak Kur'ân (ayrıca burada Kur'ân, insanlığın bütün kabiliyet ve donanımının gelişmesine hitap ettiği için evrensel üniversite anlamında Ezher Üniversitesine benzetilmiş de olabilir.).

melhuz

  • Mülâhaza ve tefekkür olunmuş olan veya olunabilen. Düşünülebilen. Akla gelebilen. Olabilir.

melhuzat / melhuzât

  • (Tekili: Melhuz ve Melhuze) Olabilir şeyler. Hatıra gelen şeyler. İhtimâller.

mim

  • Kur'ân-ı Kerim alfabesindeki yirmidördüncü harf olup, ebced hesabında kırk sayısının karşılığıdır.
  • Tarih yazarken bazan Muharrem ayına bir işaret olabilir.
  • Bir kitap veya ibarenin sonuna veya altına temme (bitti) yerine ve "mâlum oldu, görüldü" makamında konulan bir harftir.<

mübteda

  • Baş taraf, başlangıç. Baş.
  • Gr: Cümlenin birinci kısmı. Arabçada isim cümlesinde fâilin bulunduğu kısım. Bu, isimden veya isim yerine geçen fiilden de olabilir.

muhtemel

  • (Haml. den) Olabilir. Mümkün. Ümid edilir. Kabil. Me'mul.
  • Umulur, olabilir, olası.
  • Olabilir.

muhtemelat

  • (Tekili: Muhtemel) Olabilir ve umulur şeyler. İhtimâl dahilindeki şeyler.

mümkin

  • Olabilir veya olmayabilir. İmkân dahilinde olan. Mümkün.
  • Olabilir hakikat.
  • Mümkün, olabilir.

naşize

  • Kocasının hanesinden, izni olmaksızın çıkıp kendisini kocasından haksız yere men'eden kadın. Bu çıkış hakikaten olabileceği gibi, hükmen de olabilir.
  • Kabarmış, şişmiş.

naver

  • (Çoğulu: Naverân) Olabilir, mümkün, kabil. (Farsça)

naveran / naverân

  • (Tekili: Naver) Olabilir şeyler, mümkün olan şeyler.

talak-ı selase / talâk-ı selâse

  • Bir sözü üç kere veya daha fazla sayı söyleyerek, erkeğin zevcesini (hanımını) boşaması. Bu durum bir anda olduğu gibi, ayrı ayrı zamanda da olabilir.

tenkid

  • Bir kimse veya şeyin iyi veya kötü taraflarını bulup meydana çıkarmak.Tenkid yapıcı veya yıkıcı olabilir. Tenkitten maksat, doğrunun ve yanlışın iyi niyetle ortaya konulması, hakikate ulaştıracak yolun ve imkânların gösterilmesidir. Sadece yanlışı söylemek, doğruyu göstermemek yıkıcı bir tenkiddir.

vav-ı haliye / vav-ı hâliye

  • Haller cümle olabilir. Eğer isim cümlesi olursa, başında bir "vav" bulunur. Ona Vav-ı hâliye denir. Bu vav, hâl'i zi-l-hâle bağlar. (Reeytuhu ve biyedihi kitâbün: Elinde bir kitap olduğu halde onu gördüm) cümlesindeki gibi.

yümkin / یمكن

  • Olabilir, mümkün olur.
  • Mümkün, olabilir, olası. (Arapça)

zann-ı kabul-ü cumhur

  • Bir hükmün doğruluğunu ekseri müçtehidlerin ve ehl-i reylerin zann derecesinde, yani kuvvetli ihtimal ile kabul etmeleri. (Ümmeti da'vetle teşri' edemez, fehmi şeriatten olur; lâkin şeriat olamaz. Müçtehid olabilir, fakat müşerri' olamaz.İcma' ile cumhurdur, sikke-i şer'i görür. Bir fikre davet etme

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın