cereyan / cereyân

• Akma, akış, gidiş. Hareket. Akıntı. Gezme. Mürûr. Vuku, vâki olma.
• Mc: Aynı fikir ve gaye etrafında toplananların meydana getirdikleri faaliyet ve hareket. Bu hareket; dinî, fikrî veya siyasî hareketler gibi birbirlerinden farklı sahalarda olabilir.

ictiyaz

• Geçmek, mürur.

imrar

• Geçirmek. Mürur ettirmek.
• İpi sağlam bükmek.
• Acıtmak. Acı olmak.

merr

• Geçmek. Mürur etmek.
• İp.
• Bel dedikleri âlet.
• Demir külünk.

murur / murûr

• Murûr etmek: Geçmek.

mürur / mürûr / مرور

• Geçme, geçip gitme, geçiş. (Arapça)
• Mürûr etmek: Geçmek. (Arapça)
• Mürûr eylemek: (Arapça)
• Geçmek. (Arapça)
• Uğramak. (Arapça)

müstemirr

• (Mürur. dan) Devam eden, sürekli, arasız.
• Sağlam, muhkem, kavi, metin.

tekaddüm

• Geçmiş bulunma.
• Öne geçme. İlerleme.
• Birine gelmesi muhtemel bir zararın def'i için evvelceden iş'ar ve tenbih eylemek.
• Fık: Mürur-u zaman olmak. Zamanı geçmiş bulunmak.

tekadüm

• Geçmiş bulunma.
• Mürur-u zaman olma.