LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Muvaze ifadesini içeren 9 kelime bulundu...

hazim / hazîm

  • Sarhoş. İçki içip akli müvazenesini kaybetmiş olan.

hey'atın feletatı / hey'atın feletâtı

  • Birini taklit eden kimsenin taklitçiliğini gösterip ilân eden sürçmeleri, falsoları. Kemalât-ı ruhiye veya mükemmelliğin iktizası olan umum ahvaldeki fıtrîlik ve müvazeneyi o seviyede olmayanın sun'î taklitteki gayr-ı fıtrîliği.

ma'kusen mütenasib

  • Mat: Tersine olan müvâzene. Yâni, birbirine nisbet edilen iki şeyden, biri çoğaldığı oranda diğerinin eksilmesi veya birinin azaldığı nisbetinde diğerinin çoğalması. Ters orantılı.

muvazenat / muvâzenât

  • Muvazeneler, dengeler.

muvazene / موازنه

  • (Bak: MUVAZENET)
  • Denge. (Arapça)
  • Muvazene-i umûmiye kanunu: Bütçe kanunu. (Arapça)

muvazenet

  • (Bak: Muvazene)

ritm

  • (Reythme) Mısra ve cümlelerdeki ses uygunluğundan gelen iç âhengi. Duygunun ses hâline gelişi. (Fransızca)
  • Müvazeneli ve tenasüblü hareket. (Fransızca)

şatahat

  • Mânevi sarhoşluk.
  • Kendinden geçer bir hâle gelmek ve böyle istiğrak hâlinde iken söylenen müvazenesiz sözler.

tevazün / tevâzün

  • Denklik. Müvâzene hâsıl olmak. Aynı tartıda olmak. Karşılıklı iki taraf da vezinde müsâvi olmak. Denkleşmek.
  • Muvazene, denge, ölçü.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın