Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Mujde
ifadesini içeren
72
kelime bulundu...
aşere-i mübeşşere
Hz. Peygamber'in (A.S.M.) kendilerine Cennetlik olduklarını müjdelediği sahabelerdir. Bu kişiler Allah'ın emirlerine bağlılıkta ve din hizmetindeki fedailikte Allah'ın rızasını tam kazanmışlardır. Bu zatlar şunlardır: Hz. Ebu Bekir, Hz. Ömer, Hz. Osman, Hz. Ali, Hz. Abdurrahman bin Avf, Hz. Ubeyde b
Peygamberimizin (a.s.m.) hayatta iken Cennet ile müjdelediği on Sahabi.
Peygamber efendimiz tarafından Cennet'e girecekleri dünyâda iken müjdelenen on sahâbî.
aşere-i mübeşşere-i kur'aniye / aşere-i mübeşşere-i kur'âniye
Kur'ân'ın cennetle müjdelediği on sahabe.
aşereimübeşşere
Cennetle müjdelenmiş on sahabe.
ashab-ı cennet / ashâb-ı cennet
Cennet ehli. Cennetlik olanlar, Cennetlik oldukları ümid edilenler veya cennete gidecekleri müjdelenmiş olanlar.
ashab-ı rıdvan / ashâb-ı rıdvân
Cenab-ı Hakkın rızâsıyla müjdelenen sahâbeler. (R.A.)
başir
Müjdeci, müjde veren.
Mutlu, mesut.
beşarat / beşârât
Müjdeler, müjdeli haberler.
Beşaretler, müjdeler.
beşaret / beşâret / بشارت / بَشَارَتْ
(Doğrusu Bişârettir) Müjde. Sevindirici haber. Hayırlı haber.
Müjdeye verilen ihsan.
Yeni çıkan acib şey.
Müjdeleme.
Müjde, muştu, iyi haber.
Müjde.
Müjde.
(Arapça)
Müjde.
beşaret ve teavün-ü gavsi / beşaret ve teavün-ü gavsî
Abdülkadir Geylanî'nin (k.s.) mânen yardımı ve müjdesi.
beşaret-aver / beşaret-âver / beşâret-âver
Beşaret veren, müjdeci.
Müjdeci, iyi haber getiren.
beşaret-i aleviye ve gavsiye
Hz. Abdulkadir Geylanî ve Hz. Ali'nin müjdesi.
beşaret-i furkan
Doğru ile yanlışı birbirinden ayıran Kur'ân'ın müjdesi.
beşaret-i gaybiye / beşâret-i gaybiye / بَشَارَتِ غَيْبِيَه
Gaybdan gelen müjde.
Gizli, gaybî olan müjde.
beşaret-i kur'aniye / beşaret-i kur'âniye
Kur'ân-ı Kerimin müjdesi.
beşaret-i semaviye / beşâret-i semâviye / بَشَارَتِ سَمَاوِيَه
Semadan (Kur'ânla) gelen müjde.
beşaretkar / beşaretkâr / beşâretkâr
Müjdeli.
Müjdeci.
beşaretkarane / beşaretkârâne / beşâretkârâne
Müjde verircesine.
Müjdelercesine.
beşaretli
Müjdeli.
beşir / beşîr / بشير
Müjdeli haber veren. Müjde getiren.
Güler yüzlü. Hub. Cemil.
Peygamberimiz Hz. Muhammed'in (A.S.M.) bir vasfı.
Müjdeci, iyi haber getiren,güleryüzlü.
Hıristiyan Araplar'da İncil yazan veya hıristiyanlık akidelerini telkin eden kimse.
Peygamberimizin bir vasfı.
Müjdeleyici mânâsına Peygamber efendimizin isimlerinden.
Kabirde mü'minlere suâl soran melekler.
Müjdeci, mükâfatı müjde eden.
Müjdeci.
Müjdeci.
(Arapça)
beşir ve nezir / beşîr ve nezîr
Müjdeleyen ve sakındıran Peygamber efendimiz Hz. Muhammed (a.s.m.).
büşra / büşrâ / بشرا
Müjde. Sevinçli, hayırlı haber.
İncil'in bir ismi.
Müjde.
Müjde.
(Arapça)
ebu türab / ebû türâb
Peygamber efendimizin amcasının oğlu, dâmâdı, Cennet'le müjdelenen on kişinin ve dört büyük halîfenin dördüncüsü, Allahü teâlânın arslanı hazret-i Ali'nin "Toprağın babası" mânâsına gelen lakabı.
fatih sultan mehmed han / fâtih sultan mehmed han
(1432 - 1481) En meşhur Osmanlı Padişahlarındandır. ll. Murat Han'ın oğlu ve ll. Bayezid Han'ın babası ve 7. pâdişahtır. Edirne'de doğmuş ve Gebze'de vefat etmiştir. Resul-i Ekrem'in (A.S.M.) medhine mazhar olmuştur. Peygamberimiz "İstanbul mutlak fetholunacaktır." müjdesini vermişti ve onu feth ede
ferah-ı seheri / ferah-ı seherî
Yeni bir günün müjdesi olan seher vaktinin sevinç ve huzuru.
gasil-ül melaike / gasîl-ül melâike
Melekler tarafından yıkanan; Eshâb-ı kirâmdan Uhud harbinde şehîd olan ve cenâzesini meleklerin yıkadığı Peygamber efendimiz tarafından müjdelenen Eshâb-ı kirâmdan Hanzala hazretleri. (Âdem aleyhisselâmı da melekler yıkamıştır.)
haber-i beşaret / haber-i beşâret
Sevindirici, müjdeli haber.
ibşar
(Büşr. den) (Çoğulu: İbşarât) Müjdeleme, tebşir etme, sevinçli bir haber bildirme.
ibşarat
(Tekili: İbşâr) Müjdelemeler, tebşir etmeler, sevinç verici haber bildirmeler.
incil
Dört büyük kitabdan birisi. Hristiyanların mukaddes kitabı olup, Hazret-i İsa'ya (A.S.) gelen kitab.
Beşaret, müjde.
istibşar / istibşâr
Müjde almak. Hayırlı, iyi haber iyi sevinmek.İSTİBTA' : Ağır ağır hareket etme.
Gecikme, geç kalma.
Müjdeleme.
Müjdeleme.
istibşarkarane / istibşarkârâne / istibşârkârâne
Müjdelenerek, sevinerek.
Müjdelercesine.
karir
Mesrur, sevinmiş, memnun. Beşâret ve müjde sebebi ile parlayan göz.
mahz-ı tebşirat
Müjdelerin ta kendisi.
mehter
(Mih-ter) Daha büyük.
(Farsça)
Reis.
(Farsça)
Seyis. Osmanlı askeri mızıkası ve buna mensub müzikçiler.
(Farsça)
Vaktiyle Bâb-ı âli çavuşu.
(Farsça)
Rütbe, nişan veya vazife alanların evlerine müjde götürenler.
(Farsça)
Tanzimattan önce Pâdişah çadırını kurmağa vazifeli asker.
(Farsça)
At uşağı.
(Farsça)
mübaşir / mübâşir / مُبَاشِرْ
Müjdeleyen.
Mahkemede kapıcılık edip şâhid ve maznunların ismini çağırarak mahkemeye yardım eden kişi.
Geçici bir vazife alarak merkezden bazı emirleri götüren, icrâ salâhiyeti olan.
Müfettiş. Kontrolör.
Müjdeleyen, mahkemede çağırıcı.
Ulaştıran, müjdeleyen.
mübeşşer
(Beşâret. den) Tebşir olunmuş. Kendisine müjde verilmiş. İyi haberle sevindirilmiş.
Müjdelenmiş olan.
Müjdelenmiş.
mübeşşir / مبشر
Müjdeci.
Müjdeci, müjde veren.
Kabirde, mü'minlere suâl soran melek.
Müjdeleyici mânâsına Peygamber efendimizin isimlerinden.
İyi haber verip sevindiren. Hayırlı haber veren. Müjdeleyen.
Müjdeci, müjdeleyen.
(Arapça)
mübeşşirane / mübeşşirâne
Müjdeleyerek.
mübeşşirat
(Tekili: Mübeşşir) Hayırlı alâmetler.
Müjdeleyenler, hayırlı haber verenler.
mübeşşirin / mübeşşirîn
Müjdeciler.
Müjde verenler. hayırlı haber getirenler.
Peygamberlerin (A.S.) bir vasfı.
Çok müjde verici.
mübşer
Kendisine müjde verilmiş, müjdelenmiş.
mübşir
Müjde veren, müjdeliyen, ibşâr eden.
müceddid
Yenileyici, hadîste her asırda geleceği müjdelenen ve îman hakikatlarını asrın anlayışına uygun olarak anlatmakla görevlendirilen nurlu âlim.
müjde-aver / müjde-âver
Müjde getiren.
(Farsça)
müjde-gan / müjde-gân
Müjdeye karşılık verilen bahşiş veya hediye.
(Farsça)
müjde-i haydari / müjde-i haydarî
Hz. Ali'nin müjdesi.
müjde-i işariye-i kur'aniye / müjde-i işariye-i kur'âniye
Kur'ân'daki müjdeli işaret.
müjde-i kur'aniye / müjde-i kur'âniye
Kur'ân'ın müjdesi.
müjde-i mağfiret
Allah'ın affetme müjdesi.
müjde-i manevi / müjde-i mânevî
Mânevî müjde.
müjde-i nuriye
Nur müjdesi, nurlu müjde.
müjde-i peyman-ı kulub-u ehl-i hak / müjde-i peyman-ı kulûb-u ehl-i hak
Hak ehlinin kalplerinin müjdeli sözü.
müjde-i saadet-i ebediye
Sonsuz mutluluk müjdesi.
müjde-res
Müjde veren, müjde getiren.
(Farsça)
müjde-resan
Müjdeleyen, müjde getiren, müjde veren.
(Farsça)
müjdekarane / müjdekârane / müjdekârâne
Müjdeli biçimde.
Müjdeli şekilde.
müstebşir
Müjdeleyen. Müjde ile sevinen.
Müjdeleyen.
nevid / نوید
Müjde, beşaret, iyi ve sevinçli haber.
(Farsça)
Müjde.
(Farsça)
nüvid / نوید
Müjde, beşaret. Hayırlı haberlerle tebşir.
(Farsça)
Müjde.
Müjde.
(Farsça)
nüvid-i vasl
(Nevid-i vasl) Kavuşma müjdesi.
şayan-ı tebşir / şâyân-ı tebşir
Müjdeye lâyık.
tebaşir
Müjde.
Her şeyin öncesi, ilk zamanı.
tebaşür
Muştulamak. Müjdelemek.
Mübaşeret etmek, bir işe girişmek, başlamak.
tebşir / tebşîr / تبشير / تَبْش۪يرْ
Müjdelemek. Hayır haber vermek. Müjdelenmek.
Müjdeleme.
Müjdeleme.
Müjdeleme, sevindirici bir haber ulaştırma.
Müjdeleme.
(Arapça)
Tebşîr etmek:
Müjdelemek.
(Arapça)
Müjdeleme.
tebşir edilen
Müjdelenen.
tebşir etmek
Müjde vermek.
tebşirat / tebşirât
Müjdelemeler, müjde vermeler.
(Tekili: Tebşir) Müjdelemeler, müjde vermeler.
Müjdelemeler.
tebşirat-ı azime / tebşirat-ı azîme
Büyük müjdeler.
tebşirat-ı peygamber
Peygamber müjdeleri.
tebşirname
Müjdelerin olduğu yazı.
tenzir
(İnzâr. dan) Olacak bir hâdiseyi haber vererek korkutma. (Müjdenin zıddı)
tur-i sina / tûr-i sînâ
Tûr dağı. Allahü teâlânın Mûsâ aleyhisselâmı peygamberlikle müjdelediği ve sonra Tevrât'ı indirdiği, Kızıldeniz'in kuzeyinde, Asya ve Afrika kıtalarının arasındaki Sinâ yarımadasının güney kısmında yer alan dağ.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
kulub
Amiyane
anide
ayn-ı lika
kağıd
melal
mukannen
elyevm
mülhem
dahil etme
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Mujde
koruma
yanlışlıkla
acem diyarı
AYIN
Lüzumsuz
Güzel koku
cihâd eden
terazi
Çam