REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Meyve. ifadesini içeren 24 kelime bulundu...

amürg

  • Fayda, menfaat, kâr. (Farsça)
  • Kader, kıymet. (Farsça)
  • Zahire, meyve. (Farsça)
  • Esas, hülâsa, özet. (Farsça)
  • Bir mikdar. (Farsça)

bar / bâr

  • Yük. Zahmet. Eziyet. Sıkıntı. (Farsça)
  • Def'a. Kerre. (Farsça)
  • Yemiş, meyve. (Farsça)
  • Sebeb-i masraf ve ıztırab olan şey. Kale duvarı. (Farsça)
  • İzin. (Farsça)

ber

  • Üzere, üzerine, yukarı mânasına (ve Arabçadaki "Alâ" yerine edat-ı isti'lâdır) (Farsça)
  • Göğüs, sine, bağır, sadır. (Farsça)
  • Fayda. (Farsça)
  • Hamil. (Farsça)
  • Hıfz. (Farsça)
  • Yan. (Farsça)
  • Taraf. (Farsça)
  • Nâkil. Götürücü. (Farsça)
  • Meyve. (Farsça)
  • Yaprak. Varak. (Farsça)
  • Meme. (Farsça)
  • Genç kadın. (Farsça)
  • E (Farsça)

cerv

  • Küçük meyve.
  • Vahşi hayvan yavrusu. Enik.

encuh

  • (Encug) Kıvrım. (Farsça)
  • Buruşmuş, solmuş meyve. (Farsça)

fakihe / fâkihe / فَاكِهَه

  • (Çoğulu: Fevâkih) Yemiş, yaş meyve.
  • Meyve.
  • Meyve.

ficc

  • Şam karpuzu.
  • Tam olmamış olan meyve.

mahruf

  • Toplanılmış devşirilmiş meyve.

meyve-i baki / meyve-i bâki

  • Kalıcı, sonsuzluğa ait meyve.

meyve-i hak

  • Hakikat, gerçek denilen meyve.

meyve-i kudsiye

  • Kutsal, kusursuz ve yüce meyve.

meyve-i münevver

  • Nurlu meyve.

meyve-i zişuur / meyve-i zîşuur

  • Şuur sahibi, bilinçli meyve.

misket

  • Alaybozan tüfeği. Patlayan bombadan etrafa sıçrayarak tahribe, yaralanmaya ve ölüme vesile olan sert parça. Eskiden kullanılmış geniş çaplı bir silâh. (Fransızca)
  • Güzel kokulu meyve. (Elma, üzüm vs.) (Fransızca)

nadic

  • Olgun meyve.
  • İyi pişmiş et.

nevber

  • Turfanda meyve. (Farsça)
  • Memeleri yeni belirmeye başlamış kız. (Farsça)

semer

  • Meyve.

semere / ثمره / ثَمَرَه

  • Meyve.
  • Meyve.
  • Meyve.

semere-i sa'y

  • Çalışma ve çabalamayla ortaya çıkan netice, meyve.

semere-i vahid

  • Bir tek meyve.

talh

  • Muza benzer meyve. Akasya ağacı.

tefekküh

  • Meyve.

telhbar / telhbâr

  • Acı olan meyve. Meyvesi acı olan. (Farsça)

utme

  • İğde gibi zeytin biçimindeki meyve.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın