Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Mertlik
ifadesini içeren
98
kelime bulundu...
alim-i kerim / alîm-i kerîm
Sonsuz cömertlik ve ikram sahibi ve her şeyi hakkıyla bilen, ilmi herşeyi kuşatan Allah.
allah-ı kerim / allah-ı kerîm
Sınırsız ikram, lütuf, ihsan ve cömertlik sahibi Allah.
allahü zü'l-kerem teala ve tekaddes hazretleri / allahü zü'l-kerem tealâ ve tekaddes hazretleri
Namı ve şerefi yüksek olan, her türlü kusur ve eksikliklerden münezzeh olan, cömertlik ve ikram sahibi Allah.
bağıstan-ı kerem
Cömertlik ve ikram bahçesi.
büsut
Cömertlik, civanmertlik. El açıklığı.
cenab-ı kerim-i mutlak / cenâb-ı kerîm-i mutlak
Sınırsız ikram ve cömertlik sahibi yüce Allah.
cevad / cevâd
Sınırsız cömertlik sahibi olan ve çok çok ihsan eden Allah.
cevad-ı mutlak / cevâd-ı mutlak
Şarta bağlı olmaksızın çok ihsanda bulunan, cömertlik eden Cenab-ı Allah.
Sınırsız cömertlik ve ikram sahibi Allah.
cevdet
İyilik. Güzellik. Kusursuzluk.
Bir kimsenin, başkasının işini güzelce ve kusursuz olarak yapması.
Cömertlik.
Susuz olma.
cevvad / cevvâd
Sınırsız cömertlik sahibi Allah.
cimri
Hasis, varyemez, pinti. Elindeki mal veya parayı harcayamıyan ve türlü sıkıntılara katlanarak daha çok biriktirmeye çalışan kimse. Cimrilik, müsriflik (savurganlık) gibi İslâmda kötü huy olarak bilinir. Cömertlik ve tutumluluk ise övünülen ahlâkî vasıflardandır. Cömertlikte de ölçülü olmak tavsiye e
(Farsça)
civanmertlik
Yiğitlik, mertlik.
cud / cûd / جود
Cömertlik. Sahilik. Eli açık olmak. Muhtaçların vaziyetlerini, durumlarını bildirmeğe meydan vermeksizin lütuf ve ihsanda bulunma hâleti. Mücahede-i diniye ve neşr-i hakaik-ı Kur'aniye ve imaniye hizmetinde mutemed zâtlara lüzumunda maddeten de iştirak etmek fedakârlığı.
Cömertlik, el açıklığı.
Cömertlik. Karşılık beklemeden yapılan cömertlik.
Cömertlik.
Cömertlik.
Cömertlik.
(Arapça)
cud u kerem
Cömertlik, eli açıklık.
cud u seha / cûd u sehâ
Cömertlik.
cud u sehavet
Cömertlik ve eli açıklık, sahilik.
cud ve sehavet-i mutlaka / cûd ve sehavet-i mutlaka
Sınırsız cömertlik ve ikramseverlik.
cud-u mutlak / cûd-u mutlak
Sınırsız cömertlik.
derhişte
Cömertlik, sehavet.
(Farsça)
dest-i kerem
Cömertlik eli.
deysan
Cömertlik.
diliri / dilirî
Mertlik, yiğitlik, yüreklilik.
(Farsça)
düstur-u kerem
Cömertlik ve ikram prensibi.
ehl-i kerem ve vicdan
Cömertlik ve vicdan sahipleri.
ekremane
Ekremce, ekrem olana yakışacak şekilde. Çok elaçıklığıyle, cömertlikle.
fatır-ı kerim / fâtır-ı kerîm
Sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan ve herşeyi hârika, eşsiz sanatıyla yaratan Allah.
fatır-ı kerim-i zülcemal / fâtır-ı kerîm-i zülcemâl
Sonsuz güzellik, lütuf ve cömertlik sahibi ve herşeyi hârika üstün sanatıyla yaratan Allah.
fazl
Âlimlere yakışır olgunluk.
İmân, cömertlik, ihsan, kerem, ilim, ma'rifet, üstünlük, hüner, tefâvüt, inayet.
Artmak.
Artık, (bunun zıddı naks'tır). Bir şeyden bakiye kalmak.
fazl u ihsan / fazl u ihsân
Cömertlik ve bağışta bulunmak.
fazl u kerem
Bilginlere, faziletli kişilere yaraşır olgunluk ve cömertlik.
firaset / firâset
Anlayışlı, çabuk seziş,
Binicilik, at yetiştirme bilgisi.
Yiğitlik, mertlik.
fütüvvet
Cömertlik. Başkasını, kendisine tercih etmek. Başkalarının işlerini düzeltmeye çalışmak ve faydasına koşmak. Fütüvvetin başka değişik târifleri de yapılmıştır. Bunlardan bâzıları şöyledir: Kendi nefsinde başkasının üzerine bir meziyet, üstünlük görme mek. Hatâlarını îtirâf edenleri affetmek, hiç kim
Dostlara afv ve safh ile muamele.
Yiğitlik. Cömertlik. Lütuf ve ihsankârlık.
Kerem ve seha.
Soy temizliği.
fütüvvet-mend
Elaçıklık, cömertlik.
(Farsça)
ganiyy-i kerim / ganiyy-i kerîm
Sonsuz cömertlik ve zenginlik sahibi olan Allah.
hakim-i kerim / hakîm-i kerîm
Herşeyi hikmetle belirli gayelere yönelik olarak, mânâlı, faydalı ve tam yerli yerinde yaratan ve sonsuz cömertlik ve ikram sahibi Allah.
halık-ı kadim-i kadir / hâlık-ı kadîm-i kadîr
Sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan, varlığının başlangıcı olmayan, her şeyi yaratan Allah.
halık-ı kerim ve rahim / hâlık-ı kerîm ve rahîm
Sonsuz cömertlik ve merhamet sahibi ve her şeyi yaratan Allah.
halık-ı rahim ve kerim / hâlık-ı rahîm ve kerîm
Sonsuz merhamet ve cömertlik sahibi olan yaratıcı, Allah.
hallak-ı kerim / hallâk-ı kerîm
Sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan; çokça ve sürekli olarak yaratan Allah.
hatem-i tai / hatem-i taî
(Ebu Adi bin Abdullah bin Said) Arab kabile reislerinin büyüklerinden ve şairlerinden olup, cömertliği ile meşhurdur. Adı, cömertlik ve keremde darb-ı mesel halini almıştır. Bazı şiirleri toplanarak bir divan yapılmış ve Londra'da bastırılmıştır. Hz. Peygamber'in (A.S.M.) zamanına yetişmiş ise, de,
hem-rad
Kahramanlık ve cömertlikte müsavi olan kimseler.
(Farsça)
ihsan
İyilik, lütuf, bağışlamak.
Sahilik etmek, cömertlik yapmak.
Allah'ı görür gibi ibadet etmek.
Güzel bilmek. Güzel eylemek.
ikram / ikrâm / اكرام
Cömertlik.
(Arapça)
Sunma, armağan etme.
(Arapça)
inda'
Cömertlik etme.
isar
Kendisi muhtaç olduğu halde başkasına nimet vermek, cömertlik, ikrâm.
İhtiyar etmek.
Yumuşatmak.
Dökmek, serpmek. Saçmak.
kadir-i kerim / kadîr-i kerîm
Sonsuz cömertlik sahibi olan ve kudreti herşeye yeten Allah.
kanun-u kerem
Cömertlik, bağış ve ikram kanunu.
kānun-u kerem / kānûn-u kerem / قَانُونُ كَرَمْ
Cömertlik, ikram edicilik kanunu.
kemal-i kerem / kemâl-i kerem
Tam ve mükemmel cömertlik.
keramet / kerâmet / كرامت
Cömertlik, kerem.
(Arapça)
Velîlerin gösterdikleri olağandışı hal.
(Arapça)
kerem / كرم
Cömertlik, severek verme.
Cömertlik.
(Arapça)
Kerem kılmak:
Kerem etmek, iyilik etmek.
(Arapça)
keremkarane / keremkârâne
Cömertlik ve ikramda bulunarak.
kerim / kerîm
Sonsuz cömertlik ve ikram sahibi Allah.
kerim-i müteal / kerîm-i müteâl
Sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan yüce Allah.
kerim-i zülcemal / kerîm-i zülcemâl
Sonsuz güzellik, ikram ve cömertlik sahibi olan Allah.
kerimiyet / kerîmiyet
Cömertlik.
lütf u kerem
Kerem ve iyilik; iyilik ve yumuşaklıkla muamele; cömertlik, merhamet ve ihsan.
lütuf ve kerem-i binihaye / lütuf ve kerem-i bînihaye
Sonsuz cömertlik, ikram ve bağış.
maden-i sehavet / mâden-i sehâvet
Cömertlik kaynağı.
mader-i hilkatin hazain-i la-tefnasındaki sehavet / mâder-i hilkatin hazâin-i lâ-tefnâsındaki sehavet
Yaratılış kaynağının bitmez tükenmez hazinelerindeki cömertlik.
mahz-ı fazl ve kerem
Cömertlik ve ikramın ta kendisi.
me'sere
(Meâsir) Eskiden kalma güzel eser.
Cömertlik.
Güzel hareket ve fiil.
mekarim / mekârim / مكارم
Cömertlikler, elaçıklıklar, iyilikler.
Cömertlikler.
(Arapça)
mekreme
İzzet, ikram yeri. Seha, cud, şeref. Cömertlik.
mübazele
Cömertlik, sehâvet.
mükareme / mükâreme
Cömertlik ve kerem hususunda yarışma.
mükrim
İkram eden, cömertlikte bulunan.
mün'im-i kerim / mün'im-i kerîm
Sonsuz cömertlik sahibi ve nimet verici Allah.
mürüvvet / مُرُوَّتْ
İnsaniyet. İnsanlığa uygun olan şeyi yapmak. Güzel ve iyi şeyleri alıp, kötü şeyleri ve hâlleri bırakmak.
Ana baba saadeti.
Mertlik, yiğitlik.
Reculiyet.
İyilikseverlik, cömertlik.
İnsaniyet, mertlik.
Mertlik, insanlık.
nebalet
Zekâ, fazilet ve neciblik sâhibi olmak.
Büyüklük, azamet.
İyi olmak.
Cömertlik, elaçıklık.
Okçu, ok yapıp satan. Okçuluk.
rabb-ı kerim / rabb-ı kerîm
Her bir varlığı terbiye edip idaresi ve tasarrufu altında bulunduran, sonsuz cömertlik ve ikram sahibi olan Allah.
rabb-i rahim ve kerim / rabb-i rahîm ve kerîm
Sonsuz cömertlik, şefkat ve merhamet sahibi olan ve herbir varlığı terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah.
sadıku'l-va'di'l-kerim / sâdıku'l-vâ'di'l-kerîm
Vaad ve sözünde mutlaka duran Allah; cömertlik ve ikram sahibi Allah.
saha / sahâ / ساخه
Cömertlik, eliaçıklık.
(Arapça)
sahabe-i kiram / sahâbe-i kirâm
Cömertlik ve şeref sahibi Sahabeler; Peygamberimizi (a.s.m.) dünya gözüyle görüp onun yolundan gidenler.
sahavet / sahâvet
Cömertlik, el açıklığı, muhtaç olanlara çok ihsan etmek.
Cömertlik.
sani-i kerim / sâni-i kerîm
Sonsuz cömertlik ve kerem sahibi ve herşeyi san'atla yaratan Allah.
saramet
Yiğitlik, mertlik.
seha / sehâ / سخا
Cömertlik, el açıklığı.
Cömertlik.
Cömertlik.
Cömertlik, eliaçıklık.
(Arapça)
sehakarlık / sehâkârlık
Cömertlik, eliaçıklık.
(Arapça - Farsça - Türkçe)
sehavet / sehâvet / سخاوت / سَخَاوَتْ
Cömertlik.
Cömertlik.
Cömertlik, eliaçıklık.
(Arapça)
Cömertlik.
sehavet-i milliye / sehâvet-i milliye
Millî cömertlik.
sehavet-i mutlak / sehâvet-i mutlak
Sınırsız cömertlik.
sehavet-i mutlaka / sehâvet-i mutlaka
Her yeri kaplayan, kusursuz ve sınırsız cömertlik.
semahat / semâhat
Cömertlik. İyilik severlik. El açıklığı.
Cömertlik ve el açıklığı; vermesi lâzım ve vâcib olmayan şeyleri seve seve vermek.
semh
Cömertlik, keremli olma.
serv
Selvi, servi.
(Farsça)
Cömertlik, mürüvvet.
(Farsça)
sümuhat
El açıklığı, cömertlik.
tamam-ı kerem ve sehavet / tamam-ı kerem ve sehâvet
Tam bir ikramseverlik ve cömertlik.
telehvuk
Huyu olmadan cömertlik göstermek.
tesemmuh
Cömertlik etmek.
ulüvv-ü cenab
Cömertlik, büyüklük.
ulüvv-ü cenablık
Âlî cenablık.
Kerem ve cömertlik sâhibi ve faziletli olmak. Büyüklük.
üstad-ı ekrem
Cömertlik, şeref ve izzet sahibi Üstad.
ya kerim / yâ kerîm
Sınırsız ikram, lütuf, ihsan ve cömertlik sahibi Allah.
zat-ı kerim / zât-ı kerîm
Sınırsız cömertlik ve ikram sahibi Zât, Allah.
zat-ı kerim-i zülcemal / zât-ı kerîm-i zülcemâl
Sonsuz güzellik ve cömertlik sahibi Allah.
zel-cud
Bol bol ihsan eden, cud ve cömertlik sahibi.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
MÜTEFEKKİR
eşnega
abed
hacid
beyza
nigar
Med
dikiş
minhac
mahrem
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Mertlik
güneş
tespih
Sa'yi
ikiz
sa'ye
vakitler
Gönül
said
saza