REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Kültür ifadesini içeren 17 kelime bulundu...

antropoloji

  • yun. İnsan dediğimiz varlığı inceleyen ilim. İnsan biyolojik özellikleri açısından incelendiğinde biyolojik antropoloji, cemiyet halinde yaşıyan bir varlık olması açısından incelendiğinde sosyal antropoloji veya kültür antropolojisi, insanın mahiyeti, diğer varlıklardan farkı, hayatının mânası, düny

aşiret / aşîret

  • Dil ve kültürü büyük ölçüde aynı türden olan, birçok boydan oluşan, yapısındaki aileler arasında sosyal, ekonomi, din, kan veya evlilik bağları bulunan göçebe veya yerleşik nitelikteki topluluk; oymak.

etnografya

  • (Etnografi) yun. Kavmiyyat. Kavimlerin, milletlerin gelişmesini, terakkisini ve has vasıflarını inceleyen, onların kültürlerinden bahseden ilim kolu.

ferheng / فرهنگ

  • Kültür. (Farsça)
  • Sözlük. (Farsça)

firengi / firengî

  • Batı kültürü.

hars / حرث

  • Tarla sürmek.
  • Yarmak.
  • Ekin, kültür.
  • Kültür. (Arapça)

harsi / harsî / حرثى

  • Kültürel. (Arapça)

irfan / irfân / عرفان

  • Bilme. (Arapça)
  • Kültür. (Arapça)

irfanperver / عرفان پرور

  • Kültürlü. (Arapça - Farsça)

ırk

  • Ayrı soyda olan, ayrı dilde konuşan değişik kültüre sâhip, şeklî özellikleri bulunan insan topluluğu, millet.

kamil / kâmil

  • Bütün, eksiksiz, tam.
  • Kemale ermiş, olgun.
  • Geniş bilgili, kültürlü, bilgin.

kavm

  • (Kavim) Bir peygambere tâbi ve bağlı insan topluluğu. Aralarında dil, âdet, örf, kültür birliği olan cemâat, topluluk. Millet. Bir işe başlamak.
  • Pazar kurmak.
  • Müşteri ile anlaşmak.

maarif / maârif / معارف

  • Tahsil ile elde edilen ilim, malûmat, bilgi.
  • Meharet. Üstadlık. Hüner.
  • Marifetler. Mâruflar. Kültürler.
  • Çehrenin manzarada zâhir olan yerleri.
  • Bir memleketin okullarını ve tahsil ihtiyacını idâre ve te'mine çalışan bakanlık.
  • Bilimler. (Arapça)
  • Kültür. (Arapça)
  • Millî Eğitim Bakanlığı. (Arapça)

maarif-mend

  • (Çoğulu: Maarifmendân) Bilgili, bilgi sahibi. Kültürlü. (Farsça)

müsteşrik

  • Doğu kültürünü inceleyen Batılı.

şark

  • Doğu. Güneşin doğduğu taraf.
  • Güneş ve güneşin aydınlığı.
  • Yarmak.
  • Parıldamak.
  • Avrupa kültürünün dışında kalan müslüman ülkeleri.

seviye-i irfan

  • Kültür seviyesi.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın