REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Küfe ifadesini içeren 24 kelime bulundu...

akfas

  • (Tekili: Kafas) Hamal küfeleri.
  • Kafesler.

cürre

  • Cesur, cesaretli, cür'etkâr, cür'et-yâb, yiğit, delikanlı, gözüpek, atılgan.
  • Uçan her çeşit kuşun erkeği.
  • Bir zira' miktarı ağaç. (Ağacın başında bir küfe, ortasında bir ipi olup onunla geyik avlarlar.)

ebu tayyib el-mütenebbi

  • (Hi: 915 - 965) Kûfe'de doğdu. Bağdat'ta öldü. Büyük şairlerden olup, divanı vardır.

enlem

  • (Arz dairesi) t. Yer yüzünde herhangi bir noktanın ekvatora olan uzaklığının açı cinsinden değeri. Dünyanın büyüklüğü X. yy. başlarında Sincar sahrasında ve Kûfe civarında bir meridyenin uzunluğunu ölçmek suretiyle bulan Musa Oğulları nâmıyla tanınan Muhammed, Ahmed ve Hasan isimlerindeki üç kardeş

ezahir

  • Çiçekler, şükufeler.

ezhar

  • (Tekili: Zehre) Çiçekler. Zehreler. şukufeler.

hıyere

  • Küfe yakınında bir şehrin adı.

ibn-i uyeyne

  • (Hi: 107-198) Ebu Muhammed Süfyan bin Uyeyne, ikinci derecede tâbiinden olup aslen Kufeli olduğu hâlde Mekke-i Mükerreme'de kalmıştır. Hadisde, tefsirde ve bilhassa Hadis-i Şerifleri tefsir etmede derin âlim olup yedi bin Hadis-i Şerif nakletmişti. Zâhid, müttaki ve sâlih bir zât olup kuru arpa ekme

imam-ı muhammed

  • (Hi: 135-189) Kufe'de yetişti. 99 kitab te'lif etmiştir. İmâm-ı Mâlik'ten hadis okudu. En meşhur Hanefî fakihlerindendir. (K.S.)

ka'ka

  • Kuru, yâbis. Meşakkatli yol.
  • Yemame'den Kûfe'ye giden geniş yol.

kevar

  • Meyve veya üzüm küfesi. (Farsça)
  • Bal arısı gömeci, petek. (Farsça)
  • Geceleri havada peyda olan bulut. Sis. (Farsça)

kezan

  • Küfeki taşı.

kufan

  • Zahmet, meşakkat.
  • Kufe dedikleri beldenin adı.

kufe / kûfe / كوفه

  • Küfe. Dayanıklı ve kaba büyükçe sepet. (Farsça)
  • Kızıl kum.
  • Kızıl kumlu bir yerin adı ki o sebebten "Kûfe" diye isim verilmiştir.
  • Küfe. (Farsça)

kufi / kufî

  • Kûfe şehrine mensub. Bu şehirle alâkalı.

mevkufat

  • (Tekili: Mevkufe) Bir zaman için tutulup alıkonulmuş mal veya para.
  • Vakfedilmiş mal, emlâk.
  • Gelirden artıp hazineye mâl edilen para.

mısran

  • Basra ile Kufe şehirleri.

sa'd bin ebi vakkas

  • Aşere-i Mübeşşere'den ve ilk İslâm olanların yedincisidir. Peygamberimiz (A.S.M.) ile beraber bütün gazalarda bulundu. Müslüman olduğunda 17 yaşlarında idi. Hz. Ömer zamanında İran'a gönderilen ordunun başkumandanı oldu. Medayin şehrinin fethinde ve Kadsiye meydan muharebesinde muvaffak oldu. Kufe ş

şekufe

  • (Bak: şükufe)

sellebaf / sellebâf

  • Sepet, küfe vs. ören kimse. Sepetçi. (Farsça)

süfyan-ı sevri / süfyan-ı sevrî

  • (Hi: 91-161) Büyük âlim ve müçtehidlerdendir. Kûfe'de doğmuştur.

tekvif

  • Kûfe'ye varmak.

tıraz

  • " Süsleyen, donatan" anlamlarına gelir ve birleşik kelimeler yapılır. Meselâ: Şükufe-tıraz : Çiçek süsleyen. (Farsça)

zehr

  • Çiçek. şükufe.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın