Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Kuyruk
ifadesini içeren
41
kelime bulundu...
acb
Kuyruk sokumu. "Us'us" denilen küçük kemik. Her şeyin kuyruk dibi ve nihâyeti. Fâtiha-i hilkat olan küçük kemik.Acb-üz zeneb diye Hadis-i Şerifte ismi geçen ve insanın kuyruk sokumundaki en küçük kemik.
Kuyruk sokumundaki küçük kemik.
acbü'z-zeneb
Kuyruk sokumundan bulunan ve insanın tekrar yaratılışında çekirdek görevini görecek olan hücre; bir tür genetik şifre.
acm
(Çoğulu: Ucum) Beş yaşına girmemiş deve.
Kuyruk dibi.
Isırmak.
acür
Kuyruk.
agzel
(Çoğulu: Uzelân-Uzul) Eğri kuyruklu at.
Silahsız kimse.
Yağmursuz bulut.
ahter-i dünbale-dar / ahter-i dünbâle-dar
Kuyruklu yıldız.
ahter-i dünbaledar / ahter-i dünbâledâr / اختر دنباله دار
Kuyruklu yıldız.
ameysel
Arslan.
Şişman, büyük deve.
Kaftanını yere sürüyerek gezen tembel kimse.
Uzun kuyruklu geyik.
Enli nesne.
Kerim, şerif nesne.
as
Sansar cinsinden siyah kuyruklu, beyaz tüylü kakum denilen bir hayvan, çok kıymetli olan postu için avlanır.
ataraksiya
yun. Tesirlere (etkilere) karşılık göstermeme, durgunluk hâli.
(Fels.) Ruhun sükunete ulaşması, arzu ve ihtiraslardan uzak kalma. Eski çağ felsefesi, hayatın gayesi, saadet olarak duygusuzluk halini gösteriyordu. İnsan arzuları sonsuz, düşmanları sonsuzdur, (mikroptan kuyruklu yıldız
azm-i acz
Tıb: Sağrı kemiği. Kuyruk sokumu kemiği.
azm-i us'us
Tıb: Kuyruk kemiği.
cünban / cünbân
"kımıldanan, kımıldatan, sallanan, oynayan, oynatan, hareket eden" mânâlarına gelir ve sıfatlar yapar. Dünbâle-cünbân : Kuyruk sallayan.
(Farsça)
düm / دم
Kuyruk.
(Farsça)
Kuyruk.
(Farsça)
düm-çe
Kısa kuyruk, kuyrukçuk.
(Farsça)
dümbal / dümbâl / دنبال
Kuyruk.
(Farsça)
Peş, art.
(Farsça)
dünb
Kuyruk.
(Farsça)
dünbal / dünbâl / دنبال
Kuyruk.
(Farsça)
Kuyruk.
(Farsça)
Peş, art.
(Farsça)
ekzeb / اكذب
Kuyruklu yalan.
(Arapça)
eznab
(Tekili: Zenb) Suçlar, günahlar.
Kuyruklar.
ezyal / ezyâl / اذیال
Kuyruklar.
Ekler, zeyiller.
(Arapça)
Kuyruklar.
(Arapça)
hamme
(Çoğulu: Humm) Kaplıcanın sıcak suyu.
Kuyruk yağının kıkırdağı.
Kızdırmak mânasına mastar da olur.
hirek
Karaman koyunundan daha küçük yapıda, yassı ve geniş kuyruklu bir koyun cinsi.
hülb
Kıl fırça, kıl kalem.
Kalın kıl kuyruk, yele kılı.
iznab
Günah işleme. Günahkâr olma.
Kuyruk takma.
kavadim
(Tekili: Kadime) Kuyruklar.
Kuşların kanatlarının ön tüyleri.
kıfve
Kuyruk.
Fuhuş sözle iftira etmek.
kun / kûn
Kuyruk sokumu bölgesi. Arka, mak'ad, kıç.
müzal
Ek, ilâve, zeyl.
Etek, kuyruk.
Hor ve hakir.
re's ve zeneb
Baş ve kuyruk.
sa'vat
(Tekili: Sa've) Kuyruk sallıyan kuşlar.
sa've
(Çoğulu: Sa'vât) Kuyruk sallıyan kuş.
sener
(Çoğulu: Senânir) Kedi.
Ulu kişi.
Boğaz kemiği.
Kuyruk sokumu.
tezennüb
Kuyruk sallandırmak.
teznib
Bir şeye ilâve, ek, zeyl takma, yazmak. Zeyl ve ilâve. Kuyruk takmak.
ukve
Kuyruk dibi.
us'us
Kuyruk sokumu.
uzeyza'
Kuyruk kemiği.
zayil
Uzun etekli gömlek.
Uzun kuyruklu at. (Müe: Zâyile)
zeneb / ذنب
Kuyruk.
Kuyruk.
Kuyruk.
(Arapça)
zeyyal
Kuyruklu.
Uzun etekli.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
ram olmak
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
takarrüb
Barış
lazım
bezl
kıtal
teşkil
ifa
nusuh
saadet-i uhreviye
aks-i sada
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Kuyruk
Çeviri
sevgili
Kendi kendine
tazi
sevgilim
Sedai
yoldaş
ışık
Kalbim