Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Kimselere
ifadesini içeren
35
kelime bulundu...
alaka / alâka
İlişik, rabıta, merbutiyet.
Gönül bağlama, sevgi, münasebet, taalluk, irtibat, mâlikiyet. Tasarruf. Müdâhale hakkı. Hisse.
Edb: Bir kelimenin hakiki mânâsından mecâzi mânâsına nakledilmesinin sebebidir. (Temiz ahlâklı, güzel huylu kimselere melek denildiği gibi.)
avam-perestane
Avam kimselere yakışır şekilde.
(Farsça)
Şiddetli halk taraftarı olan birine yakışır sûrette.
(Farsça)
avamperestane / avamperestâne
Bilgisizce, câhilce; avamâ, sıradan kimselere yakışır şekilde.
belagat / belâgat
Hitâbettiği kimselere göre uygun, tam yerinde, düzgün ve hakikatlı güzel söz söyleme san'atı. Muktezâ-yı hâle mutâbık söz söylemek.
Belâgat, hem düzgün, hem yerinde söz söylemeyi öğreten ilmin de adı olur. Ve maani, beyan, bedi' diye üç kısma ayrılır. Bu gün Edebiyat denilen bilgiye,
cennetmekan / cennetmekân
"Yeri cennet olası, makamı cennet olan" meâlinde olup, vefat eden makbul ve sâlih kimselere hürmeten söylenir.
dalkavukluk
Kendisine çıkar ve yarar sağlayacak olan kimselere aşırı bağlılık.
dayı
Tunus ve Cezayir'in, Osmanlı idaresinde bulunduğu sıralarda buraları Osmanlılara tâbi olarak idare eden kimselere verilen ünvan.
Annenin erkek kardeşi.
devletli
Eskiden vezir ve müşir gibi büyük rütbeli kimselere verilen bir ünvan.
(Farsça)
duhas
Denizlerde çok olan büyük bir canavar. (Arkasıyla, boğulan kimselere yardım edip kurtarır, "dülfin" de derler.)
engizisyon
16. ve 17. yüzyılda Hıristiyan Katolik mezhebinden ayrılan veya papaya karşı gelen kimselere karşı, arslana parçalatma, ateşte yakma gibi cezalar uygulayan mahkeme.
garibane
Garip gibi, garip kimselere yakışır şekilde, garipçesine.
(Farsça)
hace / hâce
Müderris, hoca, efendi mânâsına ilim sâhibi kimselere verilen Farsça bir ünvan.
hadim ağası
Erkekliği yok edilmiş olan. Böyle kimselere "Tavaşi" de denilirdi. Bu gibiler, yabancı erkekler için mahrem sayılan harem dairesine girip çıktıkları ve muhafaza ile beraber harem hizmetini de gördükleri için kendilerine "Hâdim Ağası" adı verilirdi.
halisane / hâlisane
Hâlise yakışır bir surette. Hâlis kimselere mahsus bir niyet ve fiil ile.
(Farsça)
hatırat
(Tekili: Hâtıra) Hâtıralar. Hatırda kalan şeyler.
Edb: Bir adamın yaşadığı zamana, bulunduğu işlere, görüştüğü kimselere dair düşüncelerini ve duygularını hâvi olmak üzere yazdığı eser.
hil'at-ı veda / hil'at-ı vedâ
Tar: Osmanlılar zamanında saraya misafir edilen kimselere ayrıldıkları zaman giydirilen hil'at.
hitab
Bir veya daha fazla kimselere söz söyleme, nutuk.
ismetlü
Tar: Derece bakımından yüksek kimselere, sultan ve şehzâdelerin hanımlarıyla kızlarına verilen bir ünvan idi.
istiare-i musarraha
(Açık istiare) Teşbihin iki temel unsurundan yalnız kendisine benzetilen ile yapılan istiare.Meselâ: Büyük âlimlere; ayaklı kütüphane veya yaşlı kimselere hayatının son baharında denilmesi gibi.
istidrac
İnkârcı veya günahkâr kimselere Cenâb-ı Hakkın verdiği olağanüstü özellikler.
istidraç
İnkârcı veya günahkâr kimselere Cenâb-ı Hakkın verdiği olağanüstü özellikler.
kahya / kâhya
Büyük konaklarda ev işlerini idare eden kimselerle san'at ve ticaret sahiplerinin işlerine bakmak üzere hükümet tarafından seçilen kimselere eskiden verilen addır.
kibarane
Büyük adamlara, nâzik ve görgülü kimselere yakışır şekil ve surette.
(Farsça)
kisve
Giyecek. Nafaka vermekle vazîfeli kimsenin bakmakla mükellef bulunduğu kimselere te'min etmekle yükümlü olduğu giyecek.
maaşat
(Tekili: Maâş) Maaşlar. Memur, emekli, dul, yetim vs. gibi kimselere verilen aylıklar.
madalya
Başarılı kimselere takılan madeni nişan.
mevlana
"Efendimiz, mevlâmız" mânâsında olan bu kelime, hürmeten büyük kimselere söylenmiştir. Hazret mânâsında da kullanılır.
mukarreb
(Kurb. dan) Yakınlaşmış. Yakınlaştırılmış. Yakın.
Büyük zât veya padişah gibi kimselere hizmette yaklaşmış olan.
nafaka
Yiyecek parası. Geçim için lüzumlu olan şey.
Geçindirmeğe mecbur olduğu kimselere veya çocuklarına mahkeme karariyle verilen iaşe parası.
nısf
Yarım, yarı. İslâm mîrâs hukûkunda eshâb-ı ferâiz adı verilen yâni Kur'ân-ı kerîmde payları bildirilenlerden bâzı kimselere verilen yarım hisse.
nübüvvet
Peygamberlik; insanları Allahü teâlânın beğendiği yola kavuşturmak, onlara doğru yolu göstermek için Allahü teâlâ tarafından seçilmiş kimselere verilen peygamberlik vazîfesi.
şifre
Gizli ve işaretle yazı usulü.
(Fransızca)
Haberleşmede kullanılan belirli bazı işaretler.
(Fransızca)
Herkesin anlayamadığı, bazı kimselere mahsus anlaşma usulü.
(Fransızca)
tahtieci
"Doğru bir tanedir, fazla olmaz" diyerek muhataplarının görüşlerini hatâlı bulan kimselere metodoloji ilminde Tahtieci denir.
tesmit
Aksıran kimselere: "Yerhamükâllah: Allah sana merhamet etsin" demek.
zelilane / zelilâne
Alçakça. Hakir ve aşağılık kimselere yakışır şekilde.
(Farsça)
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Mübsırat
tecdid-i nikah
şâD
Feraiz-i diniyye
ez'ar
ŞEYDA
serdar-ı ulema
Hasbuna
ibret
Nale
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Kimselere
şaşırma
güzellik
nefs
Tahmis
eski
GELME
Kesik
Anik
Şitte