Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Kebir
ifadesini içeren
18
kelime bulundu...
büzürg
(Çoğulu: Büzürgân) Cesim, kebir, azîm, büyük, ulu.
(Farsça)
Reis, baş, başkan, şef.
(Farsça)
Türk musikisinde bir mürekkep makamın adı.
(Farsça)
cesim
İri vücudlu.
Kebir. Ehemmiyetli. Büyük.
cilhabe
Büyük olan şey, kebîr.
cille
Büyük, ulu nesne. Kebîr ve azîm.
el-kebir / el-kebîr
(Bak. KEBÎR)
fahm
Büyük, kebir, ulu.
hafi / hafî
Gizli, kapalı.
Usûl-i fıkıh ilminde, mânâsı açık olduğu hâlde söyleyenin maksadını ifâde etme husûsunda kapalı, gizli söz.
Tasavvufta âlem-i kebîrdeki beş latîfeden biri.
imam-ı taberani / imam-ı taberanî
(Süleyman bin Ahmed Taberanî) Hadis âlimidir. Şam'da Taberiyye'de doğmuş ve orada vefat etmiştir. (260-360) Kebir, Evsat ve Sagir hadis kitablarını yazmak için 33 sene Irak, Hicaz, Yemen, Mısır ve başka yerleri dolaşmıştır.
ism-i tafdil
Renge, şekil ve vasfa dâir (ef'al) vezninde olan mutlak ve uzuv noksanlığına delâlet etmemek üzere mukâyeseli üstünlük ifâde eden sıfatlardır. Daha büyük, en büyük, daha küçük, en küçük, en güzel, daha güzel gibi mânâlara gelir. (Kebir kelimesinin ism-i tafdili: Ekber; sağir kelimesinin ism-i tafdil
kebair / kebâir
(Tekili: Kebire) Büyük şeyler, büyük günahlar. Kebairin sıralanışı:-Allah'ı inkâr etmek.-Allah'a şirk koşmak.-Kat'iyyen sâbit olan dini bir hükme inanmamak.-Allah'ın rahmetinden ümidini kesmek.-Allah'ın cezasından, mekrinden ve azabından emin olmak.-Günah üzerinde ısrar etmek. Yâni, herhangi bir gün
Büyük günâhlar. Müfredi (tekili) kebîredir.
kibar
(Tekili: Kebir) İnce ve nârin yapılı. Terbiyeli ve nezaket sahibi. Hassas.
Kebirler. Büyük rütbeliler. Büyükler.
kübera
(Tekili: Kebir) Büyükler. Ulular.
lebh
Bir büyük ağacın adı. (Bir kimse kabuğunu yarsa filhâl o kişiye uyuşukluk gelir; o ağaçtan tahtalar biçip gemi yaparlar. Rivâyet olunur ki, iki tahtasını birbirine bitiştirip bir yıl su içinde dursa ikisi bir olup yekpâre olur, Mısır'da yetişir. Ahter-i Kebir'den)
mih
(Çoğulu: Mihâ) Ulu, büyük. Azim, kebir.
(Farsça)
mu'tezile
Aklına güvenerek ve "kul, fiilinin hâlikıdır" demekle hak mezheblerden ayrılan bir fırka. Bunlar dalâlet fırkalarının birincisidir. Vâsıl İbn-i Atâ nâmında birisi buna sebeb olmuştur. Bu kişi Hasan Basri Hazretlerinin talebesi iken, günah-ı kebireyi işleyen bir kimsenin ne mü'min ve ne de kâfir olma
sinimmar
Ay, kamer.
Gece uyumayan erkek.
Harami.
Tar: Rum milletinden bir üstâdın adıdır. Numan bin Münzir için Hira'da bir köşk yapmıştı. Bunun bir eşini daha kimseye yapmasın diye Numan bin Münzir o köşkün üstünden attırıp öldürdü. (Ahter-i Kebir'den)
usul bilgileri / usûl bilgileri
İmâm-ı a'zam Ebû Hanîfe ile İmâm-ı Ebû Yûsuf ve İmâm-ı Muhammed'in kavillerini (ictihâdlarını, re'ylerini, sözlerini) içerisinde bulunduran El-Mebsût, Ez-Ziyâdât, El-Câmi-us-Sagîr, Es-Siyer-us-Sagîr, El-Câmi-ül-Kebîr, Es-Siyer-ül-Kebîr kitablarındaki fıkıh (din) bilgileri. Bu altı kitabı İmâm-ı Muha
zahiri mezheb / zâhirî mezheb
Huk: Hanefî imamlarından İmam-ı Muhammed'in (El-Mebsut, El-Câmi-üs Sagir, El-Câmi-ül Kebir, Ez-Ziyâdât, Es-Siyer-üs Sagir, Es-Siyer-ül Kebir) nâmları ile mâruf olan altı kitabında münderiç bulunan mes'elelere denir. Buna "Zâhir-ür rivâyât mesâili" denir. İmam bu eserlerde kendi fıkhî görüşlerini değ
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Girîh
pay
men lem yezuk lem yedri
genc-i
emr-i ta
fürüma
muhami
ru-mal
Muktaz
taṣarruf
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Kebir
Hayvan kesim yeri
Kolaylık
genci
Hoş, güzel
elil
geme
gelmiş geçmiş
geliyor
kabul etme