REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Kahre ifadesini içeren 33 kelime bulundu...

akher

  • En kahredici, çok kahreden.

anvet

  • Kahretmek.
  • Galip olmak.

anveten

  • Cebren, kahren, zorla, sıkıntı ile.

canavar

  • Can alıcı, kahredici. (Farsça)
  • Vahşi, yırtıcı hayvan. Kurt. (Farsça)

dahd

  • Kahretmek.

devh

  • Hor, hakir olmak. Hor, hakir etmek.
  • Kahretmek.

fenh

  • Kahretmek. Zelil kepaze etmek.

gaddar

  • Kahredici, öldürücü. Ahdine vefâ etmeyip hıyânet eden. Hâin, zâlim, çok zulmeden.

hatel

  • Kahretmek.
  • Ahdini bozmak.
  • Aldatmak.

hazret-i kahhar / hazret-i kahhâr

  • Her şeyi hükmüne itaat ettirebilen bir hâkimiyet sahibi, düşmanlarını kahrederek zelil ve perişan eden ve kudretinin karşısında her şeyi âciz bırakan Allah.

irgam

  • Aşağılatma. Hor, hakir kılma.
  • Burunu kırma.
  • Yere sürtme.
  • Galip olma.
  • Kahretme.

kahhar / kahhâr / قهار

  • Galib-i Mutlak ve her an kahretmeğe muktedir olan Allah (C.C.) Hak Celle ve A'lâ'nın esmâ ve sıfâtındandır.
  • Ziyadesiyle kahreden, kahredici, yok edici, batırıcı.
  • Allah'ın isimlerinden biri.
  • Allahü teâlânın Esmâ-i hüsnâsından (güzel isimlerinden). Düşmanlarından, cebbâr (kibirli, zorba, zâlim), inâdcı, nîmetlere nânkörlük edenleri öldürüp, onları zelîl (aşağı, hakîr) etmekle dünyâda kahreden, âhirette düşmanları olan kâfirlere ebedî; îmâ nlı ölen mü'minlere, af ve mağfiret etmezse (bağı
  • Kahreden.
  • Kahredici. (Arapça)

kahhar hakim / kahhar hâkim

  • Kahreden ve herşeye hükmeden güç ve kuvvet sahibi.

kahhar-ı zülcelal / kahhâr-ı zülcelâl

  • Haşmet ve yücelik sahibi ve herşeye her zaman mutlak galip gelen ve kahretmeye gücü yeten Allah.

kahharane / kahhârâne

  • Kahharcasına. Kahredercesine.
  • Kahredercesine.

kahir / kâhir / قاهر

  • Kahreden, zorlayan.
  • Üstün gelen, ezen, ezici.
  • Yok eden, ortadan kaldıran.
  • Kahreden, yok eden. (Arapça)

kahir-ül eşrar / kahir-ül eşrâr

  • Şerleri ve kötülükleri ortadan kaldırıp yok eden. Haydutları kahreden.

kam'

  • Kahretmek. Zelil etmek.
  • Zabtetmek. Ezmek. Kırmak.
  • Hasta etmek.
  • Başına vurmak.
  • Bir sese kulak verip dinlemek.
  • Ağzı dar olan bir şeyin içine huni ile akıcı maddeyi koymak.
  • Huni.

kamıh

  • Kam' eden, ezip kıran, mahveden, perişan eden. Kahreden, yok eden. Alçaltan, zelil eden.

kaz'

  • Kesmek.
  • Kahretmek.
  • Çiğnemek.
  • Fuhşiyat söylemek. Sövmek.

kelime-i gaddare

  • Kahredici, öldürücü, zâlim ve merhametsiz söz.

makhur / makhûr

  • (Kahır. dan) Kahredilmiş. Mahvedilmiş. Bozguna uğratılmış. Mağlub. Mahkum. Allah'ın (C.C.) gazabına uğramış. Yenilmiş. Hakaret görmüş.
  • Kahredilmiş, ezilmiş.

makruh

  • Yaralanmış, kahredilmiş. Mecruh.

mergame

  • Kahretmek.
  • Galip olmak.

mukahhir

  • (Kahr. dan) Kahreden, tahkir eden, yok eden.

muztahid

  • Arslan.
  • Kahredici.
  • Cefâ eden.

rağm

  • (Ragm) Bir şeyden hoşlanmayıp kerih görmek. Bir işi birisine zor ile tutturmak. Züll ve hakaret. Kahretmek.

seb'

  • Yırtmak.
  • Parçalamak.
  • Kahretmek.
  • Sökmek.

selit

  • Kahredici, galebe edici.
  • Susam yağı.
  • Kötü sözlü şerli kimse. Ağzı bozuk.
  • Zeytinyağı.

setv

  • (Çoğulu: Setavât) Hamle etmek.
  • Kahretmek.
  • Hiddetlenmek, kızmak, gadap etmek.

takhir

  • (Çoğulu: Takhirât) (Kahr. dan) Kahretme.

tecelliyat-ı kahriye / tecelliyât-ı kahriye

  • Kahredici tecellîler, yansımalar.

teftih

  • Hor ve zelil etmek.
  • Kahretmek.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın