REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Kafas ifadesini içeren 14 kelime bulundu...

akfas

  • (Tekili: Kafas) Hamal küfeleri.
  • Kafesler.

asime-sar / asime-sâr

  • Kafası karışık. (Farsça)

bazmande

  • Kafasız, ahmak, kabiliyetsiz. (Farsça)
  • Durmuş, geri kalmış. (Farsça)

bi-dimağ / bî-dimağ

  • Kafasız, akılsız. (Farsça)

bıngıldak

  • Yeni doğmuş olan çocuğun kafasının üst tarafı. Bu kısım yumuşaktır.

favina / favîna

  • Ud-us salib dedikleri nesne ki iki sınıftır; biri erkek olup uzundur, biri dişidir ki ondan kısa olur ve ikisi de kafasızdır.

gürz

  • Silâhın icadından evvel kullanılan bir harp âleti. Gürz, yekpare veya yalnız baş tarafı demir ve bakırdan, sapı ise ağaç ve demirden olan bir nevi topuzdur. Gürzün Türkçesi "bozdoğan" dır. Bozdoğan bir cins yırtıcı kuştur. Gürz, bozdoğanın kafasına benzediği için bu adla anılmıştır. Gürzün baş kısmı

hayal / hayâl

  • İnsanın kafasında tasarladığı şey.

kafine / kafîne

  • Kafasından kesilen koyun.

kafy

  • Uymak.
  • Kafasına vurmak.

kırtab

  • Kafası üstüne yıkmak.

manzara-i hayal

  • Hayal manzarası, insanın kafasında tasarlayıp canlandırdığı manzara.

mükerrem

  • Hürmet ve tâzim edilen. İkram olunmuş. Muhterem. Kerim olan. (İnsan fıtraten mükerrem olduğundan, hakkı arıyor. Bazan batıl eline gelir, Hak zannederek koynunda saklar. Hakikatı kazarken, ihtiyarsız, dalâlet başına düşer; hakikat zannederek kafasına giydiriyor. Mek.)

sergerm

  • Kızgın, öfkeli. Kafası kızmış. (Farsça)
  • Neşeli. Sarhoş. Mest. (Farsça)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın