Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
KURAN
ifadesini içeren
63
kelime bulundu...
adab-ı kur'aniye / âdâb-ı kur'âniye / اٰدَابِ قُرْآنِيَه
Kurânın ders verdiği edebler.
aşiyan-saz / aşiyan-sâz
Yuva kuran, mesken yapan.
(Farsça)
atf
Bağlama, bağlaç; kendinden öncekiyle sonraki kelime veya cümle grubu arasındaki irtibatı kuran edat.
ayet / âyet
Kurândaki her bir cümle, delil, bellik.
bani / bâni / bânî
Binâ eden; kuran, kurucu.
Bina eden, kuran, yapan.
batıniyye / bâtıniyye
Kurânın apaçık mânâlarına itibar etmeyip gizli mânalar bulduklarına inanan sapık bir anlayış.
batıniyyun / bâtıniyyûn
Kurânın açık mânâlarını bir yana bırakıp gizli mânalar bulduklarına inanarak sapıtan kimseler.
cüz' / جُزْؤْ
Kurânın özel bölünmüş yirmi sahîfesi.
eşari / eşârî
İtikadî bir hak mezhep kuran âlimin namı.
esrar-ı kur'aniye / esrâr-ı kur'âniye / اَسْرَارِ قُرْاٰنِيَه
Kurânın sırları.
furkan / furkân
Hak ile batılı ayıran Kurân.
hafız / hâfız
Kurânı ezberlemiş kimse.
halk-ı kur'an / halk-ı kur'ân / خَلْقِ قُرْاٰنْ
Batıl Mu'tezile mezhebinin ortaya attığı Kurânın yaratılmış olduğu fikri.
hareke
Kurân harflerinin okunuşunu belirleyen işaretler.
hatt-ı kur'an / hatt-ı kur'ân / خَطِّ قُرْآنْ
Kurân yazısı.
hayal-perest
Hayalî şeylerle çok uğraşan. Çok hayal kuran. Dalgın. Olmayacak şeylerle avunan.
(Farsça)
hizb-i kur'ani / hizb-i kur'ânî / حِزْبِ قُرْاٰن۪ي
Kurân cemâati.
hızır
Kurânda adı geçen mübarek bir zatın ismi.
huruf-u kur'aniye / hurûf-u kur'âniye / حُرُوفُ قُرْآنِيَه
Kurân harfleri.
ilyas / ilyâs
Kuranda adı geçen bir peygamber.
kemingüşa
Pusu kuran. Tuzak kuran.
kevser-i kur'ani / kevser-i kur'ânî / كَوْثَرِ قُرْآنِي
Kurânın (tatlı, hoş) ırmağı.
kitabımübin / kitâbımübîn
Apaçık kitap, kaderin bir türü, Kurân.
kitabullah / kitâbullah
Allahın kitabı, Kurân.
kur / kûr
(Çoğulu: Kûrân) Kör, âmâ.
(Farsça)
kur'an-ı mu'cizü'l-beyan / kur'ân-ı mu'cizü'l-beyân / قُرْاٰنِ مُعْجِزُ الْبَيَانْ
İfadesi, (benzerini getirmede) herkesi âciz bırakan Kurân.
kur'an-ı mübin / kur'ân-ı mübîn / قُرْاٰنِ مُب۪ينْ
Her şeyi açıkça beyan eden Kurân.
kurani / kurânî
Kurânla ilgili, ait.
kurra / kurrâ
Kurân okuyucuları.
latin
Eski Roma civarında iken sonradan genişleyen ve devlet kuran eski bir kavim ismidir.
Eski Roma.
Şarkta Katolik mezhebinden olanın ismi.
lokman
Kurânda adı geçen tıp bilgisiyle ünlü bir zat.
mejdek
Mîlâdî dördüncü asırda İran'da komünizmi ilk kuran şahıs.
mesahif / mesâhif
Mushaflar, Kurânlar.
müessis / مُؤَسِّسْ
Kuran, kurucu.
Kurucu, te'sis edici. Te'sis eden, kuran, temel atan.
Kanun ve usul gibi şeyleri vaz'edip temelleştiren.
Tesis eden, kuran.
müessis-i devlet
Devlet kuran. Bir devletin kurucusu.
müessisin / müessisîn
(Tekili: Müessis) (Esas. dan) Meydana getirenler, tesis edenler. Kurucular, kuranlar.
müfessirin / müfessirîn
Müfessirler, Kuranı açıklayıp yorumlayanlar.
muhayyil
Tahayyül eden. Hayal kuran. Zihinde olmayacak şeyleri düşünen.
mülabis
(Lebs. den) Münasebet kuran. Yakınlık gösteren. Bir kimse ile aşırı ahbaplık eden.
Karışan.
müsebbib
Sebep, vesile ve mucib olan. Vücuda getiren, kuran.
mushaf
Sahife, kitap, Kurân.
mütehayyil
Hayâl kuran.
(Hayal. den) Kuvve-i hayaliyeden geçiren, hayal kuran. Bir şeyi görüp gözetici, idrak edici olan.
mütevassıl
Kavuşan, ulaşan, vâsıl olan.
Yakınlık ve münasebet kuran.
nakş–bendi / nakş–bendî
Bir tarikat, bu tarikatı kuran zat.
nass-ı kelam / nass-ı kelâm / نَصِّ كَلَامْ
Sözün (Kurânın) açık hükmü.
nass-ı kur'an / nass-ı kur'ân / نَصِّ قُرْاٰنْ
Kurânın açık hükmü.
neşr-i esrar-ı kur'aniye / neşr-i esrâr-ı kur'âniye / نَشْرِ اَسْرَارِ قُرْاٰنِيَه
Kurânın sırlarını yayma.
peyda eden / peydâ eden
Oluşturan, kuran.
rufai / rufaî
Rufailik diye bilinen bir tarikatı kuran, bu tarikattan olan.
şafii / şafiî
Hak mezheplerden biri, onu kuran büyük âlimin ünvanı.
sarfe
Kuranın mûcize olduğunu gösteren usûllerden biri.
sasaniler
İran'da ikibin yıl önce devlet kuran bir sülâledirler. İlk meşhur hükümdarları Erdeşir'dir. Devleti kuvvetlendirdi ve Doğu Anadolu'yu Romalılardan aldı. Ünlü pâdişahlarından ve âdil ismi ile tanınan Nuşirevan İslâmiyetten önce yaşamıştır. Altıyüz seneden ziyade devletleri devam eden Sâsâniler, İslâm
şazeli / şâzelî
Şazeliye tarikatını kuran büyük velî, bu tarikattan olan.
şehbaz-ı edvar-pervaz / şehbâz-ı edvar-pervaz
Her devirde uçarcasına hâkimiyetini kuran.
sena-yı kur'aniye / senâ-yı kur'ânîye / ثَنَايِ قُرْاٰن۪يّهَ
Kurânın övmesi.
sure / sûre
Kurânın âyetlerden oluşan her bir bölümü.
süver-i kur'aniye / süver-i kur'âniye / سُوَرِ قُرْاٰنِيَه
Kurân sureleri.
tarh-efgen
Düzenleyen, kuran, tertib eden.
(Farsça)
Temel kuran, bina yapan.
(Farsça)
tesis eden
Kuran, yerleştiren.
üzeyir
Kurânda adı geçen mübarek bir zat.
vahim
(Vehm. den) Vehmeden, kuran, kuruntulu.
vakıf / وَقِفْ
Kurândaki durak yeri.
vücud-u münevver
Nurlanmış varlık; kendisiyle Rabbi arasında bağ kuran varlık.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
Emzik
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
selif
inikad
mersād
organizasyon
cima'
teca'ud
tengi
taninendaz
kenni
zimnında
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
KURAN
bezat
nevreste
Deniz
Uruf
sema
sigara
lanet
Tepe
batmak