Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
KUL.
ifadesini içeren
74
kelime bulundu...
abd / عبد / عَبْدْ
Kul.
Kul.
Köle.
Kul.
(Arapça)
Köle.
(Arapça)
Kul.
Kul.
abd-i aziz
İzzetli kul, Allah'tan başkasına müracaat etmeyen ve minnet duymayan kul.
abd-i has
Özel, seçilmiş kul.
abd-i hüdabin / abd-i hüdâbin
Cenab-ı Hakkı tanıyan kul.
abd-i külli / abd-i küllî / عَبْدِ كُلِّي
Bütün varlıkların ibadetlerini kendi şahsında temsil eden kul.
Umum kâinatın ibadetlerini temsil eden kul.
abd-i mahsus
Özel, seçilmiş kul.
abd-i mahsūs / عَبْدِ مَخْصُوصْ
Özel kılınmış kul.
abd-i mü'min / عَبْدِ مُؤْمِنْ
İman etmiş kul.
Îmân eden kul.
abd-i mükerrem / عَبْدِ مُكَرَّمْ
İkram edilen, saygı gösterilen kul.
İkrâm olunmuş, değer verilmiş kul.
abd-i pür-taksir / abd-i pür-taksîr
Kusurlarla dolu kul.
abd-i pürkusur
Kusurlarla dolu olan kul.
abd-i sacid / abd-i sâcid
Allah'a secde eden kul.
abid / âbid
Allah'a ibadet eden, kul.
abid-i müsebbih / âbid-i müsebbih
Allah'ı tesbih eden kul.
asir
Ağır. Zor. Güç. Müşkül. Düşvâr.
bende / بنده
Bağlı, esir, köle, hizmetçi, kul.
Bağlanmış olan. Köle. Esir. Hizmetçi. Hizmetkâr. Kul.
(Farsça)
Kul.
Kul.
(Farsça)
Köle.
(Farsça)
büş
At yelesi.
(Farsça)
Kahkül.
(Farsça)
Noksan, eksik.
(Farsça)
çaker / çâker / چاكر
Kul.
(Farsça)
Hizmetkâr.
(Farsça)
cerrahhane / cerrahhâne
Osmanlılarda ordu için cerrah yetiştiren müessese. Yüksek dereceli okul.
debistan
Mekteb, okul.
(Farsça)
ermida'
Kül.
gürs
Kir, leke, pas. Açlık, sefâlet.
(Farsça)
Zülf, kâhkül.
(Farsça)
hafız mektebi
Kur'ân-ı Kerimi ezberlemek için gidilen okul.
hakister / hâkister / خاكستر
Kül.
(Farsça)
harbiye
Harble ilgili, askeri okul.
hüdüb
(Çoğulu: Ehdâb) Sarık.
Kirpik, müjgân.
Havlu, el silmeye mahsus pamuklu bez.
Minder kenarında olan püskül.
humeme
(Çoğulu: Humem) Kömür.
Kara kül.
Her ateşte yanan nesne.
i'dadiye
Hazırlığa ait. Hazırlığa mahsus.
Orta tahsili veren okullar. Vaktiyle rüşdiyeden sonra gidilip yüksek mekteblere girebilmek için lâzım gelen bilgileri öğreten okul. Sultaniyelerden aşağı olan mekteb.
ibtida'i / ibtidâ'î / ابتدائى
İlkel.
(Arapça)
İlkokul.
(Arapça)
ibtidai / ibtidaî
Başlangıca ait, en önce olarak. İlk, evvelâ.
Ham, işlenmemiş.
İlk tahsil veren okul. (Daha da evvel bunun yerine "Sıbyan Mektebi" tabiri kullanılırdı.)
idadiye / îdâdiye
Hazırlamayla ilgili, eskiden lise seviyesindeki okul.
imam hatip mektebi
İmam ve hatip olarak din görevlisi yetiştirmek üzere kurulan okul.
irfan mektebi
İrfan okulu; Cenâb-ı Hakkı tanıtan, bildiren, hak ve hakikate ulaştıracak bilgiyi ders veren okul.
kabban
Büyük terazi, baskül.
kantar / قنطار
Baskül.
(Arapça)
kasib
(Çoğulu: Kasâyib) Kadınların yüzleri üstüne bıraktıkları kıvırcık saç. Kâkül.
kudsi medrese / kudsî medrese
Mukaddes okul.
külle
Topuk.
(Farsça)
Kâhkül.
(Farsça)
küttab
(Tekili: Kâtib) Kâtipler.
Mektep, okul.
Başı yuvarlak küçük ok. (Oğlancıklar onunla ok atmayı öğrenirler.)
lay
Tortu, posa.
(Farsça)
Kül.
(Farsça)
Çamur.
(Farsça)
medrese
Dershane, okul.
medrese-i maneviye / medrese-i mâneviye
Mânevî medrese, okul.
medrese-i nurani / medrese-i nuranî
Nur saçan medrese, okul.
medrese-i nuraniye
Nur saçan medrese, okul.
medrese-i seyyare
Gezici medrese; seyyar okul.
medrese-i umumiye
Herkese açık medrese, okul.
mekteb / مكتب / مَكْتَبْ
(Çoğulu: Mekâtib) Yazı yazacak yer.
Okul.
Okul.
Mektep, okul.
Okul.
(Arapça)
Ekol.
(Arapça)
Okul.
mekteb-i ali / mekteb-i âli / mekteb-i âlî / مكتب عالى / مَكْتَبِ عَالِي
Yüksek okul.
Yüksek mekteb, yüksek okul.
Yüksekokul.
Yüksek okul.
mekteb-i ibtidai / mekteb-i ibtidaî / mekteb-i ibtidâî / مكتب ابتدائى
İlk mekteb, ilk okul.
İlkokul.
mekteb-i iptidai / mekteb-i iptidaî
İlkokul.
mekteb-i leyli / mekteb-i leylî
Yatılı mekteb, yatılı okul.
mekteb-i rüşdi / mekteb-i rüşdî / مكتب رشدی
Ortaokul.
mektep / مكتب
Okul.
Okul.
(Arapça)
mela
(Çoğulu: Emlâ) Ova, sahra.
Vakit.
Sıcak kül.
memluk
Köle. Kul. Esir. Bende. Hizmetkâr.
Birinin malı olan.
merbub
Köle, kul.
meşfu'
Müşterek sınırlı gayrimenkul.
müclah
Yenmiş, ekledilmiş, me'kül.
müşkil
Zor, zorluk, müşkül.
nehari / nehârî / نهاری
Yatılı olmayan okul.
(Arapça)
nuger
Köle, kul.
(Farsça)
perçem / پرچم
Kâkül.
(Farsça)
Tepede bırakılan saç.
(Farsça)
Mızrak ve bayrak gibi şeylerin başlarına konulan püskülümsü şeyler.
(Farsça)
Kakül.
(Farsça)
Yele.
(Farsça)
Bayrak.
(Farsça)
Bayrak püskülü.
(Farsça)
perestar
(Çoğulu: Perestarân) Hizmetçi.
(Farsça)
Kul.
(Farsça)
Tapan, tapıcı.
(Farsça)
Dalkavuk.
(Farsça)
ramad / ramâd
Kül.
remad / remâd
Kül.
Kül.
rişe
Saçak, püskül.
safiyyullah
Hz. Âdem'in bir lâkabı; Allah'ın seçtiği, temiz kıldığı kul.
şakul / şâkûl / شاكول
Çekül.
(Arapça)
seyyar medrese
Gezici, seyyar okul.
teessüs
Temelleşmek. Yerleşmek. Kurulmak. Teşekkül.
tevekkül-i imani / tevekkül-i imanî
İman edenlere yakışır tevekkül. İman kuvvetinin ve hakikatının neticesi olan tevekkül.
tevekkül-ü şer'i / tevekkül-ü şer'î
Şeriatın ön gördüğü tevekkül.
velid
Yeni doğmuş çocuk.
Köle, kul.
zerre / ذره
Atom, molekül.
En küçük parça, molekül.
(Arapça)
Azıcık, birazcık.
(Arapça)
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
fazâil
makşûd
vicdanî
Teheyyül
şaiya
meyve-i zişuur
Tavr-ı akıl
tecelli-i kader
Anakıb
Şahi
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
KUL.
asi olmak
dihkan
İye
Zâdegânlık
aklanma
Tabaklanma
Hamde
Andreas
LÜGAT