LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te KORKMA ifadesini içeren 61 kelime bulundu...

cebanet

  • Korkaklık, ürkeklik. Korkulmayacak şeylerden bile korkmak.

cesaret-i medeniye

  • Her türlü baskılara karşı çekinmeden hakikatı söylemek. Müsbet harekette korkmamak. Haklı olduğu bir mes'elede korku göstermemek. İçtimai münasebetlerde girişkenlik.

cür'et

  • Yiğitlik, cesaret. Korkmayarak ileri atılmak.

dehşet / دهشت

  • Korkma.

derece-i takva / derece-i takvâ

  • Allah'tan korkma derecesi.

ebz

  • Ürkme, korkma. Kaçma, kaçış.
  • Aniden, birdenbire ölmek.

erva'

  • Çok güzel olan genç.
  • Son derece yiğit, cesur ve bahadır adam.
  • Korkmak.

feza' / fezâ'

  • Korkma, dayanamama, ümitsizlik.

hal-i haşiane / hal-i hâşiâne

  • Huşu içinde, Allah'tan korkmayı ve alçakgönüllülüğü gösteren hal.

haşyet / خشيت

  • Korkma. (Arapça)

havf / خوف

  • Korku, korkma.
  • Korku. (Arapça)
  • Havf eylemek: Korkmak. (Arapça)

havf etmek

  • Korkmak.

havf vereca / havf verecâ

  • Allahü teâlâdan korkmak (havf) ve rahmetini ümid etmek (recâ).

haylulet

  • Kibir.
  • Taazzum. Gurur.
  • Su-i zan.
  • Korkmak. Tevehhüm etmek.

hevl / هَوْلْ

  • Korku. Korku verici.
  • Ürkmek. Dehşet. Yılgınlık. İhtilâl-ı dimağ (beyindeki bozukluk) sebebi ile bâzı hayâli suretler tevehhüm ederek ondan korkmak.
  • Korkma, korku.

huml

  • Kaçmak.
  • Korkmak.

igbab

  • Korkmak.
  • Bir gün görüp bir gün terketmek.

ihtiyal

  • Korkma, havfetme.

indihaş

  • Çok korkma, dehşete düşme.

irtiab

  • (Ru'b. dan) Ürkme, korkma.

irtiya'

  • Ürkme, korkma.

işfak

  • Acıyarak sakınma. Şefkat ve inayet etme.
  • Sevme.
  • Sakınma ve korkma.
  • Azaltma.
  • Lütfetme, bağış, ihsan.

istidad-ı isyan ve tehevvür

  • Maddî veya mânevî hiçbir şeyden korkmama ve isyan etme yeteneği.

istiktal

  • Ölümden korkmayarak kendini tehlikeye atma. Tehlikeli işlere yiğitçe atılma.

ittika / ittikâ

  • Allahü teâlâdan korkma, haramlardan, günâhlardan sakınma.

iza'

  • İyiliğe, iyilikle mukabele etme.
  • Korkma, havfetme.

kabadayı

  • Mc: Cesur, kahraman, cengâver. Eskiden kabadayılar ağırbaşlı, fenalıktan kaçınır, iyiliği sever insanlar oldukları için muhitlerinde hürmet görürlerdi.
  • Kimseden korkmaz görünerek şuna buna meydan okuyan kimse, yiğit taslağı.

kev'

  • Vurmak.
  • Korkmak.

mahafet

  • Korku. Korkmak.

na-huda

  • Allah'tan korkmaz. (Farsça)
  • Gemi kaptanı. (Farsça)

neuzü billah / neûzü billah

  • "Allahü teâlâya sığınırız" mânâsına, tehlikeli hâllerden ve îmânı gideren şeylerden sakınma ve korkma mânâsını ifâde eden bir söz.

nevar

  • (Çoğulu: Niver) Ürkmek, korkmak.

nifar

  • İntikal etmek, göçmek.
  • Dağılıp kaçmak.
  • Ürkme, korkma, çekinme.
  • Nefret gösterme.

pervasız / pervâsız / پرواسز

  • Çekinmeyen. (Farsça - Türkçe)
  • Korkmayan. (Farsça - Türkçe)

pervasızca

  • Korkmadan, çekinmeden.

ra'şet

  • Titreme, titreyiş.
  • Korkmak, havf ve dehşete giriftar olmak.

reheb

  • Korkmak, yılmak. Çekinmek.
  • Korku, havf.

rehebut

  • Çok korkmak.

ruh

  • Can, nefes, canlılık.
  • Öz, hülâsa, en mühim nokta.
  • His.
  • Kur'an.
  • İsa (A.S.).
  • Cebrail (A.S.).
  • Korkmak.

ruhban

  • Korkmak, çekinmek, yılmak.
  • Rahib, Hristiyan din adamı.

tahaşşi

  • (Haşyet. eden) Korkmak. Çekinmek. Ürpermek.

tahavvuf

  • Korkma.

tahavvüf / تَخَوُّفْ

  • Korkuya düşmek. Korkmak.
  • Bir şeyi eksiltmek.
  • Korkuya düşme, korkma.
  • Korkma.
  • Korkma.

takva / تقوي

  • Allah'dan korkma.

tecyif

  • Korkma, korkutulma.
  • Vurmak.
  • Murdar etmek, pisletmek.

tedehhüş

  • Dehşete düşme. Korkma. Yılma. Ürperme.
  • Korkma, ürperme.

tehevvür

  • Korkusuzlukla düşünmeden hareket etmek. Sonunu düşünmeden birden bire karar vermek.
  • Kuvve-i gadabiyenin ifrat mertebesi; maddi mânevi hiçbir şeyden korkmamak hâleti.

teheyyüb

  • (Heybet. den) Korkma. Korkutma.

tenezzür

  • Korkmak.
  • Adak adamak, nezretmek.

terevvu'

  • Korkma.

tese'sü'

  • Korkmak.

teşennüc

  • (Şenc. den) (Çoğulu: Teşennücât) Buruşuk olma, buruşma.
  • Adalelerin gerilip büzülmesi, kasılması.
  • Korkmak.
  • Titremek.

teşezzür

  • Ayrılmak.
  • Korkmak.
  • Hazırlanmak.
  • Davara binmek.

tevahhuş / توحش

  • Korkma, ürkme.
  • Korkmak. Ürkmek. Kaçmak.
  • Hâli, tenhâ ve ıssız olmak.
  • Korkmak, ürkmek.
  • Korku, korkma. (Arapça)

tevahhuş etme

  • Korkma, ürkme.

tevahhuş etmek

  • Korkmak, ürkmek.

tevbe

  • Haram, günah işledikten sonra, pişman olup, Allahü teâlâdan korkmak, bir daha yapmamaya karar vermek.

tevehhüm

  • Evhamlanmak. Az tehlike ihtimâli olsa çok korkmak. Yok olanı var zannetmekle ye'se ve korkuya düşmek.

tuka

  • Takva. Allah'tan korkmak. Havfullah.

ümmid ve korku / ümmîd ve korku

  • Allahü teâlânın rahmetini ummak ve azâbından korkmak.

vecel

  • Ürkme, korkma, havfetme.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın