abdurrahman bin avf

• Aşere-i mübeşşereden ve çok fedakar olan Sahabelerdendir. İlk müslüman olan sekiz kişiden birisidir. Bütün ihya-yı din için olan muharebelerde çok fedakârlıkta bulunmuş, birisinde yirmibir yerinden yaralanmıştı. Bir gazada oniki dişini birden kaybetmişti. Medine'ye ve Habeşistan'a hicret edenlerdend

ahyanen

• (İhyânen) Zaman zaman, arasıra. Kâh kâh.

asfiya

• Sâfiyet, takvâ ve kemâlât sâhibi ve Peygambere (A.S.M.) vâris olup, onun meslek ve gayelerini ihyaya ve tatbike çalışan muhakkik zatlar.

ba's

• Gönderme, gönderilme.
• Cenab-ı Hakk'ın peygamber göndermesi.
• Diriliş. Yeniden diriltme. İhyâ.
• Uykudan uyandırma.

hişmet

• Hürmet. Heybet ve utanmak, istihyâ. Bozulup kalmak.
• Gadap ve şiddet. Hiddet.

ihya / ihyâ / احيا

• Diriltme, yaşatma. (Arapça)
• Canlılık kazandırma. (Arapça)
• Geceyi ibadet ederek geçirme. (Arapça)
• İhyâ olunmak: Yaşatılmak, canlandırılmak. (Arapça)

ihya-kerde

• İhya edilmiş. Lutfedilmiş. Yeniden inşa edilmiş. (Farsça)

mevetan

• Canı olmayan nesneler.
• İhya olunmayan, ekilip biçilmeyen arazi.

mukimü's-sünne / mukîmü's-sünne

• Sünneti ihya edecek olan zât.

resül-ül melahim / resül-ül melâhim

• Resül-i Ekrem'in (A.S.M.) bir ismidir. Cenk ve muharebe ile de vazifeli olduğundan ümmeti ve kendisi din için, dinin ihyası uğrunda büyük muharebelere mükellef olduğundan bu isim ile de yâd edilmiştir.

sıfat-ı fiiliye / sıfât-ı fiiliye

• Cenab-ı Hakk'a (C.C.) mahsus fiilî sıfatlar. (İhyâ, icad, in'âm, tasvir, tezyin, terzik... gibi)