REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te IHTIYAT ifadesini içeren 24 kelime bulundu...

ahvat

  • En ihtiyatlı, tedbirli.

ahzar

  • (Tekili: Hazer) Endişeler, ihtiyatlar.

ahzem

  • İşini sıkı tutan, ihtiyatlı, tedbirli.
  • Yüksek yer.
  • Göğsü büyük.

ba-haber / bâ-haber

  • Haberi olan, haberli.
  • Zeki, akıllı.
  • İhtiyatlı, tedbirli.

ba-haberan / bâ-haberan

  • (Tekili: Bâ-haber) Haberliler, haberi olanlar. Akıllı, zeki, ihtiyatlı kimseler.

bişkul

  • Becerikli, çevik. (Farsça)
  • İhtiyatlı, tedbirli. (Farsça)
  • Akıllı. (Farsça)
  • Kuvvet sahibi. (Farsça)

gafil

  • Dikkatsiz, iyi düşünmeyen, uyanık olmayan. Haberi olmayan, ihtiyatsız, başına geleceği önceden düşünmeyen. Allah'ı unutan. Kendi gayr-ı meşru zevkine dalan. (Günde bir taşı binâ-yı ömrümün düştü yere,Can yatar gafil, binası oldu viran bîhaber. (Niyazi-i Mısrî)

gafilane / gafilâne

  • Körü körüne, ihtiyatsızca, dalgınlıkla. Gafilcesine. (Farsça)

gaflet

  • Gafillik, boş bulunma, dalgınlık, ihtiyatsızlık.

hatve-şümar

  • Adım sayan. (Farsça)
  • Çekinerek ve ihtiyatla yürüyen. (Farsça)

hazım / hâzım

  • İhtiyatlı, akıllı, işinde gözü açık olan.

hazımane / hâzımâne

  • İhtiyatlı davranan adama yakışır şekilde.

hile-i şer'iyye / hîle-i şer'iyye

  • Şer'î (dînî) çâre. Müslümanların, İslâmiyet'e uymaları ve haram işlememeleri için ihtiyatlı yol aramaları. Herhangi bir hususta İslâmiyete uymağa mani bir durum bulununca o şeyi yapabilmek için kolay olan bir çâre aramak veya bu sûretle bulunan çıkış yolu.

ihtiyaten / ihtiyâten / احتياطا

  • İhtiyat ederek, ilerisini düşünerek.
  • Tedbirli davranarak, ihtiyatlı olarak. (Arapça)

ihtiyati / ihtiyatî

  • İhtiyatla alâkalı. Gelecek zamana ait olan.
  • İhtiyatla ilgili.

ihtiyatkar / ihtiyatkâr / احتياط كار

  • İhtiyatlı.
  • İhtiyatlı, ilerisini düşünen. (Farsça)
  • Tedbirli, ihtiyatlı. (Arapça - Farsça)

ihtiyatkarane / ihtiyatkârane

  • İhtiyatla, sakınganlıkla. (Farsça)
  • İhtiyatlı bir biçimde.

müressil

  • Yavaş, güzel ve ihtiyatla okuyan.

pişbin

  • İlerisini gören. Basiretli, ihtiyatlı. (Farsça)

redif

  • Arkadan gelen, birisinin ardından giden.
  • Birbiri ardınca zuhur etmek.
  • Terhis olup ihtiyata geçen asker.
  • Edb: Beytin sonunda kafiyeden sonra tekrarlanan kelime.

teenni / teennî

  • İhtiyatlı ve akıllıca davranma. Bir işte acele etmeyip bir düşünce dairesinde hareket etme. (Teude de denir)
  • İlerisini düşünerek acele etmeden yavaş ve ihtiyatlı hareket etme.

teenni-i hikmet / teennî-i hikmet

  • Bilimsel bir süre veya bekleme, ihtiyatlı hareket.

temkin / temkîn / تمكين

  • Ağır başlılık, usluluk.
  • Ölçülü hareket sâhibi.
  • Vakar, izzet. İktidar, kudret.
  • Birini bir şeye muktedir kılmak.
  • Kararsızlıktan kurtulup huzur ve sükuna mazhar olmak.
  • Tedbir, ihtiyat.
  • İhtiyatlı davranma. (Arapça)
  • Sağlamlık. (Arapça)
  • Ağırbaşlılık. (Arapça)

temkinli

  • Ağırbaşlı, ihtiyatlı hareket etme.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın