REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Osmanlıca - Türkçe Sözlük'te Hasîr kelimesini içeren 7 kelime bulundu...

hasır

  • (Hasr. dan) Muhâsara eden, etrafını çeviren, hasreden.

hasir / hasîr / hâsir

  • Hasret çeken.
  • Zarara uğrayan.
  • Bir şey söyler veya okurken dili tutulan kimse. Kekeme insan.
  • Hasır.
  • Feri gitmiş, donuklaşmış göz.
  • Hasret çeken. Meramına nail olamayan.
  • Yorulmuş.
  • Açılmış.
  • Zayıf.
  • Hüsranda olan. Sapıtan, dalâlete giden. Azgın.
  • Eli boş. Müdafaasız. Çaresiz.
  • Hasarete uğrayan. Zarara, ziyana uğrayan.
  • Hasret çeken, meramına kavuşamayan.
  • Zarar görmüş.
  • Zarara uğrayan, zarar eden.

haşır

  • Toplayan, cem'eden, haşreden.

haşir / hâşir

  • İnsanın öldükten sonra âhirette diriltilerek tekrar Allah'ın huzurunda toplanması.
  • Ölümden sonra dirilip toplanma.
  • Toplayan, haşreden.
  • Toplayan, bir araya getiren.
  • Haşreden, toplayan. Cem'eden.
  • Hz. Peygamber'in (A.S.M.) bir ismi. Haşir meydanında bütün insanlar mübarek izlerinde haşr olup toplanacaklarından Delâil-i Hayrat'ta bu isimle mezkurdur.

hasir / hasîr / حصير

  • Hasır. (Arapça)

haşir / حَشِرْ

  • Ölüleri dirilterek toplama.

hasir / hâsir / خاسر

  • Zarar eden, hüsrana uğrayan. (Arapça)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın