REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Harabe ifadesini içeren 15 kelime bulundu...

amir

  • Mâmur eden, harâbelikten kurtaran, şenlendiren.
  • İmâr olunmuş.
  • Devlete âit, mirî.

enkaz

  • Yıkıntı, yıkılmış şeyin artıkları. Harabenin parçaları.
  • Yıkıntı, harabenin parçaları.

harab-abad

  • Harabiyetle dolu olan yer. Tam harabe. (Farsça)

harabat / hârâbat

  • Harabeler. Viraneler. Meyhâneler.
  • Harabeler, viraneler, meyhaneler. (Ziya Paşa'nın meşhur antolojisi).

harabe / harâbe / خرابه

  • Yıkıntı, harabe. (Arapça)

harabenişin

  • Viranelerde, harabelerde oturan. (Farsça)

harabezar / harabezâr

  • Harabe olmuş yer, viranelik.

havi / hâvî

  • Yıkık dökük, ıssız, harabe.

haviye

  • Şenliksiz olan yer. Harabe. Issız, boş yer.
  • Sâkıt. Göçük, çökük.

ıhrab

  • Viran etmek, harabe haline getirmek.

mahrub

  • Harabedilmiş, dağıtılmış.

medain

  • (Medayin) Şehirler, medineler. Büyük memleketler.
  • Şimdi harabe olup İslâmiyyetten evvel yaşamış Kisralıların Nuşirevan zamanında kurdukları merkez-i hükümetleri olan büyük şehir. Peygamber Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ın doğduğu gece bu şehirdeki büyük sarayın eyvanları yıkılm

münderisat / münderisât

  • Yıkılıp mahvolmuş olan harâbeler.

viran / vîrân / ویران

  • Yıkık, harap olmuş. (Farsça)
  • Yıkıntı, harabe. (Farsça)
  • Vîrân etmek: Yıkmak, harap etmek. (Farsça)
  • Vîrân olmak: (Farsça)
  • Yıkılmak, harap olmak. (Farsça)
  • Perişan olmak. (Farsça)

virane / virâne

  • Harabe. Yıkılmağa yüz tutmuş eski yapı. (Farsça)
  • Harap, harabe yapı.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın