REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te HADS ifadesini içeren 19 kelime bulundu...

bihad ve bihesab / bîhad ve bîhesab

  • Hadsiz ve hesapsız.

bihadd / bîhadd

  • Hadsiz, sınırsız.

bilhads

  • Hads ile. Son derece bir sür'at-i intikal ile.

bilhadsissadık / bilhadsissâdık

  • Doğru bir hads ile.

haddas

  • (Hads. den) Anlayışlı, zeki, çabuk kavrayan.

hades

  • (Hads) Sür'atle idrak etmek. Zan ve tahmin eylemek. Fikrini, re'yini bildirmek. Bir sözün mâna ve mefhumunda, bir hususun vaz' ve üslubunda başka tarz tasavvur eylemek.

hadsi / hadsî

  • Hadsle. Hadse dâir ve müteallik.

hiss-i sadis / hiss-i sâdis

  • Altıncı hiss, altıncı duygu. (Kalb ile vicdan, mahall-i iman. Hads ile ilham, delil-i iman. Bir hiss-i sâdis, tarik-ı iman. Fikr ile dimağ, bekçi-i iman) (Lemaat. dan)

hudus ve imkan / hudus ve imkân

  • Usul-üd din ve İlm-i kelâmın dâhi ulemâsının ve Hükemâ-i İslâmiyyenin gördükleri ve hadsiz bürhanlar ile isbat ettikleri hudus ve imkân hakikatları.

in'amat-ı külliye

  • Bütün in'amlar. Cenab-ı Hakk'ın mahlukata, hususan insanlara hadsiz nimetler ihsan etmesi.

in'amat-ı külliye-i ilahiye / in'âmât-ı külliye-i ilâhiye

  • Allah'ın yarattığı varlıklara sunduğu hadsiz nimetler.

kavanin-i hadsiye

  • Hadse âit düstur ve kanunlar.

kesret-i mutlaka / كَثْرَتِ مُطْلَقَه

  • Hadsiz çokluk.

kıyas-ı hadsi-i hafi / kıyas-ı hadsî-i hafî

  • Gizli olan hükmün illetine (sebebine) güçlü bir sezgi ile (zihnin hemen intikali olan hads ile) ulaşmak sûretiyle yapılan kıyas; yani peygamberlik sebebi olan bütün peygamberlerdeki esasların Peygamber Efendimizdeki (a.s.m.) esaslar ile kıyaslanmasıdır ki, zihin bu esasların Peygamber Efendimizde da

kuddus

  • Kusur ve noksanlıklardan müberrâ olan, en mukaddes. Hiç eksiği olmayan, pâk, temiz. Cenab-ı Hakk'ın sıfatlarındandır.
  • Mübarekliğin hadsiz derecesini ifâde eder. "En mukaddes" gibi.

layuhadd / lâyuhadd

  • Hadsiz, sınırsız.

mebzuliyet-i mutlaka / mebzûliyet-i mutlaka / مَبْذُولِيَتِ مُطْلَقَه

  • Hadsiz bolluk.

minhac-ı hadsi-i ilhami / minhâc-ı hadsî-i ilhamî

  • İlhâmın hadsî, sezgiye dayalı metodu.

muhaddes

  • Haber verilmiş. Tahdis olunmuş, şükranla bildirlimiş. Sadık-ül hads olan kimse.
  • Her zan, tahmine feraseti isabetli olan.
  • Nakil ve rivayet edilmiş olan.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın