Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Hızlı
ifadesini içeren
113
kelime bulundu...
asuf
Hızlı ve çabuk yürüyen.
Çok şiddetli rüzgar.
ateş-hiram / ateş-hirâm
Süratle yürüyen, hızlı yürüyen.
(Farsça)
bad-reftar
Rüzgâr gibi hızlı yürüyen. Çabuk ve hızlı koşan, sür'atli.
(Farsça)
bad-seyr
Hızlı yürüyen, rüzgâr gibi koşan, ayağına çabuk.
(Farsça)
bad-süvar
Koşu atı, hızlı yürüyen at.
(Farsça)
Hızlı giden atlı.
(Farsça)
bais-i sür'at
Hızlı gitmesine, sür'atli olmasına sebeb olan.
besbese
Bir nesneyi yaş etmek, bir şeyi ıslatmak.
Çok çabuk yürüme. Hızlı yürüme.
besrik
(Bisrik) Hafif ve hızlı yürüyüşlü bir cins hecin devesi.
bilhads
Hızlı bir kavrayışla.
burak
Peygamber efendimizin göklere çıkarıldığı, bilinmeyen yerlere götürüldüğü gece (mîrac gecesinde) üzerine bindiği ve kendisini Mekke'den Kudüs-ü şerîfe kadar götüren (taşıyan) Cennet hayvanı. Burak, dünyâ hayvanlarından değildir. Erkekliği ve dişiliği yoktur. Çok hızlı giderdi.
burak-ı tevfik-i ilahiye / burak-ı tevfik-i ilâhîye
Allah'ın burak gibi hızlı olan başarı ihsanı.
çabük
Çabuk, seri, aceleli, hızlı, tez, hafif.
(Farsça)
çabükrev / çâbükrev / چابك رو
Hızlı giden.
(Farsça)
cemmaz
Hızlı giden.
cemmaz-süvar
Hızlı giden bineğe binen kimse.
(Farsça)
çevik ve çalak
Hızlı hareket eden.
çevikçalak / çevikçalâk
Çevik ve hızlı.
dabh
Atların koşu esnasındaki nefeslerinin sesleridir ki, sahil denilen kişnemek değil, yemi ve sahibini gördüğü zaman yaptığı gibi hamhame denilen sesi de değil; hızlı nefes sesi olan bir harıltı ve hohlamadır. Denilmiştir ki: Dabh, bir at ve bir de köpek koşarken olur.
dakdake
Tez tez yürümek, hızlı yürümek.
demuk
Sür'atli, seri, hızlı.
deruc
Hızlı esen rüzgâr, fırtına.
devan
Hızlı yürüyen, koşan, seğirten.
(Farsça)
dilas
(Çoğulu: Düles) Hızlı, seri.
düztaban
Tıb: Ayak tabanı düz olan kimse. Böyle kişiler çabuk yorulurlar ve hızlı yürüyemezler.
(Türkçe)
ekspres
ing. Seyahatı esnasında ancak büyük duraklarda duran ve çok hızlı giden vasıta.
ergun
Sert başlı at. Hızlı ve oynak olarak giden at.
(Farsça)
esra' / اسرع
En çabuk, en hızlı.
(Arapça)
firaset / firâset
Hızlı kavrayış.
firkateyn
Buharın icadından evvel kullanılan harp gemilerindendir. Bu gemiler, güvertelerinin altında bir batarya topu hâvi olup hızlı giderlerdi. Bu gemilerin üç direkleri vardı ve içlerinde mürettebatının binbeşyüzü bulanları da vardı.
gazevan
Hızlı giden iyi at.
germ-ran
Atı çok süren, hızlı at süren.
(Farsça)
germiyyet
Sıcaklık, hararet. Ateşli ve hızlı çalışma.
hads-i kat'i / hads-i kat'î
Hızlı bir şekilde kalbe doğan ve doğruluğu kesin olan bilgi.
hadsen
Sezgiyle, zihnin hızlı intikali sûretiyle.
hashas
Seri, çabuk, hızlı.
havkale
(Çoğulu: Havâkıl) İhtiyar, zayıf, kuvvetsiz ve çelimsiz adam.
Hızlı yürüme.
havz
Seri sevk, yeynilik, sür'atli oluş, hızlılık.
hazd
Ağaçtan diken koparmak.
Ağacın kabuğunu soymak.
Çok hızlı ve şiddetle yemek yemek.
hazhaz
Seri, sür'atli, hızlı.
hecin
Pek hızlı yürüyen bir cins deve.
Arap atı ile diğer cins attan doğmuş melez at.
helva'
Hızlı yürüyüşlü davar.
hemş
Ameli seri olan, hızlı, hareketleri çabuk olan.
hezz
Hızlı okumak.
Süratli kesmek.
hıbık
Uzun, tavil.
Hızlı yürüyüşlü at.
huşuf
(Çoğulu: Huşef) Seri, eli çabuk, hızlı.
Geceleyin yola giden deve.
iczam
El kesme.
Hızlı yürüme.
iftah
Seğirtme.
Sık nefes alma, hızlı hızlı soluk alma.
igtila'
Hızlı ve sür'atli yürüme. Çabuk yürüme.
ıh
Deveyi çökertmek için kullanılır sestir.
Yorgunluk ve heyecanla hızlı nefes vermeği tasvir eder.
ıhlamak
Ih diyerek deveyi çökertmek.
Ih diyerek yorgunluk ve heyecanla hızlı nefes vermek.
ıhtitaf
Sür'atle ahzetmek, çok hızlı almak.
inkidar
Hızlı yürüme.
Düşme ve saçılma.
irgaf
Hırsla bakma.
Hızlı yürüme.
irkal
Hızlı yürüme.
istikare / istikâre
Hızlı hızlı yürüme.
Yükleri sırtına yükleyip götürme.
kabis
Hızlı giden at. Süratli at.
kefit
Seri yürüyüş, hızlı yürüyüş.
Kuvvet.
kehribar
Birşeye hızlı bir şekilde sürüldüğü zaman hafif şeyleri kendine çeken değerli bir taş.
kehrüba
Saman kapan.
(Farsça)
Bir yere hızlıca sürüldüğü zaman, hafif şeyleri kendine çeken bergâmi taş. (Türkçede tahrif edilerek "Kehribâr" denilir.)
(Farsça)
kemal-i sür'at
Hızlı bir şekilde.
kemal-i sür'atle / kemâl-i sür'atle
Çok hızlı bir şekilde.
kezkaz
Tez tez yürümek, hızlı hızlı gitmek.
kifat
Cem'olmuş, toplanmış, biriktirilmiş.
İçinde birşey toplanıp biriktirilen yer.
Hızlı uçmak, gitmek.
(Tekili: Küfv) Küfüvler, benzerler, eşler, denkler.
kulkul
Şen, çevik, atik.
Bir şeyin deprenmesiyle çıkan ses.
Büyük, derin deniz.
Hızlı giden at.
ma'c
Süratle gitmek, hızlı gitmek.
Yürürken dolaşmak.
mellah
Dalkavukluk eden, yaltaklanan. Tez tez yürüyen, hızlı yürüyen.
men'ab
Cömert.
Hızlı yürüyen.
mevvar
Seri, çabuk, hızlı, sür'atli.
meyla'
Otsuz sahra, çöl.
Acele, hızlı, seri.
mu'tedilane
Orta hâllice. Ne çok hızlı, ne de çok yavaş olmadan.
mübagbag
Çok hızlı, seri ve acûl.
mücrihe
Yürümesi ve gitmesi tez olan kişi. Hızlı yürüyen kimse.
müdrenfık
Sür'atle yürüyen kişi, hızlı giden kimse.
muhfes
Seri, hızlı.
münserih
Çabuk ve çevik davranan.
Hızlı hızlı giden hayvan.
mütemadih
Zararı çok olan kimse. Acele ile yapan, hızlı çalışan kimse.
na'ab
Aceleci. Hızlı yürüyen, tez giden kişi.
na'naa
Irak etmek, uzaklaştırmak.
Hızlı konuşmak, tez tez söylemek.
Katı deprenmek.
Yemeğe nane koymak.
necaşe
Süratle yürümek, hızlı yürümek.
nevend
(Nevende) Postacı. Atlı postacı.
(Farsça)
Hızlı giden at.
(Farsça)
nokta-i cevvale / nokta-i cevvâle
Dâimî hareket hâlindeki nokta. Dâire şeklinde hızlı dönen bir nokta.
rebez
Ayağı hafif. Hızlı yürüyüşlü.
ruh-u cevvale / ruh-u cevvâle
Sürekli hareket halinde olan ve çok hızlı hareket eden ruh.
sa'y
Çalışma, Çalışıp çabalama. Gayret sarfetme. Bir maksadın meydana gelmesi için elden geleni yapma.
Hızlı yürüme.
Cür'et etme.
Ziyaret etme.
Gammazlık yapma.
Ist: Hac veya Umre'de Safâ ile Merve arasında usulüne göre yedi defa gelip gitmektir.
sai
Çalışan.
Devletçe posta idaresinin kurulmasından evvel mektup ve emanet götürüp getiren kimseler.
Bir yere vâli olan.
Cemaat başı.
Yan yan giden.
Hızlı yürüyen.
Koğuculuk yapan.
sefva'
Hızlı yürüyen katır.
şemire
Hızlı yürüyen deve.
şemizer
Hızlı yürüyen deve.
seri / serî / سریع
Hızlı.
(Arapça)
seri'
Çabuk, hızlı.
Az vakitte çok iş yapan.
seri-ül hareke
Hızlı giden.
seriüsseyir / serîüsseyir
Çok hızlı olan, süratle akan.
seriüsseyr / serîüsseyr
Hızlı akan.
şiddet-i hareket
Hızlı hareket.
sür'at-i icad / sür'at-i îcad
Çok hızlı bir şekilde var etme.
sür'at-i imtisal
Hızlıca uymak, yerine getirmek.
sür'at-i intişar
Hızlı yayılma.
sür'at-i kalem
Kaleminin hızlı olması, hızlı yazı yazma.
sür'at-i teessür
Çok çabuk ve hızlı etki altında kalma.
sür'at-i zeval
Hızlıca geçip gitme, yok olma.
sür'atli
Hızlı.
süratli / sürâtli
Hızlı.
tahr
Uzaklaştırmak. Irak etmek.
Atmak.
Göz çapağını dışarı atmak.
Seri, hızlı.
Oku uzak giden yay.
tehacüm
Birbirine hücum etme.
Bir yere istekle, hızlıca toplanmak, üşüşmek.
tiz-per
Hızlı ve çabuk uçan.
(Farsça)
tünd / تند
Hızlı.
(Farsça)
Keskin.
(Farsça)
Acı.
(Farsça)
Şiddetli.
(Farsça)
udric
Sarı kaftan.
Hızlı ve çok yürüyen at.
üncuc
(Çoğulu: Anâcic) Hızlı yürüyen at.
vekra
Hızlı yürüyen deve.
Ayağını yere kuvvetli basan kadın.
Bir nevi sıçramak.
vesic
Şiddetli seyir. Hızlı gitme.
Hızlı yürüyen deve.
veşkan
Hızlı ve aceleci kimse.
zemil
Tez, hızlı, seri.
Deve yürüyüşünden bir çeşit.
zeruf
Seri, hızlı, aceleci.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
ram olmak
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
tıg
tekaüdiye
rakib
Takı
nur-u hak
Hur
cedi
handan
hafid
payidar
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Hızlı
Fazlasıyla
k'an
Yardım
yasa
Hak ol
Çeviri
Orospuluk
mücevher
Marit