Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Giyin
ifadesini içeren
20
kelime bulundu...
ayinedar
Ayna tutan.
(Farsça)
Eskiden, bir büyük adamın giyinirken aynasını tutmakla vazifeli hizmetçi.
(Farsça)
Berber.
(Farsça)
eksa
Üstüste pek çok giyinen (adam.)
idfa'
Soğuktan sakınıp giyinmek.
Isıtmak.
ihtiyacat-ı zaruriye
Zaruri ihtiyaçlar. (Ev, yeme, içme, yakma, giyinme v.s. gibi)
iktisa / iktisâ / اكتسا
Giyinmek, giymek.
Giyinme.
Giyme, giyinme.
Giyinme, bürünme.
(Arapça)
İktisâ etmek:
Giymek
(Arapça)
ilm-i adab / ilm-i âdâb
Yemek, içmek, yatıp kalkmak, giyinmek, sefer gibi hâllere dair hadisler için, ilm-i hadis istılâhında kullanılan tâbirdir.
ilmiye kıyafeti
İlmiye mensublarının giyiniş tarzları. İlmiye kıyafeti; şalvar, cübbe ve sarıktı. Bununla birlikte ilmiye mensublarının kıyafetlerinde bazı değişiklikler de vardı. Orta derecedekiler cübbe ile sokağa çıktıkları halde üst tabakayı teşkil eden ricâl kısmı, lata yahut biniş giyerlerdi. Ayrıca ilmiyenin
labis / lâbis
Giyinmiş. Giyen.
Giyen, giyinen.
Giyinmiş.
lebs
Giyecek şey.
Giyme. Giyinme.
Bir mânayı diğer bir mânâ ile karıştırmak. Sözün karışık ve şüpheli olması. Sözü karıştırıp şüpheye düşmek.
melbus
Giyilen. Giyilmiş olan.
Giyinmiş. Elbise giymiş.
mevkufiyyet
Maznunun hüküm giyinceye kadar hapsedilmesi. Hapsedilme hâli.
Bağlı olma.
mutatavvıs
Tavus kuşu gibi rengârenk giyinen. Tatavvus eden.
mütelebbis / متلبس
Giyinmiş, elbiseli.
Karışık, başkasına bulaşmış, karışmış olan.
Giyinmiş, takınmış.
Giyinmiş.
Giyinmiş, kuşanmış.
(Arapça)
puş
"Örten, giyen, giyinmiş" mânasına birleşik kelimeler yapılır.
(Farsça)
Örtü, elbise, zırh.
(Farsça)
recüle
Giyiniş ve hareketleriyle kendini erkeklere benzeten kadın.
suret-i telebbüs
Giyinme şekli, biçimi.
tango
Züppe giyinişli kadın.
(Fransızca)
Turuncuya çalar renk.
(Fransızca)
Bir dans çeşidi.
(Fransızca)
tekammus
Giyinme, gömlek giyme.
telebbüs / تلبس / تَلَبُّسْ
Giymek. Giyinmek.
İki şeyi birbirine benzeterek ayırdedememek.
Örtülü olmak.
Giyinme, giyim.
Giyinme.
Giyinme.
(Arapça)
Giyinme.
zırhpuş
(Çoğulu: Zırhpuşân) Zırh giyinmiş, zırh giyen.
(Farsça)
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
ram olmak
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
taaccüb
letafet
harp
mekar
muvacehesinde
Evlat
Madûd
leyle-i zû-kadir
lest
tecasür
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Giyin
mekâr
Evlat
harf-i tarif
yazı
sıradan
Mell
düşmek
Zeli
Kınlık