REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Gezeg ifadesini içeren 35 kelime bulundu...

aba' / âbâ' / آباء

  • Babalar. (Arapça)
  • Gezegenler. (Arapça)

asakir-i seyyare

  • Gezegen denen askerler.

bahr-i muhit-i havai / bahr-i muhit-i havâî

  • Hava okyanusu; yıldızların, gezegenlerin içinde dolaştığı geniş feza denizi.

bercis

  • Müşteri denilen gezegen.
  • Bol sütü olan deve.

berid-i felek

  • Satürn (Zühal) gezegeni.

deh-sal

  • Gezegen, seyyare, yıldız. (Farsça)

eflak / eflâk

  • Felekler, gökler.
  • Her gezegene ait gök tabakaları.

enahid

  • Venüs gezegeni. Zühre seyyaresi. (Farsça)

erendiz

  • Müşteri gezegeni. Jüpiter yıldızı.

ferengis / ferengîs

  • Zühre yıldızı, Venüs gezegeni, çoban yıldızı. (Farsça)

heft-ahter

  • Yedi gezegen. Yedi seyyâre. (Farsça)

hindu

  • Satürn (Zühal) gezegeni. (Farsça)
  • Benek, ben. (Farsça)
  • Hind'in Brahman ahalisinden olan. (Farsça)
  • Hindliler gibi pek esmer adam. (Farsça)

ictima-i a'zam

  • Ast: Bir çok gezegenin burç mıntıkalarının aynı noktasına tesadüf etmiş gibi görünmeleri.

ictima-i sakineyn / ictima-i sâkineyn

  • İki sessiz harfin yanyana bulunması.
  • Ast: İki gezegenin yan yana gelmesi.

idbar

  • Geriye gitmek. Geri dönmek.
  • İşlerin ters gitmesi.
  • Talihsizlik.
  • Bir gezegenin diğer oniki burcun tertibine zıt olarak hareketi. (Asıl tertibe göre gitmesine de ikbal denir.)

ihtirak

  • Yanmak, tutuşmak, yanıp kül olmak.
  • Koz: Bir gezegenin güneşe yaklaşması.

iktiran-ı kevakib

  • Ast: İki gezegenin zâhiren birbirine yakın bir mevziye gelmeleri veya aynı burçta bulunmaları.

kevakib / kevâkib

  • Gezegenler,.

keyvan

  • Satürn (Zuhal) gezegeni. (Farsça)

kıran / قران

  • (Çoğulu: Kırânât) Yakınlık, mukarenet.
  • Ayrı iki şeyin birleşmesi.
  • İki gezegenin bir burçta bulunması.
  • Yakınlık.
  • İki gezegenin bir burçta bulunması.
  • Yakınlaşma. (Arapça)
  • İki gezegenin aynı burçta birbirine yaklaşması. (Arapça)

küre-i ahar / küre-i âhar

  • Başka gezegen.

mahrek

  • Koz: Bir gezegenin bir devrede üzerinden gittiği farzedilen dâirevi hat, hareket yeri. Mermi yolu.
  • Hareketli bir noktanın takip ettiği yol.
  • Bir gezegenin bir devrede üzerinden gittiği farzolunan dairevî hat, yörünge.

mahrek-i senevi / mahrek-i senevî

  • Bir gezegenin bir sene boyunca döndüğü daire, hareket yolu, yıllık yörüngesi.

medar

  • Sebeb, vesile.
  • Bir şeyin etrafında döneceği nokta. Bir şeyin devredeceği, üzerinde hareket edeceği yer.
  • Gezegenlerin gezerken hareket noktalarının çizdiği dâire. (Dünya, güneş etrafında seyrederken medar-ı senevîsi bir dâireyi andırır.)
  • Bir şeyin döneceği yer, etrafında hareket edilen nokta.
  • Yörünge, gezegenin güneş etrafında dönerken çizdiği daire.

merih

  • Bir gezegen.

müşteri

  • Jüpiter gezegeni.
  • Bir gezegen.

nesimi küre / nesîmî küre

  • Atmosferi olan küre, yerküre gibi atmosferi olan gök cismi, gezegen.

nücum-u seyyare

  • Gezen yıldızlar, gezegenler.

sa'd yıldızı

  • Jüpiter veya Çoban yıldızı da denilen Venüs gezegeni.

seb'a-i seyyare

  • Yedi gezegen.

seyyar

  • Bir yerde durmayıp yer değiştiren.
  • Gökte veyâ güneş etrâfında dolaşan yıldız. Gezegen.
  • Kervan, kafile.
  • Otomobil.

seyyarat / seyyarât / seyyârât / سيارات

  • (Tekili: Seyyare) Seyyareler, gezegenler.
  • Seyyareler, gezegenler.
  • Gezegenler.
  • Gezegenler. (Arapça)

seyyarat-ı seb'a / seyyarât-ı seb'a

  • Yedi gezegen.

seyyare / seyyâre / سياره / سَيَّارَه

  • Gezegen.
  • Güneş etrafında dolaşan gezegen.
  • Gezegen.
  • Gezegen. (Arapça)
  • Gezegen.

utarid

  • Merkür, güneşe en yakın olan gezegen.
  • Araptan bir kabile adı.
  • Merkür gezegeni.

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın