Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Gökyüzü
ifadesini içeren
72
kelime bulundu...
akanyıldız
Daha ziyade yaz geceleri gökyüzünde hızla geçip giden ışıklı iz, şahap.
alem-i feza / âlem-i feza
Gökyüzü, uzay âlemi.
alya
Yüksek yer, yükseklik.
Gökyüzü.
anan / anân
Bulutlar.
Gökyüzü, semâ.
aşku / aşkû
Tavan; kat, tabaka.
(Farsça)
Gökyüzü. Gök.
(Farsça)
asman / âsmân / آسمان
Gökyüzü, sema.
(Farsça)
Gök, gökyüzü.
(Farsça)
asmani / asmanî / âsmânî / آسمانى
(Çoğulu: Asmâniyân) Gökyüzüne, aya, güneşe mensub.
(Farsça)
Açık mavi.
(Farsça)
Gökyüzüne ait.
(Farsça)
Melek.
(Farsça)
Açık mavi.
(Farsça)
asuman / âsuman / âsumân
Gökyüzü. Semâ.
(Farsça)
Felek.
(Farsça)
Gökyüzü, sema.
Gökyüzü, gök kubbe.
asüman / âsümân / âsüman / آسمان
Gökyüzü.
Gökyüzü.
(Farsça)
asuman / âsumân / آسُمَانْ
Gökyüzü.
ayyuk
Samanyolunun dâima sağ tarafında olan çok parlak ve uzak bir yıldızın ismi.
Mc: Gökyüzünün pek yüksek yeri.
Gökyüzünün pek yüksek yeri.
babil kulesi / bâbil kulesi
Tevrat'ın rivayetine göre Hz. Nuh'un (A.S.) oğulları tarafından gökyüzüne ulaşmak için yaptırılmış büyük bir kuledir. Rabbimiz bu kulede çalışmakta olanların dillerini değiştirmiş ve birbirlerini anlamaz hale getirmiştir. Bundan dolayı tamamlanamamış ve 72 dil burada meydana gelmiştir. (Buna "tebelb
bahr-i sema
Gökyüzü denizi.
bam-ı bülend
Yüksek çatı.
Gökyüzü, sema.
benefşe-gun / benefşe-gûn
Menekşe renkli, mor renkli. Gökyüzü.
(Farsça)
çark-ı felek
Bir makine veya dolaba benzetilen gökyüzü.
Mc: Tâlih, baht.
Yakıldığı zaman dönerek ateşler püskürten bir çeşit donanma fişeği.
Bir nevi sarmaşıklı nebat çiçeği.
cebbar / cebbâr
İlâhî isimlerdendir. Dilediğini yapan, kudret ve güç sahibi Allah.
Zalim, müstebit kişi.
Gökyüzünün güneyinde bulunan bir yıldız kümesi.
cevv-i asuman / cevv-i âsuman
Gökyüzü, semâ.
cevv-i hava / جَوِّ هَوَا
Gökyüzü.
cevv-i sema / cevv-i semâ / جَوِّ سَمَا
Gökyüzü. Gök boşluğu. Fezâ. (Cevv-i âsuman da denir.)
Gökyüzü, uzay.
Gökyüzü.
cevza
Astr: İkizler burcu. Gökyüzünün kuzey yarım küresinde yer alan iki tane parlak yıldızlı bir burcdur. Güneş, mayıs ayında bu burca girer.
eyyam-ı şer'iye / eyyâm-ı şer'iye
Kur'ân'daki ölçülere uyan günler; gökyüzünde her cismin kendi etrafında dönmesiyle gün, bağlı olduğu sistem etrafında dönmesiyle de yine ona ait sene oluşur. Meselâ Sirius yıldızının bir günü ise bin senedir.
felek / فلك
Gökyüzü, sema.
Âlem, dünya.
Talih, kader.
Gökyüzü.
(Arapça)
Talih.
(Arapça)
Kader.
(Arapça)
feza
Yıldızlar arasındaki geniş boşluk. Gökyüzü.
Yer geniş olmak.
Açık sahra.
Saha.
Yerde akan su.
feza-yı ıtlak / fezâ-yı ıtlak / fezâ-yı ıtlâk
Uçsuz bucaksız gökyüzü, uzay.
Hudutsuz gökyüzü. Nihayetsiz feza.
feza-yı ulvi / feza-yı ulvî
Uzay, gökyüzü.
feza-yı vasia / feza-yı vâsia
Geniş gökyüzü, uzay.
firuze-rivak
Gökyüzü, sema.
günbed-i azrak
Gökyüzü.
günbed-i ekvar
Gökyüzü.
günbed-i hadra
Yeşil kubbe.
Mc: Gökyüzü, sema.
hadisat-ı cevviye ve semaviye / hâdisât-ı cevviye ve semaviye / حَادِثَاتِ جَوِّيَه وَ سَمَاوِيَه
Gökyüzü ve uzay hâdiseleri.
halka-i ab-gun / halka-i âb-gûn
Gökyüzü, semâ.
hazrevat
(Hadravat, Hadrâ) Yeşillik.
Gökyüzü, felek. Asuman.
herkül burcu
Gökyüzünün kuzey yönünde Herkül ismi verilen bir yıldız kümesi.
hıbve
(Çoğulu: Hubâ) Gökyüzüne yayılmış büyük bulut.
Dizlerini büküp, mak'adı üzerine oturup, elleri dizleri altından bağlamak.
Bele takılan şey.
idcan
(İdcican) Gökyüzü yağmur bulutlarıyla örtülme.
Hava çok sisli ve dumanlı olma.
igmam
Kederlendirmek. Gamlandırmak. Hüzünlendirmek.
Gökyüzünün bulutlu olması.
ıhlivlak
Eskimek.
Bulutun gökyüzünü kaplaması.
inkar-ı semavat / inkâr-ı semâvât
Gökyüzündeki tabakaları kabul etmeme.
ısha'
Gökyüzünün açık ve bulutsuz olması.
kainat seması / kâinat seması
Kâinatın ve bütün varlıkların üzerinde duran gökyüzü; burada bütün varlıklar âlemi dünyaya, onu kuşatan gökyüzü ise yücelerde bulunan manevî âlemlere benzetilmiştir.
kalb-i sema / kalb-i semâ
Gökyüzünün kalbi, merkezi.
kubbe
Yarım küre; gökyüzü.
kubbe-i asuman / kubbe-i âsuman
Gökyüzü, gök kubbe.
kubbe-i mina / kubbe-i mîna
Gökyüzü. Gök kubbesi.
Gök kubbesi, gökyüzü.
kubbe-i ulya / kubbe-i ulyâ
Sema, gökyüzü.
kuşluk vakti
Güneşin doğup bir miktar yükselmesinden başlayıp Günişin gökyüzünün tam ortasına gelmesinden biraz öncesine kadar olan vakit.
levh-i mahv ve isbat
Bir tabirdir. Levh: Görünen ve ibret verici bir vaziyeti ifade eder. Mahv ise; o vaziyetin birden ortadan kalkması, mahvolmasını ifade eder. Gökyüzü bulutlarla kaplı, şimşek çakar, yağmur yağar bir levha halinde iken birden hava açılır, hiç bir şey yokmuş gibi, eski manzarayı mahvolmuş hâlde görürüz
lika-yı afak / lika-yı âfâk
Sema. Gökyüzü.
mah-ı sipihr / mâh-ı sipihr / ماه سپهر
Ay, gökyüzündeki ay.
mushıye
Gökyüzünün bulutsuz, açık olması.
nili perde / nilî perde
Gökyüzü, sema.
perde-i nilgün
Gökyüzü, sema.
raki'
Ahmak kimse.
Gökyüzü.
safih
Gökyüzü, semâ.
Yassı veya düz olan şey.
sahife-i sema / sahife-i semâ
Gökyüzü sayfası.
sakf
Dam, çatı, tavan. Asuman, gökyüzü.
sakf-ı mualla / sakf-ı muallâ
Yüksek çatı, tavan, gökyüzü.
Yüksek gökyüzü.
sema / semâ / سما
Gökyüzü, asuman, gök.
Gökyüzü.
Gökyüzü.
(Arapça)
sema-i dünya / semâ-i dünya
Dünya semâsı, gökyüzü.
semai / semâî
Gökle ilgili, gökyüzüne ait.
semavi ayetler / semavî ayetler
Cenab-ı Hakkın varlığına ve birliğine işaret eden gökyüzündeki deliller.
sevabit-i kevkebiye
Gökyüzünde sabit olarak görülen ve gece karanlığında insanlara yön gösteren yıldızlar.
sipihr / سپهر
Gökyüzü.
(Farsça)
tabaka-i semavat / tabaka-i semâvat
Gökyüzü tabakaları.
tarassudat-ı semaviye / tarassudât-ı semâviye
Gökyüzünü gözetlemeler.
tayyare-i cevviye
Gökyüzünün, havanın uçakları.
tedcic
Gökyüzünün bulutlu olması.
Silâh kuşandırmak.
umman-ı sema
Sema, gökyüzü deryası.
vaziyet-i arziye ve semaviye
Dünyaya ve gökyüzüne ait durum, hâl.
vaziyet-i semaviye / vaziyet-i semâviye
Gökyüzünün değişik hâl ve vaziyetlere girmesi.
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
ram olmak
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
Muhakkak
vakt-i merhun
alem-i sema
Yirmi
başiret
Nahide
ferman-ı şahane
Tereffü
katne
matuh
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Gökyüzü
Naziklik
Fey
Zevc
LUGAT
Güvenilmez
mulem
Çeviri
saklı
Türkçe