REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BAŞLAR --> REKLAM ENGELLEMEYİ GERİ ALMA KODU BURADA BİTER -->

LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK

{ lügât . lügat . لغت }

Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları 
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.

Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "OSMANLICA ARA" ya da "TÜRKÇE ARA" butonlarına tıklayın.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük'te Gözyaşı ifadesini içeren 44 kelime bulundu...

ab-ı ahmer / âb-ı ahmer / آب احمر

  • Kızıl su.
  • Kırmızı şarap.
  • Gözyaşı.

ab-ı ateşin / âb-ı âteşîn / آب آتشين

  • Ateşli su.
  • Kırmızı şarap.
  • Gözyaşı.

ab-ı badereng / âb-ı bâdereng / آب باده رنگ

  • Kızıl su.
  • Gözyaşı, kanlı gözyaşı.

abgine / âbgîne / آبگينه

  • Kristal. (Farsça)
  • Kadeh. (Farsça)
  • Sürahi. (Farsça)
  • Ayna. (Farsça)
  • Gözyaşı. (Farsça)

abzih / âbzih / آبزه

  • Su kaynağı. (Farsça)
  • Gözyaşı. (Farsça)

ateş

  • Odun vs. gibi maddelerin yanmasından hasıl olan hâl. Od, nâr. (Farsça)
  • Kızgınlık, hararet. (Farsça)
  • Hiddet, gazab, şiddet. (Farsça)
  • Hayvanın çevik, hareketli ve oynak olması. (Farsça)
  • Yangın. (Farsça)
  • Gözyaşı. (Farsça)
  • Hastalık. (Farsça)
  • Harb, savaş. (Farsça)

büka-alud / bükâ-âlûd

  • Ağlatıcı, gözyaşı döktürücü. (Farsça)

büka-engiz / bükâ-engiz

  • Ağlatıcı. Gözyaşı döktürücü. (Farsça)

büka-yi sürur / bükâ-yi sürûr

  • Sevinçten dolayı akan gözyaşı.

dem'a-riz

  • Ağlıyan, gözyaşı döken. (Farsça)

ers

  • Gözyaşı. (Farsça)

eşk / اشك

  • Gözyaşı.
  • Gözyaşı. Dem. (Farsça)
  • Gözyaşı. (Farsça)

eşk-bar

  • Çok ağlayan. Çok gözyaşı döken. (Farsça)

eşk-efşan

  • Çok ağlayan, gözyaşı döken. (Farsça)

eşk-i şadi / eşk-i şâdi

  • Sevinçle ağlayış. Sevinçten dökülen gözyaşı.

eşk-i tarab

  • Sevinçten dolayı akan gözyaşı.

eşk-i teessür

  • Teessürden dolayı akan gözyaşı.

eşk-riz / eşk-rîz

  • Gözyaşı döken, ağlayan. (Farsça)

eşk-ver

  • Ağlayan, gözyaşı döken. (Farsça)

giryan

  • Gözyaşı döken. Ağlayan. (Farsça)

girye

  • Gözyaşı.
  • Gözyaşı. (Farsça)

girye-bar

  • Gözyaşı döken, ağlayan. (Farsça)

girye-feşan

  • Acıklı acıklı ağlayan, gözyaşı saçan. (Farsça)

girye-i şadi / girye-i şâdî

  • Sevinçten dolayı olan ağlama. Sevinç gözyaşı.

girye-künan

  • Gözyaşı dökerek, ağlayarak. (Farsça)

girye-meşhun

  • Gözyaşı ile dolu. (Farsça)

girye-nak

  • Ağlayan, gözyaşı döken. Ağlayıcı. (Farsça)

girye-paş

  • Ağlayan, gözyaşı döken. (Farsça)

girye-perverd

  • Ağlatıcı, gözyaşı döktüren, ağlamayı getiren. (Farsça)

girye-riz / girye-rîz

  • Gözyaşı döken, ağlayan. (Farsça)

girye-zar

  • Oturup ağlanılan, gözyaşı dökülen yer. (Farsça)

giryende

  • Ağlayan, gözyaşı döken. (Farsça)

hitl

  • Yorgun deve.
  • Yağmurun aralıksız olarak yağması.
  • Sürekli olarak gözyaşı akmak.

hun-ab

  • Sulu kan, kanlı su, su ile karışık kan. (Farsça)
  • Mc: Kanlı gözyaşı. (Farsça)

ihrak-ı dümu'

  • Gözyaşı akıtma, ağlama.

jale-i eşk

  • Gözyaşı jâlesi. Kırağı tânesine benziyen gözyaşı.

medma'

  • (Çoğulu: Medâmi') Göz. Ayn.
  • Gözyaşı.

mendub

  • Yapılması beğenilen iş. Şeriatın yasak etmediği veya emretmediği iş olmakla beraber yapılmasında sevab ve mendubiyet olan amel. Müstehab.
  • İyilikleri anlatılarak arkasından gözyaşı döküp ağlanan ölü.

mi'lat

  • (Çoğulu: Meâli) Yas tuttuğunda, kadınların gözyaşı sildikleri bez.

nardan

  • Gözyaşı damlaları. (Farsça)
  • Nar tâneleri. (Farsça)
  • Mangal. (Farsça)

nemekin / nemekîn

  • Tuzlu, lezzetli, tadı yerinde. (Farsça)
  • Tuzlu gözyaşı. (Farsça)

şekerriz

  • Pek tatlı, şeker saçan. (Farsça)
  • Sevinçten dolayı gelen gözyaşı. (Farsça)

sirişk / سرشك

  • Gözyaşı. (Farsça)

şurab

  • Kirli ve acı su. (Farsça)
  • Mc: Gözyaşı. (Farsça)

 

Bağış Yapmak İçin Tıklayın