Menu
İletişim
LUGGAT
OSMANLICA TÜRKÇE SÖZLÜK
{ lügât . lügat . لغت }
Arapça ve Farsça yazımları, Osmanlıca okunuşları
ve detaylı açıklamaları ile birlikte.
Arama yapmak istediğiniz kelimeyi girip
karşılığını bulmak istediğiniz "
OSMANLICA ARA
" ya da "
TÜRKÇE ARA
" butonlarına tıklayın.
İfadenin içinde geçtiği kelimeleri de göster.
Türkçe - Osmanlıca Sözlük
'te
Eyva
ifadesini içeren
51
kelime bulundu...
akyuvar
(Bak: Küreyvât-ı beyzâ)
alyuvar
(Bak: Küreyvât-ı hamra)
avah
Eyvah, yazık! gibi teessüf ifâdeleri.
Rızık, kısmet, nasib.
badir
Hemen yapmak isteyen.
Birdenbire vuku bulan.
Dolunay.
Büyümüş (çocuk).
Olgun (meyva).
bar / bâr / بار
Allah.
Yemiş, meyva.
Yük, ağırlık.
Yağdıran, serpen, döken.
Yük.
(Farsça)
Defa, kez.
(Farsça)
Tanrı.
(Farsça)
Meyva.
(Farsça)
Yağdıran.
(Farsça)
Bâr vermek:
Meyva vermek.
(Farsça)
barver / bârver / بارور
Verimli.
(Farsça)
Meyvalı.
(Farsça)
ber / بر
Üzeri.
(Farsça)
Üzere.
(Farsça)
Göğüs.
(Farsça)
Meyva.
(Farsça)
cerahat
Yaradan akan irin. Yaralı vücudda toplanan kandaki küreyvât-ı beyzâdan (ak yuvarlardan) mürekkeb kan. Yaradan akan beyaz akıcı cisim.
derda / derdâ / دردا
Ne yazık ki, eyvahlar olsun.
(Farsça)
diriğ
Men'etmek, korumak, esirgemek.
(Farsça)
Eyvâh, yazık.
(Farsça)
diriga
Yazık, eyvahlar olsun!
(Farsça)
diriğa / dirîğâ / دریغا
Ne yazık ki, vah vah, eyvahlar olsun.
(Farsça)
duh
Çorak, otsuz ve çıplak arazi.
(Farsça)
Tüysüz, çıplak yüz ve baş. Köse ve dazlak.
(Farsça)
Yapraksız ve meyvasız ağaç.
(Farsça)
Hasırotu.
(Farsça)
efşüre / افشره
Sıkılmış meyva suyu.
(Farsça)
efsus / efsûs / افسوس
Yazık! Hay! Eyvah! gibi bir teessür edatı.
(Farsça)
Yazık, çok yazık, eyvahlar olsun.
(Farsça)
esefa / esefâ / اسفا
Vâ esefâ! Eyvah, yazık!
Eyvah, yazık!.
Vah vah, eyvahlar olsun, yazık!
(Arapça)
esmar / esmâr / اثمار
Meyvalar.
(Arapça)
fakiha / fâkiha / فاكهه
Meyva.
(Arapça)
fevakih / fevâkih / فواكه
Meyvalar.
(Arapça)
Yemişler.
(Arapça)
füsus
Eyvah! Yazık!
(Farsça)
hay
Eyvah! Vay!
(Farsça)
hayf
(Hayfâ) Emansızlık. Haksızlık. Zulüm. Cevr. (Vah vah, yazık, eyvah, yazıklar olsun meâlinde söylenir.)
heyhat
Teneffür ve tehassür ifâde eder; "sakın, savul, yazıklar olsun, uzak ol" mânalarına geldiği gibi, daha ziyade; Eyvah, yazık, ne yazık, ne kadar uzak... gibi mânalar için söylenir.
ibban-ül fakihe / ibbân-ül fâkihe
Meyva mevsimi.
istiğna / istiğnâ / استغنا
Kimseye muhtaç olmama.
(Arapça)
Eyvallah etmeme.
(Arapça)
Tokgözlülük.
(Arapça)
küreyve
(Çoğulu: Küreyvât) Küçük yuvarlak.
medain
(Medayin) Şehirler, medineler. Büyük memleketler.
Şimdi harabe olup İslâmiyyetten evvel yaşamış Kisralıların Nuşirevan zamanında kurdukları merkez-i hükümetleri olan büyük şehir. Peygamber Hz. Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm'ın doğduğu gece bu şehirdeki büyük sarayın eyvanları yıkılm
meded
İnayet, yardım, imdad, eman. Eyvah.
meyve
(Çoğulu: Meyvecât) Meyva, yemiş.
(Farsça)
mivedar / mîvedar / ميوه دار
Meyvalı.
(Farsça)
müstağni / müstağnî / مستغنى
Doygun, eyvallah etmeyen.
(Arapça)
naris
Ham meyva.
(Farsça)
rubb
Meyva suyu.
rumman
Nar. (Bir meyva adı)
samir
Yemişli, meyvalı ağaç.
semar
Meyva, yemiş.
semer / ثمر
Meyva.
(Arapça)
Ürün.
(Arapça)
Sonuç.
(Arapça)
semerat / semerât / ثمرات
Meyvalar.
(Arapça)
Ürünler.
(Arapça)
Sonuçlar.
(Arapça)
semere / ثمره
Meyva.
(Arapça)
Ürün.
(Arapça)
Sonuç.
(Arapça)
Semere vermek:
(Arapça)
Meyva vermek.
(Arapça)
Sonuç vermek.
(Arapça)
semere-i fuad / semere-i fuâd
Gönül meyvası.
Mc: Evlâd, çocuk.
semeredar / semeredâr / ثمره دار
Meyvalı.
(Arapça - Farsça)
Ürün veren.
(Arapça - Farsça)
Sonuç veren.
(Arapça - Farsça)
semir
Meyvalı, yemişli. Meyva veren.
Sinici olan su.
tak / tâk
Bina kemeri. Yarım daire şeklinde kapı ve pencere üstü. Çardak. Kubbe. Kavisli bina. Eyvan.
ükül / اكل
Meyva.
(Arapça)
Azık.
(Arapça)
Zeka.
(Arapça)
va
"Vah, yazık" meâlinde olup hayf, hasret, esef gibi kelimelerle birlikte söylenir. (Buna Arabçada "edât-ı nüdbe" denir.)Türkçede bunun yerine; vâh, vây, eyvâh edatları kullanılır. Bunlar bâzan şiddet ve te'yid için tekrar edilir.
va esefa
Vah, esefler olsun! Eyvah, çok yazık!
vahasreta / vâhasretâ / واحسرتا
Eyvahlar olsun.
(Arapça)
vahayfa / vâhayfâ / واحيفا
Eyvah, yazık.
Yazıklar olsun, eyvahlar olsun, vah vah.
(Arapça)
vaveyla / vâveylâ / واویلا
Çığlık, yaygara, feryat.
Eyvah, yazık gibi üzüntü ifadeleri.
Yazık, eyvahlar olsun.
(Arapça)
Çığlık.
(Arapça)
Vâveylâ düşmek:
Çığlıklar atılmak.
(Arapça)
veyl / ویل
Yazık, yazıklar olsun, eyvahlar olsun.
(Arapça)
vitamin
Vücudda yokluğu bazı hastalıklara yol açan ve taze yiyeceklerde ve bazı meyvalarda bulunan organik madde. A, B, C, D, E gibi remizlerle gösterilen çeşitleri vardır.
(Fransızca)
En Çok Aranan Osmanlıca Kelimeler
kut'ül amare
ruhban
münib
lev
şegaf
tercüman-ı beliğ
inantab
terceme
tercüme
ram olmak
En Son Aranan Osmanlıca Kelimeler
didar
Fenn-i maan
Lah
ter
hünerver
Şuaat
Tefrit
terbiye-i esasiye
eret
feryad ü figan
En Son Aranan Türkçe Kelimeler
Eyva
ter
basil
Akis
Uylu
Gilan
İyi
Havayi
Sureti
havle